Günümüz et,süt,süt ürünleri fiyatlarının tüketicinin canını yaktığı bir gerçek.
Ancak girdi maliyetleri deTürk hayvan üreticisi ve besicisinin de canını burnuna getirdi.
Hayvancılığımızın genel yapısını özetlerken sağlıklı bir hayvancılık için neler yapmamız gerektiğini de ortaya koyalım:
Yapılması gerekenler devlete ve üreticiye düşen görevlerdir.
“* Acilen bir envanter çıkarılmalı ve verilerin sürekli olarak güncel tutulması sağlanmalı.
• Hayvan sahipleri yılda iki kez beyan vermeli yanlış beyanda bulunanlar desteklemelerden yararlandırılmamalı.
•
• Hayvan tanımlama araçları kaliteli, kalıcı ve kolay uygulanabilir olmalı.
•
• “Küpe affı” olarak adlandırılan ve sık sık uygulanan yeni hayvan kayıt girişlerine izin verilme işlemlerine kesinlikle başvurulmamalıdır.
•
• Kesimhanelerde yetkilendirilmiş görevlilerce kesilen hayvanların kimlik kontrolü ve sistemden düşürülmesi sağlanmalıdır.
•
• Hayvan pazarlarında görevlendirilecek yetkililerce alım satım işlemleri anında kayda geçilmelidir.
•
• Kimliklendirme ve kayıt işlemleri meslek örgütleri sivil tolum örgütleri ya da ilgili paydaşlarca yapılmalıdır.
Bunun için de şu stratejik yollar izlenmelidir:
1-İthalata aktarılabilecek kaynaklar, ülke içi üretimi artırmaya yönelik politikalara yönlendirilmelidir.
2. İhtiyaç duyulan materyalin (damızlık, besi vb.) üretilmesi için TİGEM, üretici örgütleri ve özel sektör teşvik edilmelidir.
3. Damızlık hayvan ithalatı izni her isteyen yetiştiriciye değil, sadece hastalıktan ari işletmeler için verilmelidir.
4. Mera hayvancılığının yoğun olduğu yerlerde işletmelere yönelik özel destekleme politikaları oluşturulmalıdır.
5. Kaba ve kesif yemini kendi üreten tüm işletmelere özel destek ve kredi politikaları hayata geçirilmeli.
6. Düve merkezlerinin sayısı artırılmalı ve sürdürülebilir hale getirilmeli.
7. Arı ürünleri ithalatı yasal mevzuata kavuşturulmalıdır
Kaynak:3.Milli Tarım Şurası Komisyon Raporu
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.