Takip Et

TARIM ÜRÜNLERİNE DEĞER KAZANDIRABİLMENİN YOLLARI

Tarım ürünlerinin değer kazanabilmesinin ilk şartı piyasalara arz edilebilecek miktarda ürünün yetiştirilmesidir. Bunun da sağlanabilmesi için sürdürülebilir bir tarım politikasının ortaya konabilmesidir ki bu politikalar sonucu talepler karşılanabilsin.

Tarımda üretim yapan kesim, doğal olarak yaptığı işten para kazanmak ister.Bunun için de girdi ve işçilik ücretlerinin satış rakamının altında kalmasıyla üretimde kârlılık ortaya çıkar.

Ancak tarım ürünleri değerinin artırılması emeğin ve maliyetin de düşmesi şeklinde değil, ürünlerde farklılıklar yaratma, üretim biçim ve yöntemlerinin modernize edilmesi ile verimi yüksek, iklim değişiklerine dayanıklı, raf ömrü uzun, hitap ettiği tüketici kesimin damak tadına uygun ve albenisi olan çeşitlerin geliştirilmesiyle gerçekleştirilebilir.

Günümüzde dayanışma olmadan toplu üretim ve pazarlama gerçekleştirmek zordur. Bu dayanışma üretici-üretici, üretici-devlet, üretici–sanayici gibi paydaşlarla olabilmektedir.

Ancak ülkemizde tarım ürünlerinin değerini bulmaması ve üreticinin değerinde satamamasının temelinde bu ikilemler yatmaktadır.

Üretici-üretici dayanışması üretici birlikleri, kooperatifler ve şirketleşme ile sağlanması gerekirken başta kooperatifçilik kurumu, ülkemizde yeterince sağlam bir finans ve profesyonel yönetici temelinde yürütülmediği için başarılı bir yol izleyememektedir.

Devlet-üretici paylaşımında ise devletin tarıma bakışı sakattır. Devlet tarımdan hammadde alımı ile hayatiyetini sürdüren imalat ve sanayi sektörlerine daha fazla kol-kanat gererken, tarım kesimi seçimden seçime oyu alınmak amacı ile hatırlanan, paydaşı olan imalat ve sanayi sektörünce horlanan, bu horlaması ve baskıcı tutumu devlet tarafından hoş görülen kesimler konumundadır.

Sanayi ve imalat sektörlerinin tarım karşısında sürekli avantajlı olmalarının nedeni, tarım ürünlerini satın alırken fiyatı kendileri ve tüccarlar belirlemesine rağmen, gene tarım sektörüne sattıkları girdilerde de fiyatları kendilerinin belirlemeleridir. Kısacası tarımla alışverişlerinde hem alırken hem da satarken kârlıdırlar.

Bu da üretici kesimin üretim standardını ve ürün değerini düşüren unsurlardan birisidir.

Bu noktada tarım ürünlerinin değerinin artmasının yolu, üreticinin üretici birlikleri, kooperatifler ve şirket çatısı altında toplanmalarıdır.

Bu noktada devlete düşen görev ise öncelikle üretici birlikleri yasasının “sıfırdan” ele alınarak yeniden düzenlenmesidir.

Tarımsal üretim kooperatifleri hem finans hem de yönetici seçkinliği açısından sağlam bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Devlet sürdürülebilir bir tarım için öncelikle tarım ürünlerinin değerini artırmayı politika edinmelidir. Bunun da ilk adımı destekleme önceliğinden geçmektedir. Tarım ürünlerinin ve tarımsal etkinliklerin desteklenmesinde tarımın ilk sıraya oturtulması gerekmektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.