Takip Et
  • 7 Kasım 2017, Salı

AK PARTİ AYDIN İL BAŞKANI NEDEN TESPİT EDİLEMİYOR?

Sevgili Aydın Denge Gazetesi okurları AKP Aydın İl Başkanı tespiti üç aydan beri gerçekleşemiyor. Bu neden oluyor, niçin oluyor bunu anlatmaya çalışacağım. Bunun doğru ortaya konması iyi tespit yapılması bana göre problemin başlangıç noktasını teşkil ediyor.

Bunun birinci sebebi AK Parti kurulduğu günden 2007 yılına kadar kısmı birinci bölümdür. Bu kısımla ilgili özel şartlardan dolayı bu meseleye girmeyeceğim. İkinci kısım ise 2009-2015 yıllarını kapsayan bölümdür, üçüncü kısım ise 2015’ten sonraki yaşanan olaylardır.

AK Parti’nin Aydın’da ileri boyutlardaki gerileme dönemi ikinci kısımda oluşmuştur. Bugün işte bu hastalığın vücuda ileri boyutta zarar verdiği dönem bu dönemdir ve bedeli ise 2017 yıllarında ayyuka çıkarak kendisini göstermektedir. Bu açıdan baktığımız zaman bugünün il başkanı sayın Ömer Özmen’i suçlamak adil bir davranış olamaz. 2009 -2015 yılları arasındaki yerelde Aydın’da yapılan büyük siyasi hatalar ve bu hataların üzerine kurulan il ve ilçe teşkilatlarıdır. Bu hataların üzerine de kurulan Belediye Başkan adaylıkları meselenin en acı ve en dramatik yönünü oluşturmaktadır. Yanlış bir Belediye Başkan adayı tespiti yapılırken AKP il teşkilatı adaylık üzerinde siyasi ağırlıklarını ortaya koyamayarak adziyet içerisinde dramatizeyi seyretmişlerdir. Hâlbuki İl Yönetim Kurulu bu aday tespitinde büyük bir siyasi hata olduğunu dahi görememiştir. Görenler de o günün milletvekillerine özgürce ifade edememişlerdir. Halbuki o zamanlarda ben Ankara’ya giderek milletvekillerimize bu aday tespitinin büyük bir siyasi hata olduğunu söylemiştim. Ben Aydın’da o zamanlar il başkanı olsaydım mevcut milletvekillerine rağmen asla teşkilatın istemediği bir kişiyi aday gösterttirmezdim. İşte AK Parti’nin Aydın’da gerileme başlangıç tarihi 2009 Mahalli Seçimleridir ve o günden bugüne kadar da hızla güç ve kan kaybeden bir il teşkilatı vardır karşımızda. Büyükşehir Belediye Başkanlığını altın tepsi içinde CHP’ye hediye edenler bugün bunun tarih önünde mesullerdir. 2009 Belediye Başkanlığı seçimlerini CHP kendi başarısı ile elde etmiş değildir. O günlerden şimdi bugünlere geldik. Aydın’a gelen iki genel merkez görevlisi çalıştılar, teamül yoklamalarını yaptılar ve Ankara’ya geri döndüler. Dört kişinin Ankara’ya mülakata çağırılması ortaya çıkınca çok büyük çapta bir protesto ile karşılaşıldı. Adeta büyük bir siyasi deprem yaşandı Aydın’da. AK Partililer Ankara’ya binlerce protestolarını çeşitli teknoloji araçlarıyla gönderdiler tabii ki haklı olarak. Bu keyfiyet Aydın kamuoyunda ortaya çıktığı zaman bu dört aday arkadaşımızın bir basın açıklaması yaparak adaylıktan çekildiklerini ifade etmeleri en doğru siyasi ve ahlaki davranış olurdu. Bunu yapamadılar. Bu kadar büyük bir topluluğun karşısında bu dört arkadaşımızdan hangisi il başkanı olursa olsun, bugünden ilan ediyorum ki asla ve kat’a siyasi anlamda il başkanlığı yapamazlar. Denemesi de bedava!

 

Bu tepkiler karşısında Sayın Cumhurbaşkanımız duruma el attı. Kendisinin çalışmaları sonucunda il başkanı tespiti yapılacak. Bunun anlamı şudur: Aydın’a gelen iki genel merkez görevlisi, iki millet vekili (Murat Baybatur-Ömer Ünal) başarılı olamamışlar ve bundan dolayı da yeni bir arayışla Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde bu mesele sonuçlandırılacaktır. Hepimiz şu anda Cumhurbaşkanımızın tespit edeceği il başkanını dört gözle bekliyoruz. Bana göre il başkanında olması gereken özellikler şunlar olmalıdır:

1- İl başkanı olacak kişinin siyasetin derinliklerini bilen, gerek genel gerekse yerel siyasette söz sahibi olabilecek ehliyet ve liyakatte birisi olmalıdır.

2- İl başkanı olacak kişinin bölgemizde bireysel yaşamıyla sosyal hayatta ağırlığı olan tanınmış, sevilen bir kişi olması gerekir.

3- İl başkanı olacak kişinin AKP misyonunun manevi derinliklerine vakıf olan tarihi ve manevi şuuru yüksek bir dava adamı olması gerekir.

4- Siyaset bir sevgi ve sevda işidir. Aşktır. Siyaset bir takım oyunudur. Birlikte yapılırken oyun bütün oyuncular birbirlerine ve aydın halkına sevgi ve aşkla yaklaşmak zorundadır. İl başkanı içindeki sevgiyi yüz bin AKP’liye bir milyon Aydınlıya en iyi şekilde aktarmak durumundadır. Bu sevgiyi aktaramayanlar derhal kenara çekilip aktaracak olanlara meydanı açmalıdır.

Ayrıca şunu belirtmek isterim ki, bu şehirde AKP %30’larda rey alıyor. Böyle bir ortamda il başkanlığı için yirmi dört tane aday ortaya çıkıyorsa bu çok düşündürücü bir olaydır. Zira %75 rey aldığımız şehirlerde on civarında il başkan adayı ortaya çıkmaktadır. İşte AK Parti’ye yürekten inanan sayın üyeler bu acayip manzara karşısında siyasal tavırlarını net bir şekilde ortaya koymalıdırlar. İşte ben burada bu tarihi vazifemi bu açıdan yapmaktayım. Çünkü insanlar şahsi gelecekleri için il başkanı adayı olamazlar. İnsanlar AK Parti’nin İl Başkanı’nın parti toplantısında yaptığı konuşmayı asla rakip partilere veremezler. Verenlerin ise AKP’de asla ve kat’a il başkanı olmamaları gerekir. Bu insanların il başkanı olması için de hiçbir yüksek rütbeli AK Partili bu kişilere siyasal destek veremezler. Verenlerden ise mahşer gününde bir AKP’li olarak ben hesaplaşmak isterim. Çünkü bu dava öyle bir yüce davadır ki bir fabrikada asgari ücretle çalışan bir garibanın veya bir işsizin ümidi olduğu kadar İslam topraklarında rezil bir vaziyette hayat süren gariban ve mazlum Müslümanların ümit ışığıdır. Bu açıdan bu davanın Aydın’da il başkanı tespiti yukarıda saydığım özellikte bir başkan olması bu şehrin menfaatinedir.

Bu duygular içerisinde şehrimizi Aydın’da şaha kaldıracak başkanı bulmasını arzu ederim. Biz de onun destekçisi olur, emrinde çalışılırız ve birkaç yıl içinde Aydın şehrinin her ilçesinde siyasi ve idari bir AKP iktidarı oluşur.

O güne ulaşmak ümidi ile…

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.