Değerli okurlarım, bana gelen maillerden, tecrübelerimden ve sorularınızdan yararlanarak, yazımın başlığını “Sosyal güvenlik nedir, ne zaman düşünülür?“ olarak tespit ettim.
Yaşlandığımız, hastalandığımız ve iş göremez bir hale geldiğimiz zaman "sosyal güvenlik" düşünülüyor. Oysa her daim düşünülmeli. Ne zaman emekli olurum, ne kadar emekli maaşı alırım? Eksik günlerim, borçlanma haklarım nedir? Geriye dönük prim ödeme hakkım var mı? İş kazası, meslek hastalığından gelir nedir? Vazife malullüğü, şehit ve gazi yakını maaşı nedir? Bu soruları, her zaman sorup araştırmamız, öğrenmemiz gerekmez mi?
Sosyal güvenlik dünyası, sadece primli ödemelerden değil, primsiz ödemeler de dahil olmak üzere geniş yelpazeden oluşmaktadır.
Sosyal yardım niteliğindeki konular, evde bakım paraları, harçlıklar, vakıfların sosyal yardımları, işsizlik ödemeleri, bireysel emeklilik, hayat sigortaları, genel sağlık ve özel sağlık sigortaları, stajyer öğrenciler, yurt dışı borçlanma ve emekli aylıkları, engelli aylıkları ve yan haklar gibi birçok başlıkta toplanabilir.
Sigortalıların ilk işe giriş tarihi, staj sigortası, işlenmeyen günler, hizmet tespitleri, ödenmeyen ücret ve maaş, sigorta primleri, hizmet birleştirme, ihya, silinen hizmetler, banka ve borsa sandık çalışanları, fiili hizmet süresi, itibari hizmet süreleri, yer altı çalışanlarının maaşları, intibaka esas maaş hesaplamaları, güncellenen kazançlar gibi konular incelenir. Soru soran sigortalıların, hak sahiplerinin her birinin hikayesi kendine özgü, çözümleri de kendi durumlarına göre olmaktadır.
SGK tarafından "1 güne indireceğiz" denilen emekli bağlama sistemi, hizmet birleştirme ve uzayan zamanlar, hizmet standart esasları gibi konular incelenir ve sonuçlandırılır.
Çalışanlar, sigortalılık süresine göre, ne zaman emekli olacağını, ileride ne kadar emekli maaşı bağlanacağını, iş kazası halinde ödenecek gelirleri, hastalık, analık halinde iş göremezlik gelirlerini planlamasını, asgari ücret ve gerçek ücret arasındaki farkları öğrenmesi gerekir.
Çalışma hayatı 08/09/1999 sonrası bir maraton olmuştur. Bu yarışta altın madalya bekleyen sigortalılar, teneke madalya'ya razı olmuş, emeklilik yaşamının geri kalan kısmını açlık ve tokluk sınırı çizgisinde geçirmeye başlamıştır. Bundan dolayı ölüm ve emeklilik aylığında zamanlama, kazanç planlaması ihmale gelmemelidir.
Türkiye'de emeklilik sistemi 4A/SSK, 4B/BAĞ-KUR, 4C/DEVLET MEMURU için farklı uygulamalara tabidir.
Bu uygulamada sigortalıların işe giriş tarihleri ve bu tarihlere uygun emekli aylık bağlanması oranları, alt sınır aylıkları gibi sigortalıların işe giriş tarihleri, kademeli emekliliğe geçiş süreleri gibi sigortalılık süreleri, prim günleri ve emeklilikte aranan yaş gibi sigorta prim matrahlarının taban ya da tavan olması yanında, statülere göre basamaklandırılmış primler, devlet memurlarına göre, prime esas kesenekler gibi 4/C dediğimiz, 5434'e tabi sigortalıların aylıkları da makam, temsil ve görev tazminatları, sınıfları gibi emekli aylıklarının azlığı, çokluğu, iş nedenleri ile hep değişiklik arz eder.
Ama biz vatandaş olarak, kahve sohbetler ve mahalle sohbetleriyle geleceğimizi planlamaya çalışırız. Ahmet’in maaşını, Mehmet’in maaşını baz alır geleceğimizi ona göre planlar ve emekli olup düşük maaş ile karşılaştığımızda hayal kırıklığına uğrarız.
Okurlarıma tavsiyem, bağlı bulunduğunuz sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilerinizi sıcak tutunuz, tüm düşüncelerinizi sorup söz yerine yazılı resmi bilgiler alınız. Sosyal güvenlik kurumu çalışanları bu nedenle orada görev yapmaktadır.
Benim de bu köşede sizlere, sosyal güvenliğiniz ve emekliliğinizle ilgili her türlü soru ve sorunlarınıza yanıt vereceğimi, yardımcı olacağımı bilmenizi isterim.
Haftaya görüşmek üzere, sosyal güvenlikle kalın.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.