Takip Et
  • 9 Temmuz 2016, Cumartesi

Portekiz milli takımının düşündürdükleri ve Ronaldo

Bu seneki Avrupa Futbol Şampiyonası maçlarını baştan şu ana kadar dikkatlice izledim. Bu maçları izlerken derin düşüncelere daldım. Çok enteresan sosyolojik ve manevi tespitlerim oldu. Bu açıdan bu turnuvayı asla unutamayacağım. Sosyolojik tespitimi bir cümle ile anlatayım. Çocukluğumdan beri bu maçları izlerim. Daha düne kadar siyası güç, sömürgeci gibi büyük ülkelerin, bu turnuvada nasıl küçülen ülke haline geldiklerini gördüm. Bu sömürgeciliğin İngiltere’nin bu turnuvada kendisine her yönden bağlı olan Galler gibi mini minnacık ülke takımının karşısında nasıl yok olduğunu görmek tarihin bu müstemlekecilerden intikamı diye düşündüm.

YARI FİNALDE ATAĞA KALKTI

Şimdi gelelim esas konumuza. Portekiz milli takımı, futbolun ana arterlerinden olan İspanya gibi futbolun sevildiği bir diyar. Ülkenin içinden çıkar bir futbolcu (Ronaldo) Avrupa’nın bir numaralı yıldızı. 30 yaşında korkunç bir yetenek ve delicesine bir servetin sahibi. Tek sermayesi topla çok iyi dans edebilmesi. Bu futbol takımı, bu seneki turnuvada çok zayıf takımlarla eşleşti Macaristan –Avusturya gibi grupta üç maç yaptı ve çeyrek finalde de bir maç yaptı ve vasatın altında bir top oynadı ve Ronaldo dört maçta varlık gösteremedi. Bütün bu olumsuzlara rağmen hepsini geçerek yarı finale geldi, yarı finalin ateşlemesi ile harika bir top oynayarak finalist oldular. İlk oynadıkları dört maçta berabere kaldılar. Penaltılarla maçları kurtardılar ve son derece randımansız bir şekilde top oynayarak bu noktalara geldiler Bu dört maçta da Ronaldo hiç varlık gösteremedi. Çok sönük maçlar yaptı Taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı. BJK’li Qveraza ve Fenerbahçeli Nani dahi Ronaldo'dan daha faydalı oldu. Bütün bu olumsuzluklara rağmen finali kazanırsa Portekiz Avrupa Şampiyonu olacak. 'Bütün olumsuzluklara rağmen bu takım nasıl oldu da böyle noktaya geldi' diye zihnimi yormaya koyuldum. Ve düşünmeye başladım. Tarih sayfalarını karıştırmaya başladığım zaman şunu gördüm. Geçmiş yıllarda Yahudi zulmünün Filistin topraklarında en yükseğine tırmandığı bir dönemde Hristiyanlık dinine mensup İsevi Ronaldo’nun Müslüman ve ezilen yok edilmeye çalışılan mazlum ve mağdur Filistin halkının yanında yer aldığıdır. Onlara beş milyon avro tutarında bir bağış yaparak 'O zulümden kurtulmaları için benim de bu kadar katkım' deyişini gördüm. Bunun tarihi sebeplerini derinliklerini bilemem ama bildiğim tek bir şey var Avrupa’nın orta göbeğinde top koşturan Ronaldo’nun bir mazlumun yanında yer alışını heybetle, hararetle ve şevkle izledim. Üzerindeki korkunç boyuttaki toplumsal ve dini baskıları hiçe sayarak 'Ben bir Allah’ın kulu olarak yapılan bu zulme seyirci kalamam' diyerek haykırışını mutlulukla seyrederken kendi tarihimin içeresinde de üzüntülü bir noktaya geldim.

HOCA DA BİR ŞEY DEMEMİŞ

Bizim de bu topraklarımızda yüz yirmi seneden beri top oynanmakta, ünlü futbolcular bu tarladan neşet etmekte . Bizim de kendi çapımızda yetiştirdiğimiz Avrupa çapında ünlü futbolcularımız var. Hakan Şükür, Arda Turan, BJK’li Nihat FB’li Can Bartu, daha isimlerini sayamadığım niceleri . Bunların içlerinde en meşhuru şimdiki Arda... Geçmişte ise Hakan Şükür. Asırlardır İslam’ın hakim olduğu bu topraklardan çıkan futbolcular neden Ronaldo gibi tarihin altın sayfalarına geçecek davranışlarda bulunmadılar. Halbuki zulme uğrayan Filistinli Müslüman idi. Ünlü futbolcu Hakan Şükür Müslüman idi. Büyük bir maddi servete sahip olan bu iki ünlü isim, neden Filistinlinin yanında yer almadı? Bugüne kadar hiçbir Türk gazeteci bu soruyu bu iki ünlü futbolcuya sormadı, şimdi ben soruyorum. 'Ey Hakan Şükür, hiç mi aklına gelmedi ve kendisine şeyhim dediğin o paralel yapının kurucusu olan Fethulllah Gülen sana anlatmadı. Bu nasıl duyarsızlıktır Ya Rabbi. Bu Hakan Şükür yıllardır Fethullah Gülen’in cuma vaazlarını binlerce kasetten dinlemiş, Fethullah Gülen'den özel dersler almış ama bütün bunlara rağmen yıllar boyu Fethullah Hoca'dan aldığı dersler dahi kendisini toplumsal sorumluluğu olan Müslüman haline getirememiş ideolojik Müslümana dönüştürememiş. Fethullah Hoca'dan aldığı bu yıllar boyu eğitim Hakan Şükür’ü Kur’an Müslümanı haline getirememiş. Halbuki bu Ronaldo ya Hakan Şükür gibi İslam anlatılmış olsaydı bugün dünyanın sayılı, şuurlu, aktif ve devrimci Müslümanı olurdu. Bunları yazarken aklıma merhum Erbakan Hocamız geldi. Erbakan Hocamız ile yaptığımız özel sohbette hep şunu vurgulamıştır. ”Bu paralel yapı var ya patates dinine hizmet eden bir şer ocağıdır” Erbakan Hocanın söylediği tarihten 20 yıl sonra paralel yapının bir şer ocağı olduğu, tarihi ve matematik açıdan ispatlanmıştır. Bu Hakan Şükür olayı ibretlik olaydır. AK Parti adına tarihen en dramatik görüntülerinden bir olaydır. Ömrümde bir tek siyasi cümle kuramamış bir futbolcunun siz nasıl olur da TBMM‘ye milletvekili olarak gönderilmesine vesile olursunuz? Bu Hakan Şükür, peygamber torunu dahi olsa milletvekili yapamazsınız. Bu Allah’ın emridir. Zira siyasette ehliyet ve liyakat açısından formasyonu olmayan bir kişidir. Tek kabiliyeti iyi top oynayabilmesidir. Paralel yapı mensubu olsun veya olmasın ömründe bir tek siyasi cümle kuramamış kişiyi kanun yapıcı mekanizmanın başına nasıl getirirsiniz? Bunlar da sorulması ve sorgulanması gereken meseleler diye düşünüyorum. Ben olsaydım partinin yetkilisi, ömründe bir siyasi cümle kuramamış, yer yüzünde ezilen ve sömürülenleri dert edinmemiş Hakan Şükür'ü milletvekili yapmaktansa Ronaldo’yu TC Vatandaşı yapar, ikna eder ve onu İstanbul Milletvekili olarak gönderirdim, daha hayırlı bir hizmet yapardım.

İBRET ALSINLAR

Şimdi gelelim esas meselemize... İste bu turnuvada bir varlık gösteremeyen Ronaldo, hakkın yanında yer aldığından dolayı en formsuz bir dönemde dahi mazluma yardımından münasebetle Allah da ona yardım ediyor, düşüncemi ilan ediyorum. İşte Cenabı Hak adili mutlak olan bir varlıktır. Benim temennim şudur. Bugün dünyada top koşturan Ronaldoların çoğalmasıdır. Benim din kardeşim olan Arda Turan da ibret alsın . İstanbul’dan şahsına münhasır bir Mavi Marmara gemisi kiralasın, bu yardım malzemelerini Filistinli kardeşlerimize göndersin, bunun sonucunda ünlü Müslüman oyunculara örnek olsun. O günlere kavuşmak temennisiyle...

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.