Sevgili aydın Denge Gazetesi Okurları, yazarlık hayatımda bu başlığı ikinci defa atma zorunda kaldım. Hayatımda hiç tarzım olmayan bir şeydir. Fakat bunu ikinci defa atamama sebep olan ise; bürokrat atamasında son günlerde duyduklarım ve kulağıma gelenler olduğu için.
Bir siyasi iktidar için vilayetlerde en önemli hadise bürokrat atamalarıdır. Atamalarda isabetli olursanız başarılı olursunuz, isabetsiz olursanız da bedelini siyaseten ağır ödersiniz.
Vilayetlerde bürokrat atamalarında en önemli müdürlükler Milli Eğitim, Tarım, Sağlık, Kültür ve Turizm, Maliye, Emniyet İl Müdürlükleridir. Bunlar devletin yüzde 90’ını oluşturur. Bunlardan Milli Eğiti, Tarım, sağlık, Kültür Ve Turizm İl Müdürlüklerinde siyasetçilerin ağırlığı çok daha fazla hissedilir. Fakat emniyet, maliye bürokrat atalarında siyasetçilerin ağırlığı hissedilmez. Yani siyasetçilerin damgası bu atamalarda etkili faktör olmamıştır. 50 yıllık demokrasi tecrübelerimize baktığımız zaman merkezi idarenin yaptığı atamalar daha isabetli olduğu görülmüştür. Zira bu atamalarda mesleki tecrübe ve ehliyete çok ehemmiyet verilmiştir. Bu hadise AKP döneminde de aynıyla tecelli etmektedir.
Bana göre her şeyden önce bir bürokrat atamasında en büyük faktör ehliyet ve liyakat olmalıdır. Bu aynı zamanda bütün dünyada geçerli bir kriter ölçüsüdür, özellikle batı ve Amerikan Devletlerinde çok daha sık rastlanır. Doğu Toplumlarında ve İslam ülkelerinde bu kritere fazla ehemmiyet verilmez. Halbuki İslam düşüncesinin emri gayet açıktır; İslam’da ehliyet ve liyakat en büyük faktördür. Hangi saha da olursa olsun işi ehline vermediğiniz zaman işlerin karmakarışık hale geldiğini tarih bize söylüyor. Size en çarpıcı saha olan siyasetten misal vereyim; 60 yıllık demokrasi tarihimizde milletimiz siyasi iktidarı zaman içerisinde DP ve AKP kadrolarına verdi. Bu tercihin ne kadar isabetli olduğunu milletimiz çok iyi gördü. Bu iki partinin iktidarları döneminde Türkiye’nin çehresinin baştan sona ne kadar değiştiğini Batılılar söylemektedir.
Genel kriter olan ehliyet ve liyakatten sonra ise o şehrin siyasi ve coğrafi ve idari özelliklerine dikkat edilmesi de zaruri bir keyfiyettir. Bu açıdan baktığımız zaman Aydın şehrinin 3 temel özelliği vardır.
1)Bu şehir bir tarım şehridir.
2)Bu şehir bir turizm beldesidir. Zira Türkiye’nin göz bebeği olan iki turizm beldesi bu şehrin içerisindedir. A Kuşadası, B Didim
3)Bu şehir asırların getirdiği bir kültür ve medeniyet merkezidir. Antik Yunan’dan itibaren her tarafından bütün ilçelerinden kültür ve medeniyet fışkırmaktadır. Düşünebiliyor musunuz? 2700 yıl öncesinde bu belde de demokrasi rejimiyle yönetilen insanlar yaşıyormuş. Kültürümüzün derinliğini bu özelliği ile çok daha iyi kavrayabiliriz.
Bu şehrin 3 temel özelliği bir vaka olarak ortada duruyorsa Siyasi iktidara düşen vazifede bu iki il müdürlüğüne şehrin vizyonuna uygun ehliyetli ve liyakatli bürokratları tespit ve tayin etmektir. Bunlardan Tarım İl Müdürlüğü’ne Kasım 2015 seçiminden sonra il müdürü tayin edildiğine göre geriye sadece Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü kalmaktadır. Bu açıdan bu müdürlüğe atamanın yapılacağı bugünlerde bu yazıyı yamanın özel bir anlamı vardır. Aydın’ın bağrından çıkmış genç bürokrat adaylarının var olduğuna inanıyorum. Her açıdan donanımlı böyle gençlerimizi bu vazifelere getirmediğiniz taktirde yanlış bir iş yaparız. Bu kurumun son 10 yıllık isabetsiz tayininden hiç ders alınmamışsa bir diyeceğim yoktur. Ama ferasetli bir siyasetçiyi yılan asla iki defa sokamaz. Sokma ihtimali olduğundan dolayı bunu hatırlatma gereğini hissediyorum. Bir de şunu hatırlatmakta fayda görüyorum; Bu topraklarda yetişmiş bilgili ve becerikli il müdür adaylarımızı desteklemek ve ortaya çıkarmakla yükümlü bana göre AK Parti Aydın İl Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleridir. Böyle cevherli adayları ilk önce AKP’nin İl Başkanı destek vermek durumundadır. Bu mevzuda hiç kimse özel bireysel hesaplar peşinde koşamaz ve koşmamalıdırlar. Şayet özel hesap peşinde koşanlar var ise de AKP’nin yereldeki son 7, 8 yıllık Aydın’ın siyasi tarihini gözden geçirmelerini tavsiye ederim. Burada yapılacak her isabetli il müdürü atamasının AK Parti’ye artıya dönüşeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bu şu anlama gelir. İsabetli müdürlerin atanması sonrasında bir zaman diliminde AK Parti Aydın’da birinci parti haline gelir. Unutulmasın ki şuan AKP Aydın’da ikinci parti konumundadır ve yine unutmayınız ki burası Adnan Menderes’in şehridir, demokrasi uğruna bedel ödemiş şehirde kimler özel hesap yaparsa manevi anlamda hakkımı helal etmem. Zira ben bu dava uğruna ömrünü harcamış, önemli bedeller ödemiş bir siyasetçi ve bireyim. İsabetli bir Kültür ve Turizm Müdürü atanması dileği ve umuduyla…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.