Takip Et

KAMU YARARI

Zeytincilik yasası ile “kamu yararı” konusu yine gündemde.

Kamu denen nesne toplumdur.

İnsanların oluşturduğu, organize olmuş, millet kavramı içinde yer alan topluluklar…

Kamu yararı denince de devletin toplum ve topluluklar için sektörler arasında tercih yapmak zorunda olduğu zaman birini diğerine feda etmek amacı ile düzenlediği yasalar ve uygulamalardır.

Kamu yararına kimler müstehaktır?

Öncelikle kamu yararı çoğunluğa hizmet etmelidir.

Belli bir aileye hizmet ederse monarşi, belli ve üstün kabul edilen sınıfların yararında bulunmaktaysa oligarşi olur.

Kamu yararı her nedense sanayici ile turizmci, madenci ile inşaatçı, jeotermalci ile bankacı arasında sorun olmuyor.

Ülkemizde de her nedense “kamu yararı” denen şey hep geniş halk kitlelerinin, özellikle çiftçilerin zararına işlemektedir. Maden,enerji sektörleri ile tarım arasında bir sorun olmakta.

Her nedense de öncelike madencilerin ve enerji sektörünün yararına işlemektedir.

Çiftçinin ekmek kapısı şu menem kamu yararı nedeniyle jeotermalciye ve madenciye peşkeş çekilirken yok edilen tarım alanlarının ve üretilen gıdanın sanki kamuya yararı yok.

Kamu yararı dikkate alınırken çoğunluğun yararına ilkesi yanında temel ihtiyaçlar göz önüne alınmaldır. Nedir bunlar?

Kabaca sıralayacak olursak, sağlık, beslenme, eğitim, sosyal hayat, ulaşım vb.

Peki, enerji ve maden sektörünün kamu yararı önceliği nereden gelmektedir ve var mıdır?

Maden ve enerji sektörünün kamu yararı konusunda önceliği yoktur; çünkü bu sektörlerin kârı çok az sayıdaki patrona ve şirkete gitmektedir.

Bu sektörlerin faaliyetleri toplumun çok büyük bir kesimini rahatsız etmektedir.

Bu sektörler insanların temel ihtiyaçları açısından doğrudan ihtiyaç değildir, dolaylı olarak son sıralarda kalmaktadırlar.

Neden mi?

Çiftçinin ürettiği gıda hammaddesi mi ürettiği giyim mi daha önemlidir? Yoksa madencinin ürettiği demir veya altın cevheri yada jeotermlcinin ulusal sisteme kattığı elektrik mi?

Hangisinin daha önemli olduğunu ispatlayalım.

Gönüllü olmaya razıyım.

Deneme /kontrol metodu ile ben katılacağım, bir de maden –enerji sektörünün en gözde ve varlıklı patronları… Ve kamu yararının gıda ve insan çoğunluğundan yana olduğunu kabul etmeyen yöneticiler…

İki hafta süresince, konunun tarafları olarak ıssız bir dağ başında iki hafta kalalım.

Birinci hafta elektriksiz fakat çiftçinin ürettiği her gıda ile giyinik yaşayalım.

İkinci hafta ise elektrikli fakat gıdasız ve giysisiz.

Hangisinde daha fazla mutsuz olacağız?

Denemesi bedava…

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.