Sevgili Aydın Denge Gazetesi okurları,
Bugünki yazımda 31 mart seçimlerini sadece ve sadece belediye başkanlıkları açısından değerlendireceğim.
Bu seçime baktıktan sonra şunu görüyoruz. Bu seçim büyükşehir belediye başkanı ve ilçe belediye başkanlarının halk tarafından tespiti seçimidir. Bu seçim için söylenecek ilk söz ve ilk tespit bu olmalıdır. 31 marttan sonra seçilen başkanlar makamlarına oturacaklar ve beş yıl boyunca şehirdeki vatandaşların belediye hizmetlerini yerine getirmeye çalışacaklar.
İşte ben bugün belediye başkanlığı açısından seçimi değerlendirmek istiyorum. Ama bir cümleyi de burada eklemek zorundayım. Bu mahalli seçim de olsa bir siyasi olay ve harekettir. Bu açıdan her siyasi sonucun siyasi fonksiyonları da beraberinde getirmesi gayet doğaldır.
Şimdi tekrar mahalli atmosfere dönelim. Aydın şehrimiz tam tamına on yıldan beri Özlem Çerçioğlu ve CHP tarafından yönetilmektedir. Yani CHP ve Özlem Hanım 10.yıldan beri mahalli iktidarda olan şahıs ve kurumdur. 31 Mart mahalli seçiminde CHP Aydın büyükşehir adayı tekrar Özlem Çerçioğlu olmuştur. Bu açıdan ilk önce yapmamız gereken irdelemenin son 10 yıllık icraatları incelemek olması gayet doğaldır. Son 10 yılın 5 yılı Aydın şehir belediye başkanlığı son 5 yılı da büyükşehir başta olmak üzere 10 yıldaki icraatlarıdır. Bu icraatlara baktığımız zaman Özlem Çerçioğlu'nun son 10 yıllık başkanlığında şehrin temel sorunlarının çözülemediği net, acı bir gerçektir. En başta trafik ve otopark sorunları işin çıkılamaz bir noktadır ve şehir içinde yaşamak işkence haline gelmektedir. Trafik ve otopark problemlerinin çözülemediği merkezler en başta Efeler, Söke, Kuşadası ve Didim ilçeleri olmuştur.
Özlem Çerçioğlu beş yıl önce seçime giderken kamu oyuna 132 tane proje sundu. Bunlardan sadece on tanesi hayata geçirilebildi. Şimdiki seçim sırasında ise proje dahi sunamadı. Çünkü projelerini sunsaydı daha dramatik bir görüntü ortaya çıkacaktı. Aydın ve 17 ilçesinde battı çıktılar ise ayrı bir hata ve mühendislik garabetidir. Sadece Aydın ve Kuşadası'nda yapılabilen bu battı çıktılar ise istenilen verimlilikte ve mühendislikte başarısız battı çıktılar olarak kamuoyu tarafından değerlendirilmektedir.
Ayrıca su faturası faciası vardır ki Türkiye’ nin en pahalı içme suyunu Aydın Büyükşehir Belediyesi satmaktadır. Barajı devlet ve AKP iktidarı yapmış ama sonuç itibariyle su faturaları elektrik faturalarını geçmiştir. Kamuoyu ve vatandaşlarımızın feryadı dahi ses getirememiştir. Üstelik partinin isminde ‘Halk’ kelimesi geçmiş olasına rağmen halkın sesine ve feryadına kulağını tıkayan büyükşehir belediye başkanı var bu şehirde. Sonuç olarak şunu söylemem gerekiyor; Aydın’ ın son on yılı belediyecilik açısından kayıp yıllar olarak tarihe geçmiştir. Zaten Aydın şehrinin 70 yıllık mahalli iktidarında 1977-2009-2014 CHP belediyeciliği olarak sadece geçmiştir ve bu üç dönem CHP belediyeciliği şehre hiçbir şey katmadığı gibi vizyonunu da kirletmiştir. Üstelik CHP ve Özlem Çerçioğlu Aydın’da belediye başkanlığını kendi karizmasıyla kazanamamış. 2004 yılından itibaren AKPli yetkililerin verdiği yanlış mahalli kararlarından dolayı Özlem Çerçioğlu seçimleri kazanmıştır.
Üstelik Özlem Çerçioğlu’nun on yıllık belediye başkanlığı ve yedi yıllık milletvekilliği dönemini incelediğimiz zaman solcu partinin üst düzey siyasetçisi demek için bin tane şahit gerekecektir. 17 senede solcu bir partide solcu olamamış bir politikacı CHP'de vazife yapmaktadır. Bu da bana göre enteresan bir görüntüdür. Halbuki CHP'nin Aydın milletvekillerine baktığımız zaman 33 derece solculuktan gelen ve gençliklerinde Marksist bir düşünce etrafında geçirmiş siyasetçileridir ve bu siyasetçilerle Aydın’da CHP sınıfta kalan partililer grubundadır. Demek ki CHP şunu anlamış Aydın’da "Merkez sağın kalesi olan Aydın"da solcu bir siyasetle belediye başkanlığının kazanılamayacağını’ çok iyi anlamış. Bu açıdan Özlem Çerçioğlu’nu tercih etmişlerdir ama o da on yıllık belediye başkanlığında bu şehri uçuramamıştır ne yazık ki .
Şimdi ise durum çok değişmiş Milletvekili Mustafa Savaş’ı AKP aday göstererek çok isabetli bir tercih yapmıştır. Bu şehrin bağrından çıkmış olan Sayın Savaş sevilen bir kişi olarak seçime girmektedir. Halk tarafından sevilen bir aday ile seçime girmesi şuradan bellidir ki o da şudur: 24 Haziran seçimlerinde AKP Mustafa Savaş’ın liderliğinde 4 milletvekili çıkarmış, CHP ise on yıllık Aydın Belediye Başkanlığı avantajına rağmen sadece üç milletvekili çıkarabilmiştir. 2015 Haziran seçimlerinde ise AKP iki milletvekili çıkarabilmişti.
Mustafa Savaş, 70 tane projesini kamuoyuna sundu. Bu projelerle birlikte kendisini çok iyi anlattı. Ama inanıyorum ki Mustafa Savaş’ın beş yıllık büyükşehir belediye başkanlığında Aydın yepyeni bir vizyon kazanacaktır. Bu açıdan şehirdeki esnaf, tüccar, sanayiciler ve emekliler bu işe sahip çıktılar. Büyük destek verdiklerini de görüyorum.
Bu iki adaydan başkada aday var ama bu mücadele iki parti arasında geçecektir diye düşünüyorum. Ayrıca Saadet Partisi'nin Aydın Büyükşehir Adayı Fatih Karahan'ın da çok iyi performans sergilediğini söylemem gerekiyor.
Bu seçim Aydın için hayati derece de önemli bir dönüm noktasıdır. Bu açıdan makus talihini yeneceğine inanıyorum. Seçimin sonucu ayrıca hepimiz tarafından kabullenilmesi gereken bir sonuçtur. Demokrasi demek halkın iradesine saygı göstermek demektir. Bu sözümde 20 yıldan beri halkın reyleriyle merkezi idareyi elinde tutan AKP’ye seçimler sonucu saygı göstermeyen ana muhalefet partisinin yetkilerine ithaf olunur. Çünkü AKPliler son on yılda yerelde CHP'ye hakaret etmeden siyaseti devam ettirdiler.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.