Takip Et

JEOTERMALDE SAVCILLI ÖNCESİ VE SONRASI-15

Aydın’da jeotermal faaliyetlerin yasal çizgiye çekilmesi için Savcıllı’da 8 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen toplantıda halkın sivil toplum kuruluşlarının, mahalle sakinlerinin, Savcıllı üreticilerinin tepkilerinin sonucu önemli bir dönemece geldiğimizi fark ettik. Konu artık şirketlerle çevreyi, tarımı ve Aydın insanının geleceğinden endişe duyan dar bir kesimin ilgi alanından taşıp halkın konusu olmaya başladığının işaretlerini taşımaktaydı.

Bu tepkiler ilk değil. Önce Alaşehir’de başladı. Sonra Germencik’te jeotermal kirlenme ve yasadışıcılığa karşı bir halk hareketi olarak ortaya çıktı. Ardından Yılmazköy ve İmamköy’de halkın mücadelesi hukuki süreçte sonuç vererek haklarını mahkemelerce tescil ettirdiler. Son olarak da Savcıllı halkı tepkilerini hem jeotermal imtiyaz sahibi şirkete, hem devlete göstererek tarı topraklarını ve ürünlerini savundular.

Artık bundan böyle her kurum ve kuruluş bu gelişmelerden ders almalı, halka rağmen yasa dışılık yapılamayacağını bilmelidir. Peki kim ne yapmalıdır? Hangi dersleri çıkarmalıdır?

JEOTERMAL İMTİYAZ SAHİBİ ŞİRKETLER:

Halka rağmen, parasal güçlerine güvenip, halkı n ekmeği ile oynamaktan vazgeçmeli, Güçlerine güvenerek lobileri yolu ile halkın zararına yasa ve yönetmelik üretilmesini temin yolundan ayrılmalı, jeotermal sistemlerini çevreye, tarım topraklarına, sulama ve içme sularına, Büyük Menderes’e zarar vermeyecek hale getirmelidirler. Şu ana kadar ihlal ettikleri, 2872.167.5686.5403.3573 sayılı yasaları ihlal etmemeli, Zeytin ve incir ağacı katliamından vazgeçmeli, halka verdikleri zararları fazlası ile ödemelidirler.

TÜRKİYE JEOTERMAL DERNEĞİ:

Kendi içlerinde otokontrol sistemi geliştirmeliler, Üyelerinin topluma ve çevreye verdiği zararların önüne geçmeliler, Jeotermal enerji sitemleri konusunda yatırım ucuzluğuna değil, çevre duyarlılığına ve rezerv koruyuculuğuna önem vermeliler. Kendilerini para hırsından sıyırıp topluma karşı sorumlu hissetmeliler.

ÜNİVERSİTE VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI:

Jeotermal sistemlerin çevresel zararlarını daha sık gündeme taşımalı, Bilimsel araştırmalara daha fazla ağırlık verilmeli, Jeotermal faaliyetlerin insan sağlığına etkileri gündeme taşınmalı.

DEVLET KURUMLARI

Jeotermal şirketlerin baskılarına boyun eğmemeli, Siyasi baskı ve emirlere boyun eğmemeli, Halkın yararına hizmet vermelidirler. Kamu yararının önce gıdadan, yani tarımdan geçtiğini unutmamalıdırlar.

MİLLETVEKİLİ ADAYLARI:

Halkın vekili olduğundan hareketle jeotermal sitemlerin mevcut durumunun, halkı tehdit ettiğini kabul ederek, bu tehdidin ortadan kaldırılması için şu andan itibaren halkın yanında yer almalıdırlar. Jeotermal şirket patronlarının, pek çok iş adamı gibi her seçilen iktidarın yanında yer aldığını bilerek, siyasetin belirleyicisinin halkın oyları ve halk olduğundan hareketle, sadece Aydın halkının yanında yer aldıklarını beyan etmelidirler. Seçildikleri takdirde TBMM’de jeotermal şirketlerin değil, halkın çıkarlarını savunabilmelidirler.

Eğer uzun soluklu siyaset yapmak istiyorlarsa… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.