Takip Et

TARIM ARAZİLERİNİN MEVCUT DURUMU-1

İnsan hayatı için gerekli olan besin insanlık tarihinin toplayıcılık ve avcılık sonrası dönemlerinde olduğu gibi günümüzde de tarımsal faaliyetler sonucu elde edilebilmektedir. Tarım uğraşısının son safhası olan besin maddelerin üretiminde yararlanılan temel kaynaklardan biri ve en önemlisi de topraktır.

Fakat toprak da çevremizdeki pek çok unsur gibi insanlığın para kazanma hırsının bir sonucu olarak tahrip edilerek tarımda kullanılamama gibi bir tehlike ile karşı karşıya kalmaktadır.

Çok uzun sürede oluşan ama yanlış kullanılma sonucu kolayca bozulabilen ve bozulduktan sonra da eski haline getirilmesi ya da geriye kazanılması binlerce yıl süren değerli bir tarım varlığıdır. Toprak, insan yaşamı için gerekli fakat çok kısıtlı bir kaynaktır.Hele tarım toprakları…

Günümüzde tarım topraklarının üretim yapılamaz hale gelmesinin en önemli nedenleri sanayileşme,şehirleşme,enerji-maden üretimi,gelmekte;erozyon,ve sonunda bitki örtüsünün tahribi sonucunda da çölleşme…

Dünya yüzünde tarım toprakları o kadar da geniş değil. Hele mevcut dünya nüfusunu ve nüfus artışını tarım toprakları miktarı ve üretim artışı ile kıyasladığımızda…

Dünya yüzeyinin yaklaşık 13 milyar hektarı karalarla kaplıdır. Bu alanın % 35’ine karşılık gelen yaklaşık 5 milyar hektarını tarım arazileri oluşturmaktadır.

Söz konusu tarım arazisi varlığının kullanım biçimini ele aldığımızda ; yaklaşık 1,5 milyar hektar alanda tarla bitkileri üretimi yapıldığını, 1,5 milyar hektarda çok yıllık bitkilerin bulunduğu görmekteyiz. Geriye kalan 2 milyar hektar alan ise çayır ve mera şeklinde hayvan besleme amaçlı olarak değerlendirilmektedir.

Tarım toprakları kendi aralarında sekiz ayrı sınıfa ayrılmaktadır.Bunlar içerisinde 1.ve 2. Sınıf olarak değerlendirilen araziler düz,az meyilli ve toprak işlemesi kolaylıkla yapılabilen araziler ki en değerlisi bu sınıfa girenlerdir.

Ancak diğer sektörlerin de gözünü diktiği el koymak için her yolu denedikleri araziler de bu sınıftakiler.7. ve 8. Sınıftaki araziler, çöl, bataklık, kayalık aşırı meyilli, dağlık ve taşlık alanlar olup genellikle yerleşim yerlerinden uzakta oldukları için şehirleşme, inşaat ve turizm faaliyetleri için fazlaca yatırım maliyeti getiren sahalar oldukları için bu sektörlerce tercih edilmemektedir.

Batılı gelişmiş ülkeler tarım topraklarını,diğer sektörlerin saldırı ve işgallerinden gözleri gibi korurlarken ülkemizde kârlılık ön plana çıkarılarak diğer sektörlerin (sanayi, konut, altyapı, enerji, maden,turizm) ihtiyaç duyduğu yerleşim yeri ya da toprak kullanımlarında, toprak sınıfları farkı gözetilmeden hareket edildiği herkesin gözlemlediği bir vahşi olgudur.

Tarım arazilerinin tarım dışı kullanımları sonucunda yıllar itibariyle ekilebilir arazilerde azalma görülmektedir.Tarım arazilerini kollamak ve korumak amacı ile çıkarılan yasalar göstermelik olup korunan ve kollanan diğer sektörlerin çıkarları olmaktadır.

Ekilen ve dikili tarım arazileri her geçen yıl azalmaktadır. Bu durumun en önemli nedeni ekilebilir ve verimli bu arazilerin tarım dışı amaçlı olarak yapılaşmaya açılmasıdır. Çayır ve mera arazilerinde herhangi bir azalma olmamasının nedeni ise bu alanların daha sıkı bir biçimde “Mera Kanunu” ile korunuyor olmasıdır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.