Takip Et

Aydın ili ve jeotermal gerçeği-1

Okuyucularımızdan, tarım kesimi, çevreye duyarlı hemşehrilerimiz ve konuya ilgi duyan pek çok şahıstan telefon, e posta ve bizzat yüz yüze yaptığımız görüşmelerden anlaşıldığı üzere “jeotermal” konusu yukarıda belirttiğimiz kesimlerin de dışında da olmak üzere artık tamamen hayatımıza girmek üzere. Bahsettiğimiz çok geniş bir insan kitlesi bu konunun ayrıntılı olarak bu köşede kendilerine aktarılmasını talep etmekteler.

İçinde bulunduğumuz ilk etkinlik, 2014 yılı Şubat ayı içinde Manisa Alaşehir’de Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksek Okulu’nda Sayın Tahir ÖNGÖR ile beraber katıldığımız “Jeotermal Enerjinin Tarıma Etkileri” paneli idi. Bu panelin düzenlenme nedeni ise Alaşehir’e bağlı Alkan Köyü, Muratlar mevkiinde 2013 yılında meydana gelen “jeotermal kuyu patlaması” sonucu oluşan çevre katliamı ve tarım(bağ) arazilerinin bu patlama nedeniyle tarım yapılamaz hale gelmesi ve 30 Mayıs 2014 tarihli Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından “JEOTERMAL KAYNAKLAR VE DOĞAL MİNERALLİ SULAR KANUNU UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” ile yönetmeliğin kamu yararı konusunda getirdiği önceliklerden duyulan rahatsızlık sonucu oluşan tepkilerdi.

Bu alanda son günlerde düzenlenen etkinlikler konunun tamamen Aydın gündemine girmesini sağladı. Aydın Ziraat Mühendisleri Odası ve ADÜ tarafından düzenlenen” Türk tarımında Öğretinin Başlamasının 169.Yılı” etkinlikleri çerçevesinde ADÜ merkez Kampüsünde düzenlenen etkinlikte Prof. Dr. Mustafa Bolca, Sayın Tahir ÖNGÖR ve şahsımın katıldığı panel oldukça yüksek bir ses getirmiş, katılımcılar ve konuya ilgi duyan kesimlerce etkinliklerin devamı istenmişti.

Özellikle jeotermal enerji sahaları yakınında oturan halk kesimleri rahatsızlıklarının dile getirilmesi bakımından bu çeşit etkinlikleri önemsemekteydiler. 5 Mart 2015 günü, Germencik’te çevreye duyarlı ve tarım alanları jeotermal tesis atıklarından zarar gören enerjik bir avuç kişinin oluşturduğu hareket artık bu konunun başka safhalara geçmekte olduğunu müjdelemekteydi.

Toplantıya, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özlem ÇERÇİOĞLU, CHP Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi BAYDAR, MHP eski İl Başkanı Sayın Fevzi KÖSE, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, TEMA, Aydın Ziraat Odaları başkanları, çiftçiler ve çok kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. Bu toplantı da toplumda yüksek oranda karşılığını buldu.

Bu toplantının en önemli özelliklerinden birisi, ilkelerimizin salonda yer bulması idi. Özellikle ve sıklıkla vurguladığımız gibi, bizler enerji üretimine karşı değiliz. Bu konunun herhangi bir siyasi parti veya ideolojinin emrine girmesini, istismar edilmemesi gerektiğini, seçim malzemesi olarak kullanılmaması gerektiğini altını çizerek vurguladık. Bu nedenden dolayı salonda bulunan hiçbir siyasi parti temsilcisine konuşma izni vermedik

Son olarak AK Parti Aydın Milletvekili Sayın Mehmet ERDEM ile bu konuyu bir telefon görüşmesi ile ele aldık. Sayın ERDEM de konunun siyasi istismar konusu yapılmasından rahatsızdı. Kendisi bizden bazı bilgi ve belgeleri isteyerek danışmanlarının konu üzerinde çalışmaları talimatını verdiğini bildirdi. Ayrıca Gıda Tarım ve Hayvancılık, Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları ve ilgili kuruluşların konunun üzerine gitmesi, Aydın’da konuyla ilgili geniş katılımlı bir çalıştay düzenlenmesi fikrini beyan ederek olumlu adımların müjdesini verdi.

Hiçbir şirkete ve enerji imtiyazı sahibi kuruluşa da düşman değiliz. Ülkenin enerji açığını ve bunun ne kadar miyar dolar dövize mal olduğunu da bilmekteyiz. Amacımız üzüm yemek. Hem de kimyasallarla kirlenmemiş üzümleri yemek…

Hiç kimse de jeotermal tesislerin neredeyse tamamının çevre kirliliği yaratmadığını iddia edemez. Tarım alanlarına verilen zararlar artık dayanılamayacak düzeydedir. Jeotermal akışkanların tarım topraklarına verdiği zararlar ortadadır. Büyük Menderes’in en önemli kirleticileri arasında jeotermal enerji üreten santrallerin yer aldığını kimse inkâr edemez. İnsan sağlığına verilen zararların ölçüsü ise ayrı bir araştırma konusudur.

Tek amacımız, yasalar çerçevesinde enerji üretiminin sürdürülmesine katkı sunmak. Ancak temiz içme ve sulama suyu, temiz Büyük Menderes, temiz tarım toprakları, temiz tarım ürünleri ve temiz çevre ile… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.