Sayın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik, et ithaline karşı çıkarak Türk çiftçisine çok önemli bir destek vermektedir. Damızlık hayvan sayısının yeterli olup olmadığı incelendikten sonra eğer yetersizse Tarım İşletmeleri aracılığı ile damızlık hayvan ithalatına da yer verilebilir.
Bu aynı zamanda Türk çiftçisinin damızlık temin etmesi için Tarım İşletmelerine başvurması ve hayvan temin etmesi yolunu da açacaktır. Ancak bu konuda mevzuatın gözden geçirilerek TİGEM den hayvan ve diğer ürünlerin temininde kolaylıkların sağlanması gerekmektedir.
Sayın Bakanın aşağıdaki tespit ve görüşlerine katılmamak mümkün değil.
"Birileri zamanlı zamansız bir şekilde hayvan kesimini artırmak, yaza doğru daha büyük sıkıntılar oluşturmanın hesabını yapabilir. Bu oyuna gelmeyin" diyen Çelik, kırmızı et maliyetlerini bildiklerini, aktardı.
"Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Bu spekülatörleri bakanlık ve üreticiler olarak birlikte aradan çıkarmamız, derslerini vermemiz gerekiyor. 78 milyon, bunların oyuncağı olamaz, bunlar 78 milyonun sofrasıyla oynayamazlar, oynatmayız. Onun için her zaman spekülatörlere karşı ithal imkanı hazır olacak. Yeni kararlara ihtiyaç duymadan, anlık olarak piyasaya müdahale edecek imkanları elimizde tutacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"Hükümetin et ithal etmek hevesinde" olduğu algısının doğru olmadığına değinen Çelik, spekülatif kazançların önüne geçmenin görevleri olduğunu bildirdi.
Çelik, tarla ile raf fiyatı arasındaki uçurumun da önemli konular arasında yer aldığını belirterek, bakanlık olarak bu konuyu mercek altına aldıklarını söyledi.
Çelik, "Tarlada eli nasırlı, güneşin altında kavrulan çiftçinin tarladan gönderdiği ürün ile pazarda satılan ürün arasındaki uçurum, mutlak surette bir çözüm yoluna kavuşmalıdır. Bu haksız kazanç, mutlaka önlenmelidir. Üreticinin, bizzat ürünü ortaya çıkaranın elde edemediği, hayal dahi edemediği bir fiyatı on kat yükseğine pazarda satıp hem tüketiciye, hem de gerçekten enflasyonun yükselmesine bu şekilde etki eden tüm unsurların ortadan kalkmasıyla ilgili de mücadele edeceğimiz bir dönem olacak" dedi.
Sayın Bakandan diğer bir beklentimiz son günlerin diğer bir oyunu olan “süt” piyasasıdır.
Süt piyasası, ”Ulusal Süt Konseyi” adı verilen ve tamamen süt sanayicilerinin kontrolünde olan bir kurumun insafına bırakılmış durumda. Süt üreticileri, üretici birlikleri, kooperatifler bu kurumla ne zaman masaya otursalar herhangi bir sonuç elde edememektedirler. Her defasında “zam yapamayız” cevabını almaktadırlar.
Çiğ süte neredeyse iki yıldır zam yapılmamıştır. Üreticinin elindeki çiğ süt fiyatları hızla gerilemesine rağmen raflarda sütün litresi hala 1,70 ile 2 lira arasında satılmaktadır.
Önümüz bahar. Süt üretimi hızla artacak. Arz talep dengesinde bozulmalar yaşayacağız. Bu da süt sanayicisinin çiğ süt fiyatlarını daha da aşağılara çekmek için bulamadığı fırsatları yaratacaktır.
İlk olarak ve en kısa zamanda süt tüketiminin artırılması gerekmektedir. Bunun da yolu hiç olmazsa Haziran ayına, okullar kapanıncaya kadar, ”okullara süt “ projesini hayata geçirmektir.
Sayın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik’in bu konuya da en kısa zamanda el atacağına eminiz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.