Değerli okurlarım, Bilindiği üzere Ülkemizde kendi nam ve hesabına çalışanlar 4/B li ,Bir başkasının nam ve hesabına çalışanlar 4/A lı ve Devletin nam ve hesabına çalışanlar 4/C li olarak anılmakta ve sigortalı sayılmaktadırlar.
Buradan hareketle Çalışma hayatında fiili olarak çalışıp ancak kanun ile yapılan düzenleme ile kimler sigortalı sayılır ve sayılmaz konusunu sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
ASKERLİK HİZMETİNİ YAPMAKTA OLANLAR
Askerlik hizmeti; silah altına alınmakla başlayıp, terhis tarihinde sona ermekte, askerlik hizmetini yapanlar, kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendine (SSK’lı) tabi çalışsalar dahi sigortalı sayılmamaktadır. Ancak, 1111 sayılı Askerlik Kanunu’nun 78’inci maddesine göre; askerlik hizmetini yapmakta olanlara verilen sıhhi izinlerin üç aydan fazlası, normal izinlerin ise her yıl için bir aydan fazlası, firarda geçen süreler muvazzaf askerlik hizmetinden sayılmadığından, söz konusu sürelerde geçen sigortalı hizmetlerin kanun kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kimlerin sigortalı olması gerektiğini belirleyen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu aynı zamanda kimlerin sigortalı sayılmayacağına dair hükümleri de içermektedir. Her ne kadar çalıştırılanlar, işe alınmalarıyla kendiliğinden “sigortalı” sayılıp, sigorta hak ve yükümlülükleri sigortalının işe alındığı tarihten başlasa ve sigortalı olmak hakkından vazgeçilemese de kanun ile bazı düzenlemeler yapılmıştır.
5510 sayılı kanunun 4. maddesinde sigortalı sayılanlara, 5. maddesinde kısmen sigortalı sayılanlara yer verilmiş ve 6. maddesinde ise kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında sigortalı sayılmayanlar sıralanmıştır. Söz konusu maddede belirtilenlerin bir kesimi, hizmet sözleşmesi ile çalışmalarına karşın, yaptıkları işin türü, şahsına bağlı kimi özellikler gibi nedenlerle kapsam dışı bırakılmışlardır. Başka bir bölümü ise zaten 4. maddede sayılan nitelikte bir çalışma ya da faaliyete dayanarak çalışmayanlardır. Yasaya göre sigortalı sayılmanın kesin ve tamamen önlenmesi durumu, yalnızca 5510 sayılı yasanın 6. maddesinde anılan bu kimseler bakımından söz konusudur. 6. maddede gösterilen kişilerin sayımı, sınırlı (tahdidi) niteliktedir. Dolayısıyla, sayılanların dışındaki kişilerin sigortalı sayılmayan olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
KONUT İÇİNDE YAPILAN İŞLERDE SİGORTALI SAYILMAYANLAR
Aile ekonomisi çerçevesinde yapılan işlerde çalışanları işçi olarak görmek ve onları çalışma mevzuatına tabi tutmak gerçekçi bir davranış sayılmaz. Bu nedenle hem İş Hukuku (4857 sayılı Kanun md. 4/1/d bendi) hem de Sosyal Sigorta Hukuku düzenlemeleri konut içinde birlikte çalışan hısımları bazı koşullarda kapsamına almamaktadır. Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dâhil (amca, hala, dayı, teyze, yeğen) olan hısımlar arasında ve aralarına dışarıdan başka kimse katılmayarak bir konut içinde yapılan işlerde çalışanlar sigortalı sayılmamaktadır. Aynı konut içinde yaşayan ve müştereken bir işi yapanlar arasındaki akrabalık derecesi, üçüncü dereceden sonraki bir derece ise (kuzen vb.) bunların veya hiç hısımlık münasebeti bulunmayanların çalıştıkları tespit edildiği takdirde, bu durumda ilgili konut, işyeri niteliği kazanmış olacak ve burada yapılan işlerde çalışanlar kanunen sigortalı sayılacaktır.
EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLAR
01.04.2015 tarihinden önce ev içinde görülen bulaşık, çamaşır yıkama, çocuk bakımı, ev temizliği, yemek pişirme, ütü gibi işlerde hizmet akdine tabi, aylık ücret karşılığında ve sürekli olarak çalışan hizmetçi, uşak, aşçı ve mürebbiye gibi çalışanlar sigortalı sayılmıştır. Ancak çağrı üzerine ve belirsiz zamanlarda ev işinde çalışanlar sigortalı olarak sayılmamıştır.
İŞVERENİN İŞYERİNDE ÜCRETSİZ ÇALIŞAN EŞİ SİGORTALI SAYILMAZLAR
Evlilikte eşlerin birbirlerine maddi bir çıkar gözetmeksizin yardımda bulunması olduğundan (Türk Medeni Kanunu md. 185) karısına veya kocasına ait işyerinde çalışan eşin prensip olarak ücretsiz çalıştığı kabul olunmak gerekir. Bu durumda da sigortalılık söz konusu olmaz. Hiç şüphesiz burada eşten maksat Medeni Kanun’un karı-koca olarak nitelendirdiği kişilerdir. Bu nedenle arada evlilik bağı bulunmadan birlikte yaşayan kadın ve erkek bu istisna hükmünün dışında kalır. Bir işverenin işyerinde ücret karşılığı çalışan ve ücretleri işyeri kayıt ve belgelerine usulüne uygun bir şekilde intikal ettirilen eş sigortalı sayılmakta ancak herhangi bir ücret ödenmeyen eş ise sigortalı sayılmamaktadır. Kanunen işverenin işyerinde çalışan ana, baba ve çocukları için istisna hüküm bulunmamakta ve bu kişiler hizmet akdine tabi olarak çalıştıkları takdirde sigortalı sayılmaktadırlar.
TARIM VE ORMAN İŞLERİNDE ÇALIŞANLAR
Tarım ve orman işlerinde çalışanlar, kamu idarelerinde ve kanunun ek-5’inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar sigortalı sayılmamaktadır.
ÜCRETSİZ İZİNLİ DEVLET MEMURLARI
ücretsiz izinde bulunan devlet memurları, kadroları ile ilişikleri devam ettiğinden, bu süre boyunca başka birinin yanında çalışması ya da kendi işini yaparak Bağ-Kur kapsamında sigortalı olarak sayılması mümkün değildir.
İyilikle ve Sosyal Güvenlikle kalınız.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.