Takip Et
  • 13 Ocak 2023, Cuma

KÖY ENSTİTÜLERİ

Bir köy enstitüsünden mezun olup öğretmen emeklisi saygıdeğer büyüğüm ile tanışmıştım bir tatil beldesinde. O güne dek enstitülerle ilgili, bazı kesimlerde olumlu, bazı kesimlerde olumsuz eleştirilere şahit olmuştum hasbelkader. Tamda kaynağı ile karşılaşmıştım ve kaçıramazdım ayağıma gelen bu fırsatı. Tabii ki bahsetmeden bendeki algıyı sordum kendisine. Bana eğitim enstitülerini birkaç cümle ile anlatır mısın dedim ve yüzünde büyük bir üzüntü belirdi o insanın. Kim bilir belki de yarasını deşmiştim. Derin bir iç çekerek başladı anlatmaya. Bak evlat, dedi; Ben öğretmen okulundan mezun oldum ve ilk görev yerim bir köy ilkmektebiydi. dedi. ve ekledi; ilk göreve başladım okulun çatı onarımını öğrencilerim ile birlikte çatıya çıkarak biz onardık, ilk görev yaptığım okulun masa, sıra, sandalye ve yazı tahtasını biz yaptık öğrencilerle. İlk görev yaptığım okulun bahçe duvarlarını ve bahçe düzenlemesi, ağaçlandırma işlerinin tamamını biz yaptık öğrencilerimle. İlk göreve başladığım köy kıraathanesinde her akşam köylü tebaya tarımla, ziraatla, ekonomi ve tarihle ilgili kitaplar okuduk öğrencilerimle yarım saat. Daha sonraları köylü teba’nın isteğiyle bir saate çıkardık kitap okumayı. En önemlisi de köyün kadrolu imamı olmadığından cuma ve cenaze namazlarını kıldırdık öğrencilerimle. Vaizler verdik, hutbeler okuduk dedi ve şimdi sen değerlendir senin duyduklarınla gerçekleri ve bitirdi. Buradan soruyorum bu öğretmen emeklisine kaç meslek var. Şimdiki öğretmenlerde kaç meslek. Amacım öğretmenlerimizi kıyaslamak değil. Sadece kapatılan eğitim enstitülerinin nelere malolduğudur. Bu eli öpülesi insan hiçbir yaptığını ben yaptım demiyor biz yaptık diyor. Günümüzün siyaset ve devlet adamları öyle mi ki. Kibir, gurur ve egolarından geçilmiyor. Eğer eğitim enstitülerini kapatmasalardı bugün bu durumda mı olurdu güzel ülkemizin durumu. Bu ilim yuvalarını kapatan şer odakları; yerine açtıkları ne olduğu belli olmayan sözlü eğitim yuvaları, özel okullar ve kimlere hizmet ettiği belli olmayan rant çevrelerine açtırdıkları dershaneleri kurabilirler miydi kapatmasalardı eğitim enstitülerini. Kapatmasalardı eğitim enstitülerini nasıl istila ederdi bu ülkeyi Amerikan conileri. Nasıl yetiştirdi fettolar, apolar, falanlar filanlar. Kapatılmasaydı eğitim enstitüleri girebilir miydi ordunun kozmik odasına, dağıtılabilir miydi ülkemin şanlı ordusu. Kapatılmasaydı eğitim enstitüleri satılabilir miydi Cumhuriyet kazanımları, yeraltı ve yeryüzü zenginlikleri güzel ülkemin. En önemlisi kapatılmasaydı eğitim enstitüleri, yıpratılabilir miydi Cumhuriyet ilkeleri, kazanımları, kurumları. Satın alınabilir miydi dolarla euroyla devletin ileri gelenleri. Satın alınabilir miydi güzel ülkemin güzel insanı bir torba kömüre, bir torba makarnaya. Satın alınabilir miydi sorarım?

HASAN ALİ YÜCEL ile kol kola

Girdi halkçı ve devrimci bir yola,

Gönül verdi İSMAİL HAKKI TONGUÇ

‘iş içinde eğiten’ bir okula.

ON YEDİ NİSAN 1940'ta

Köyler için ışık yandı ufukta,

Açtı iki büyük devrimci usta

KÖY ENSTİTÜLERİNİ

Bilime susamış köy çocukları

Oldu devletin seçkin konukları,

Özveriyle yendiler zorlukları

KÖY ENSTİTÜLERİNDE

Sabahları eğitildi bedenler,

Foklor adımlarıyla sarsıldı yer;

İşliklerde üretime geçti ter

KÖY ENSTİTÜLERİNDE

Okullarına ait tarlalarda ,

Seralarda, bahçelerde, bağlarda

Yeni şeyler öğrendiler art arda

KÖY ENSTİTÜLERİNDE.

Alınlardaki ter ile harç karıp

Değme ustaları cepten çıkarıp

Mutlandılar için tadına varıp

KÖY ENSTİTÜLERİNDE

Yurt sevgisi sinmişti her köşeye,

Yer yoktu emekten başka bir şeye;

Yemin vardı vatan için ölmeye

KÖY ENSTİTÜLERİNDE.

Açılalı on yıl bile olmadan

Çıktı nice yazıp çizen kahraman

Fakir Bayburt, Mahmut Makal'ı sunan

KÖY ENSTİTÜLERİNDEN

Korkup ürken gerici tosbağalar,

‘Bizim Köy’den gıcık kapan ağalar

‘Yılanların Öcü'nü oynadılar

KÖY ENSTİTÜLERİNE

Hepinize İyi hafta sonları değerli Denge okurları 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.