Takip Et

COVİD -19 İKİNCİ SALGIN DALGASI GÖLGESİNDE DÜNYA GIDA POLİTİKALARINI BEKLEYEN OLASI TEHLİKELER

Dün ülkemiz için Covid sürecinde herhangi bir politikamız olmadığını, gıda stoklaması, verimlilik,tohum stoğu oluşturma,bu durumda ihracatı artırma gibi hemen hiçbir önlemşn alınmadığını yazmıştık.

Bazı kesimlerden bir gıda politikası olduğu yönünde itirazlar oldu. Başta Tarım Orman Bakanlığı’nın bu alanda çalışmalarını taradık: herhangi elle tutulur bir çalışma bulamadık.Eğer varsa Bakkanlık yetkilileri bizleri aydınlatsın.

Bu konuda sadece Sayın Pakdemirli’nin 3 Nisan 2020 tarihli bir demeci var:” Tarım, Savunma sanayinden daha fazla önemlidir. İşte, yaşanan olaylar nedeniyle önemi de anlaşıldı. Ülkeler kendi içine kapanacak. Dünyada gıda arzında bir sıkıntı yok. İçe dönüleceği için bazı ürünlerde eksiklikler olabiliyor. Örneğin, yaygın kullanılacağı için limon ihracatını durdurduk. Erzurum, Kars, Muş, Erzincan, Sivas ve Kayseri'de, hazine arazilerine ekim yaptırmayı da planlıyoruz. Buralara yazlık buğday, arpa ve kuru fasulye ektireceğiz. Kısa, orta ve uzun vadede tarımla ilgili bir sorun yok.

Gerçekte ise Corona virüs küresel anlamda pek çok unsuru etkilemekte.

Öncelikle Çin’in bu salgından etkilenmesi dünya ticaretini alt üst edebilecektir.

İkincisi daha önce de belirttiğimiz gibi salgın ABD,Çin,Hindistan ve Brezilya gibi gıda ve tarımsal üretimin ilk dört sırasındaki ülkelerde diğerlerine göre fazlaca etkili.

Üçüncüsü salgın finans piyasalarını olumsuz etkilemektedir. Yüksek belirsizlik, artan tedbirli davranışlar, sınırlama çabaları ve harcama kabiliyetini azaltan artan finansal maliyetler nedeniyle azaltmaktadır.

Bu durum aynı zamanda ülkemizin ihracatçısında da tedirginlikler yaratmaktadır.

Geçenlerde konuştuğum ihracat odaklı çalışan bir büyük kooperatifimizin Yönetim kurulu başkanı, henüz dış taleplerin oluşmadığını, salgın dolayısıyla ülkelerin gıda ithalatında, hububat,pirinç,zaruri sebze ve meyve dışında neleri ne kadar talep edecekleri konusunda belirsizliklerin sürdüğünü ifade etti.

Bu alanda ihracatçının yetersiz kaldığı durumlarda Ticaret ve Dış İşleri Bakanlıkları harekete geçerek bir plan dahilinde analizlerini yapmalı,Ticaret Müsteşarlıkları yolu ile ithalatçı ülkelerin tavrını kavramalı,ve oluşan tedirginlikleri gidererek ihracatın yolu açılmalıdır.

Küresel gıda pazarları bu gelişmelerden etkilenip etkilenmeyecekleri ve sonuçları yumurta kapıya gelmeden tespit edilmelidir.

Çünkü ikinci dalga dolayısıyla en çok etkilenecek sektörlerin başında tarım ve gıda sektörü gelecektir.

Şu anda başta ülkemizde olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde düşük gelirli hane halkları üzerinde özellikle olumsuz bir etkiye sahip olmaktadır.

Görünen odur ki ikinci bir virüs dalgası öncelikle gıda konusunda paniğe neden olacaktır.

Dünyada Gıda Güvenliği ve beslenme sorunları , öncelikle gıda ithalatı bağımlılığı yüksek olan ülkelerde olacaktır. Gıda ithalatındaki bağımlılığındaki yüzde bir artış, yılda yüzde 4’ün yetersiz beslenmesinde ortalama bir artışa neden olduğundan, olumsuz etki daha güçlenerek ortaya çıkacaktır. Herhangi bir ülke gıda ithalatına bağımlılığı sürmesi halinde bu ekonomik panik daha da artacaktır.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.