Takip Et
  • 20 Temmuz 2015, Pazartesi

Bu bir nispet değildir...

Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan’ın, daha önce kapalı kapılar ardında söylediği ‘Dengeye dikkat edin’ lafını, aleni bir ortamda ‘Bu gazetenin haberlerine nasıl inanacağız?’ şekline sokmasına nispet olsun diye bu yazıyı kaleme almıyorum. Sorumluluğum gereği, Denge Gazetesini değersizleştirmeye çalışan girişimlerin gerçekçi olmadığını anlatmak istiyorum.

Gazetemizin köşe yazarı Cem Ulucan, uzun zamandır Efeler Belediyesi’nde yaşanan bazı sıkıntıları köşesinden kaleme alıyor. Ortaya önemli iddialar atıyor. Bu iddialara ilişkin tatmin edici cevaplar vermesi gereken Efeler Belediyesi ve Başkanı Mesut Özakcan, Denge’ye ve Cem Ulucan’a saldırıyor. Denge için, “güvenilmez, dikkat edin” imajı oluşturmaya çalışıyor. Cem Ulucan için de, “Şerefsiz” diyor.

Bunlar yaşanırken Mesut Özakcan, partilisi Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun tutumlarını eleştiren bir açıklama yapıyor. Bu açıklama Denge'de haber olunca, zaten açık olan araları daha da açılıyor. Koltuğa oturmasında tek pay sahibi olan Çerçioğlu’nu geri dönülmez bir şekilde kızdırdığını anlayınca Özakcan, Denge'ye çamur atıyor. “Bunları söyledim ama ortamda Denge muhabiri olduğunu görmedim” diyor.

Ondan sonra Denge'ye olan saldırganlığını artırıyor. Bu olaylar devam ederken Efeler Belediye Meclis Toplantısına Çerçioğlu’na yakınlığı ile bilinen belediye meclis üyeleri katılmıyor. Bu durum, Büyükşehir cephesinin Efeler’e tutumunu ortaya koyan bir tavır olarak yansıyor. Daha sonra yapılan Aydın Büyükşehir Belediye Meclis Toplantısına da Özakcan katılmıyor. Bizim muhabir arkadaşlar da, “Özakcan nispet mi yaptı?” başlığı ile haberi yazıyor. O şekilde de verdik.

Bu haber çıktığı gün, yani meclis toplantısının ertesi günü iftar veren Özakcan, “Ben ameliyatta olduğum için meclis toplantısına katılmadım. Bunlar benim nerede olduğumu araştırmadan, ‘Nispet mi yaptı?’ diyorlar. Bu gazetenin haberlerine nasıl inanacağız?” diyor.

Bu açıklama üzerine hemen bir araştırma yaptım ve haber merkezimize iki soru sordum.

- Özakcan, ameliyat olacağı için meclis toplantısına katılamayacağına ilişkin Efeler Belediyesinden servis edilen bir bilgi var mı?

- Yok.

- Toplantıda Özakcan’ın mazeret dilekçesi oylandı mı?

- Hayır.

Tecrübeli bir gazeteci ağabeyimize soruyorum;

- İşini ciddiye alan yöneticiler. Bu tür durumlarda kamuoyunu bilgilendirmez mi? Meclise de iki satır yazı gönderip, mazeret sunmaz mı?

- Bırak belediye başkanlarını eskiden valiler yıllık izne çıksa, bir günlüğüne Ankara’ya bile gitse kamu kurumlarına ve basına iletilmek üzere tamim yayınlardı. Neden ve nereye gittiklerinin yanı sıra yerine kimin bakacağı bilgisini de paylaşırlardı.

Yanıtını aldım.

Sayın Özakcan, Denge Gazetesi senin Özlem Çerçioğlu ile kavganda bir taraf değil. Senin ve senin gibilerin başı sıkıştığında buldurduğunuz, para verip öfkenizi ve küfrünüzü kusturduğunuz adamlara da benzemiyor. Ben sana, “Şu gazeteye bu kadar para verdik şunu yazdırdık” ya da “Yazmasın diye x gazeteciye şunları verdik” diyen bir sürü eski ve mevcut belediye başkanı bulur, getiririm. Eğer sen bana, “Denge'ye para verdik, şunu yazdırdık” ya da “Yazmaması için şu kadar para verdik” diyen birini getir, biz bu gazeteyi o gün kapatır, gideriz.

Etrafındaki dalkavukların seni yanlış yönlendirdiği gibi, yanlış da temsil ediyor. Üç kuruşluk hizmet satın alıp, gazetenin yazı işlerine yön vereceğini sanıyor. Beyefendiliğine sözümüz yok ama azıcık da feraset sahibi olmanı beklediğimizi bilmeni isterim. Yöneticilik de bunu gerektirir.

SOFİ KURBANA...

Bir de savunuculuğunu üstlenen, sofi geçinen o gazeteci müsveddesine de şunu iletiver; Denize düşenin sarıldığı yılan olmayı, kalemini üç kuruşa satmayı bırak artık. Senin yazdıkların bize zarar vermediği gibi daha da güçlendiriyor. Tek zararın gazeteciliğe oluyor. Çünkü artık toplum sana inanmıyor. Biraz da edepli olmalısın. Sofi olmak bunu gerektirir KURBAN... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.