Değerli okurlarım,
İş sağlığı ve güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu inşaat, gemi ve Soma maden katliamında gördük, yaşadık.
Bu kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenler. Bu kanunun, kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanması gerekir.
Gelin görün ki bu yasanın uygulanmasında hep aksaklıklar yaşanır, her ne kadar ceza maddesi koyulsa da yeterli denetim ve uygulama olmadığı için ağır – aksak yürür.
Sosyal güvenlik uzmanı olmam sebebiyle bu yasanın içeriği ile ilgili çok şey bilmem elbette mümkün değil. Çünkü bununla ilgili gerekli eğitimleri alan iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olan arkadaşlarımız bu konuda ahkam kesmeye daha yetkilidirler.
Benim dikkatime çeken bir hususu burada kaleme alma gereğini hissettim.
Bir akaryakıt istasyonunu gözünüzün önüne getirin ve orada çalışan POMPACILAR’ı düşünün, birisi MOTORİN, birisi BENZİN, diğeri LPG dolumu yapar.
Motorin ve benzin dolumunda iş sağlığı ve güvenliği açısından gözle görülür bir sorun yoktur.
Ya LPG dolumu yapan POMPACILAR ?
Aracın dolum kapağını bulabilmek için yerlerde sürünürler…
Bu çalışanların gün içerisinde onlarca, yüzlerce kez ‘Otur – Kalk , Eğil – Yat ‘ yaptıklarını düşünebiliyor musunuz?
İleride bunları bekleyen hastalıkların ne olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
3 senedir bu işi yapan pompacı bir kardeşim, boyun ve bel fıtığı hastalığı tedavisi gördüğünü söylemişti.
Bu LPG dolumlarına bir standart getirilemez mi?
Montaj sırasında dolum kapakları daha uygun bir yere monte edilemez mi?
Akaryakıt istasyonlarında LPG dolum bölgesine ne bileyim bir tümsek yapılamaz mı?
Bu benim naçizane bir önerim...
Yapılır ya da yapılmaz ama o çalışan kardeşlerimizi İş sağlığı ve Güvenliği Yasası uyarınca koruyup kollamak zorunda olduğumuzu ilgililerin bilmesi ve bu insani olmayan çalışma şartlarını incelemeleri gerekir diye düşünüyorum.
Umarım, bu bağlamda yasa koyucular bir çözüm üretir.
İŞSİZLİK MAAŞI
Merhaba, hayırlı olsun Fuat Bey. Öncelikle bizlere bu şekilde hizmet vereceğiniz için sizlere çok teşekkür ederim. Benim net cevap alamadığım bir sorum var, sizin bu konuda yardımcı olacağınızı ümit ediyorum. Eşim bir şirkette sezonluk işçi olarak çalışıyor ve işlerin yoğunluğuna göre senesi dolmadan işten çıkarılıyor. Peki bizim bu şartlarda çıkış verildiği tarihten itibaren işsizlik maaşı alma hakkımız var mıdır? Eşimin geçmişten toplam 620 gün sigortası var, ama şu an hala çalışmakta her yıl olduğu gibi bu sene de çıkışı senesi dolmadan verilecektir. Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
Ali İhsan Bey, Merhaba
İşsizlik maaşı hesaplaması için en önemli noktalar primlerin ödenmiş olması ve gün sayısıdır. Eğer otuz günlük süre zarfında işsizlik maaşı için başvurmazsanız uygulamadan yararlanma şansınızı kaybediyorsunuz. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'na göre; 120 gün primlerini ödeyen çalışanların 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün, 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün, 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün süre ile işsizlik ödeneği verilir.
Haftaya görüşmek üzere, Sosyal Güvenlikle kalın.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.