Değerli okurlarım , Öncelikle 2017 yılının Ülkemiz ve yurttaşlarımız için Hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bildiğiniz üzere Yazılarımda ağırlıklı olarak Emeklilik ve İşçi-İşveren ilişkilerindeki sorunların çözümüne ilişkin konuları ele almaya çalışıyorum.
Bu arada ; Yurtdışı Emeklilikte alanıma girdiği için bu yazımda gurbetçi yurttaşlarımızın Yurtdışında Borçlu bir vaziyette vefat etmeleri halinde geride kalan Dul/Yetimlerin yasal olarak yapabilecekleri konuyu ele almak istedim.
Almanya’da çeşitli sebeplerle borç altına giren Türk vatandaşlarımız Almanya‘da veya Türkiye’de vefat ettiklerinde geri bıraktıkları mirasçılarına ödenemeyecek kadar ağır borçları da bırakıp gidebiliyorlar.
Geriye kalan ve genellikle Almanya’da yaşayan mirasçılar hukuki haklarını bilemediklerinden murislerinin bu borçlarını ödemek zorunda kalıyorlar. Ancak bu her zaman mümkün olmuyor. Zira borçlar o kadar ağır oluyor ki, geriye kalan mirasçı ya şahsi iflas vermek veya Almanya’yı terk etmek zorunda kalıyor.
Oysa bu ölümle birlikte kendilerine geçen miras bırakanın bu borçlardan hiçbir rizke girmeden mirası redderek kurtulunabileceği hatta mirası reddetmek üzere belirlenen süreyi geçirse bile dava ile bunu önleyebileceklerini bilemiyorlar.
Bu konuda e-posta ile bilgi isteyen okurum ; Almanya’da yaklaşık toplam 100 bin Euro malı, 300 bin Euro borcu olan Türk vatandaşı babam 26/07/2016tarihinde Almanya’da vefat etti. Biz 4 mirasçısı bu borçlardan kurtulmak için Türkiye’de defin işlemleri, v.s. derken mirasın reddi için gerekli 6 haftalık süreyi kaçırdık. Şimdi bu borçlar mirasçısı olarak bizden isteniyor. Bundan kurtulmanın bir yolu var mı?“ diye sormaktadır.
Okurumun bu sorusunu Avukatımız Sayın Neşat Diner’in katkıları ile yanıt vermek isterim. Soruyu soran vatandaşımızın borçlu miras bırakanı babası Almanya’da vefat etse de Türk vatandaşı olduğu için mirasın reddi konusunda Türk hukuku uygulanır. Türk hukukunda kanuni mirasçılar ise gerçek mirasın reddini, ölümün öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde Sulh hukuk mahkemesi önünde yazılı veya sözlü olarak yapmak zorundalar. Sorudaki 6 hafta Alman hukukundaki süredir. Alman hukukuna göre mahkeme veya Alman noterinde verilen mirasın reddi beyanı Türk hukuku açısından geçerli değildir. Çünkü vefat eden Türk vatandaşıdır. Alman vatandaşı ve/veya mavi kart hakkı sahibi olsaydı o zaman bu geçerli olurdu.
Vatandaşımız bu mirasın gerçek reddi için gerekli 3 aylık süreyi geçirmiş. Ancak babasının miras bıraktığı alacak ve malların toplamı 100 bin Euro, borçları ise 300 bin Euro. Yani kendisi ölmeden önce borç ödemekten aciz bir durumdadır. Şöyle de ifade edebiliriz pasifler aktiflerden fazla. Bu durumda Türk Medeni kanunun 605/2 maddesine göre „Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır“. Miras bırakanın ölümü anında terekesi borca baktık olduğundan vatandaşımız da süreye bağlı olmaksızın otomatikman mirası reddetmiş sayılır. Bundan dolayı Türkiye’de hemen tereke alacaklıları davalı gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde açılacak dava ile mirasın hükmen reddi kararı alıp ilgi Alman icra dairelerine bu karar ibraz edilerek borçtan kurtulabilir. Çünkü bu karar Almanya’da geçerlidir.
Ancak bu davalarda dikkat edilmesi gerekli hususların başında terekenin açıkça borca batık olduğunun resmen tespit edilmesi veya tespit edilebilir olması gelir. Bunun için murisin Almanya‘daki tüm borçları ve alacaklarının belgeleriyle birlikte Türkçeye tercümeleri mahkemeye sunulmalıdır. Ayrıca davayı açan mirasçılar daha önceden mirası kabul ettikleri şeklinde davranışlarda da bulunmamalıdır. Özellikle yanlışlıkla Alman mahkemesi veya Noteri huzurunda verilen mirasın reddi beyanları varsa Türk hukuku açısından geçerli olmasa da bu husus davada delil olarak sunulabilir.
Unutmamak gerekir ki, mirasın gerçek reddi 3 aylık süreye tabi iken açılacak bu mirasın reddi davalarında zamanaşımı olmadığından her zaman açılabilir.
Değinilmesi gerekli bir konu da bu davayı sadece bir mirasçı açarsa sadece onun payı yönünden karar geçerli olur ve miras reddedilmiş sayılır. Diğer mirasçıların borçtan sorumluluğu devam eder. Bu nedenle tavsiyemiz tüm mirasçıların bir dava açarak hepsinin borçlardan kurtulmasıdır.
Haftaya görüşmek üzere , sosyal güvenlikle kalın.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.