Takip Et

Cumhuriyet Hükümetlerinin Tarıma Yaklaşımı-87

1.Özal Hükümeti'nde de ekonomideki sıkıntıların, enflasyonun, bütçe açıklarının günahı büyük ölçüde tarıma yüklenmiştir. Bu nedenle 1960 ve 1970’li yıllarda tarıma verilen desteklemelerden vazgeçme yoluna gidilmeye başlanmıştır.

1980 yılında uygulamaya konulan 24 Ocak Kararları ile birlikte tarım sektörüne yönelik politikalarda önemli değişiklikler olmuştur. 1960’lı yıllarda uygulanan popülist politikalar sonucunda tarıma yönelik önemli kaynak aktarımı gerçekleştirilmiş bunun sonucunda tarımın göreli fiyatları önemli ölçüde tarımın lehine gelişmiştir. 24 Ocak İstikrar paketinin çıkış noktasından biri Türkiye ekonomisinde ortaya çıkmış olan enflasyonun temel nedenlerinden biri olarak tarıma yönelik devlet desteği kabul edildiğinden, istikrar programı, tarımsal desteklerin asgariye indirilmesi ilkesine dayandırılmış, tarımsal destekler önemli ölçüde azaltılmaya başlanmıştır. Bu anlayış uyarınca,gerek fiyat gerekse maliyetler yönünden tarımsal üreticileri destekleyici nitelikteki politikalardan önemli ölçüde uzaklaşılmıştır. Yeni politikaların gerisinde, iç göç sonucu artmış bulunan kentsel nüfusun beslenme giderlerinin düşürülmesi ile sanayi ve hizmet sektörlerine ucuz emek üretimini sağlayabilmek hedeflenmiştir. (1)

Uygulamaya konan politikalar sonucunda tarım sektöründe iç ticaret hadlerinin, dolaylı ve direkt olarak nitelendirilebilecek iki etkiye bağlı olarak sektörün aleyhine döndüğü söylenebilir: Bu etkilerden dolaylı olanı, tarımsal girdiler ile çıktılar arasındaki göreli fiyatlara, direkt etki ise üreticilerin tüketmek zorunda oldukları tüketim malları ile tarım ürünleri göreli fiyatlarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. (2)

Bu dönemde artan girdi fiyatlarının bölüşüm ilişkisi üzerinde yarattığı etki, üreticilerden, tarımsal girdileri pazarlayan ticaret sermayesine aktarılan payın artması olmuştur. Zira piyasalarda esnek fiyatlama koşulları geçerli ise girdi maliyetlerinin artması, çiftçinin eline geçen gayri safi hasılasını etkilememekle birlikte net gelirini aşındırmaktadır. Başka bir ifadeyle çiftçinin yarattığı değer değişmediği halde çiftçinin elinde kalan üretici payı, girdileri pazarlayan ticari sermaye lehine azalmaktadır. (3)

Bu dönemde tarıma yönelik devlet desteğinin azaltılmasının dolaylı etkisi girdi kullanım artış hızının gerilemesi ve aratan girdi fiyatları nedeniyle üreticiden ticaret sermayesine yönelik kaynak akışında kendini gösterirken, direkt etkisi tarımsal ürün fiyatlarının köylünün tüketmek zorunda olduğu meta fiyatları karşısında gerilemesi sonucunda üreticilerin reel gelirlerinin düşmesi biçiminde gelişme göstermiştir. (4)

============

(1):B. Ali EŞİYOK, KALKINMA SÜRECİNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN EKONOMİDEKİ YERİ, YAPISI VE GELİŞME DİNAMİKLERİ (1923-2004) s 25.

(2): Kazgan, G.(1993), “1980 Sonrası Yıllarda Yapısal Uyum Politikaları ve Tarıma Etkilerinin Toplumsal-Ekonomik Sonuçları”, Tarımsal Destekleme Politikaları Sorunlar-Çözümler, Tarım Haftası 93 Sempozyum, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası,s 312.

(3): Boratav, K.(1991), Türkiye’de Sosyal Sınıflar ve Bölüşüm, Yeni Dizi:7, İstanbul ,s 45.

(4): EŞİYOK,aga.s 35.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.