Takip Et
  • 22 Kasım 2013, Cuma

Uyan, uyannn!

Sevgili Denge okurları,

Geçen hafta sonu Diyarbakır’da gerçekleşen tarihi toplantı! Beni tam 47 yıl öncesine götürdü.

19-20 yaşlarındaydım, 5 arkadaş o günlerin popüler mekanlarından İzmir birinci kordonda bulunan Ekspres restorana gitmiştik. Masada sohbet ederken yan masamızda 45-50 yaşlarında 7-8 kişinin kürt devleti kurma sohbetlerinin istemeden kulak misafiri oluyorduk. Bi ara öyle bir an geldi ki, ben içkinin ve gençliğin verdiği cesaretle yan masaya yöneldim ve dedim ki:

Kürt devletimi kuracaksınız gidin Diyarbakır'da kurun. Buralardaki soyunuzu, sopunuzu da oraya götürün diye bağırdım. İçlerinden en yaşlı olanı bana cevaben; “Bak delikanlı biz belki yaşımız gereği göremeyebiliriz, ama sen görebilirsin bu sözümü unutma, bu topraklarda kürt devleti mutlaka kurulacak merkezi de İzmir olacak” dedi. Aradan yarım asır geçti, o geceyi ve o yaşlı kişinin sözlerini hiç unutmadım. Diyarbakır'da tarihi buluşma denince o geceki anılarım aklıma geldi. Önceki gün CNN televizyonunda Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e, Türk spikeri soruyordu; Türkiye kürdüstanından söz ediyorsunuz, sınırları çizebilirmisiniz diye.

Diyarbakır Belediye Başkanı cevap veriyordu:

Ne sınırı İstanbul’da bizim, İzmir'de bizim diye...

47 yıl önce o gecede yaşadığım olay yıllarımda Osman Baydemir belki kundaktaydı, ama önceki günkü sözleri yarım asır önce bana o sözleri söyleyen yaşlı adamın sözlerinin tıpkısının aynısıydı.

Sözler aradan 50 yıla yakın bir zaman dilimi geçmesine rağmen nasıl çakışıyordu? Bu bir ABD projesiydi de ondan bu plan 1910 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılmıştı. İran ve Türkiye'den bir bölüm alınacak, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’den alınan bölümler birleştirilerek büyük kürdistan devleti kurulacaktı. O yıllar da Amerika bu arzusunu gerçekleştiremedi. İngilizler orta doğuya el koymuşlardı. Geldiler harita üzerinde cetvelle sınırlar çizdiler, suni devletler yarattılar. Amerika bunun üzerine kendisine bağlı İsrail devletini kurma aşamasına geçti. İsrail Devleti Türkiye’de İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki Mısırlı İşhanı'nda kurulmuştur. Bu devleti ilk tanıyan da Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Bu, bugünkü konumuz olmadığı için kısa geçiyorum. Bu arada bazı saf şaşkalozlara şunu söylemek isterim; Irak’tan petrol gelecek, gaz gelecek diyenlere.

Bir hatırlatmam olacak, Atatürk’ün nutkunda Erbil ve Musul Misak-ı Milli sınırları içinde olmasına karşın İngilizler Anadolu'da kürt isyanları çıkararak buraları almamızı engellediler. O zamanlar Türkiye'de bir kaç motorlu araçtan başka hiçbir araba da yoktu petrolle çalışan. Petrolün değeri de yoktu, buna rağmen Türkiye’nin önü tıkanmıştı. Bugünkü koşulları göz önüne getirin, şimdi yedirirler mi?

Teröristlerle konuşmayız terörist başıyla konuşan şerefsizdir, namuzsuzdur. 'Irak'ta kırmızı çizgilerimiz vardır' diyenler şimdi nerededir? Kan içici Türklerin bin yıldır esareti altında eziliyoruz, 'İmralı'ya saygılar sunarım' diye besteler yapan Şivan Perver denen adamı tepemize çıkaran, daha düne kadar 'Türkler'e ve Türkiye’ye bir kürt kedisi' bile vermem diyen Necirvan ve Mesut Barzani'yi kırmızı halılarla karşılayanlar Amerika'nın 1910 yılında hazırlattığı raporu gördüler mi? Tehlikenin farkındalar mı? Bizzat PKK militanlığı yapan elinde telsizle adamlarına Türk askerini öldürme emri veren Şivan Perver'den, bir de Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu özür dilemiş, iyi mi? Kanınız donuyor, tüyleriniz diken, diken oluyor mu?

Burada Diyarbakırlı büyük şair Ziya Gökalp’ın bir dörtlüğünü yazmak istiyorum;

Durma düşman durma, gücünü arttır,

Türlüğün başına hakaret yağdır,

Uyuyan bir kavme bu felaket azdır,

Vur eski kölesi utandır onu,

Bırakma uyusun, uyandırma onu!..

İstanbul’da dört arkadaş Nişantaşı'nda bir apartmanın bodrum katında kalırken, sabahleyin ilk kalkan arkadaş pikaba önceki hafta edebiyete uğurladımız Savaş Ay’ın annesi sanatçı Şükran Ay’ın plağını koyar sesi de sonuna kadar açardı, “Uykudamısın sevgili yarim uyan, uyannn!..” diye pikabın yüksek perdeden yaptığı gürültüye kızar, fakat kalkar okulumuza giderdik. Şimdi buradan bende acizane Türk milletine Şükran Ay’ın şarkısıyla tüm gücümle bağırmak istiyorum Uykudamısın Ey Türk milleti uyan, uyann, ayağın altından kilimi, halıyı son hızla çekiyorlar, kıç üstü oturman yakındır...

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.