AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu nihayet müjdeyi verdi. Tek maddelik anayasa değişikliği yapılarak milletvekillerinin yargı dokunulmazlığı artık tarihe karışacak. Bu karar, aziz milletimizi, öncelikle Kürt kardeşlerimiz başta olmak üzere Türkiye’de yaşayan bütün insanları çok memnun etti.
Meselenin neresinden başlayacağımı bilemiyorum. Ama bu meselede bildiğim tek bir şey var, demokrasiyi, hukuku, kamu vicdanını, bütün manevi değerlerimizi, insanlığımızı ve engin medeniyetimizi ayaklar altına alan HDP'de PKK terör örgütünün emrinde olan bazı milletvekillerinin maskesinin düştüğüdür. Demokratik ve hukuk yollarından geçerek milletvekili seçilen bazı HDP’li milletvekillerinin demokrasiyi ortadan kaldırmayı hedefleyen PKK terör örgütü sözcüsü rolünü artık üstlenemeyecek olmalarıdır. Yapmacık cesaretlerinin son bulacağı noktaya hızla gidiyoruz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülmeyen bu rezalet, ne yazık ki dünyada sadece bizim topraklarımızda tecelli ediyor.
ACAİP BİR DURUM
Demokratik bir ortamda hem demokrat gözükeceksiniz hem de anti demokratik terör örgütünün adeta militanı gibi konuşacaksınız. Türkiye ilk defa böyle acayip bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Ben PKK terör örgütünün emrinde olan HDP milletvekillerinin bu durumundan daha vahim diğer bir durumuna üzülüyorum. Acıyorum diğer HDP milletvekilleri için. Diğer bazı milletvekilleri de var ki bu terör örgütü elemanı gibi gözükmüyorlar amma velakin PKK’nın emrinde diğer milletvekilleri ile aynı çatı altında samimi bir ortamda bulunabiliyorlar. Bana göre böyle bir durum diğerlerinin durumundan daha korkunç bir faciadır. Hukuk Prof’u Mithat Sancar, yılların İslamcı düşünce eylem adımı olarak kamuoyunda bilinen Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve MAZLUM-DER’in eski başkanı (ismini bilemediğim kişi) bu isimlerini saydığım kişilerin diğerleri ile aynı çatı altında durabilmesi daha feci ve dramatik bir olaydır. Bu açıdan ismini saydığım bu kişilere acıdığımı belirtme gereğini hissediyorum. PKK’nın emrinde olan milletvekillerinin dikkate değer bir formasyonları yok. Ama Mithat Sancar hoca hukuk fakültesinde hukuk dersleri verirken bir hukukçunun hukuk bilgisi yanında hukuk adamı ahlaki konusunda herhalde bir şeyler söylemiştir. Bir hukuk profu grup sıralarında demokrasi ve hukuku ayaklar altına alan bir milletvekili ile yan yana oturuyorsa elbette bu profun durumu daha dramatiktir.
Altan Tan milletvekilimiz 1980’deki askeri darbe dönemlerinde İslamcılık düşüncesi ve yaşayışıyla işkence çeken babasını herhâlde bu günlerde rüyasında göremiyordur. Babasını rüyasında görse PKK’nın emrinde olan milletvekilleriyle aynı sırada olmayı ret eder.
''DİĞER MADDELERDE DE DUYARLI OLSUNLAR''
AK Parti’nin bu anayasa değişikliği ile yapılacak düzenlemeye CHP ve MHP’nin niyetleri ne olursa olsun destek olduklarından dolayı tebrik ediyorum. Aynı duyarlılığı da anayasanın diğer değişecek olan maddeleri konusunda da gösterirlerse (niyetleri ne olursa olsun) Türkiye’nin önünü açmış olurlar. Zira Türkiye’nin her konuda hızla yükselişe geçtiği bir dönemde 35 yıl öncesi darbeci generallerin yaptığı anayasanın 60 maddesini hayatta tutmamalıdır. Bu görüntü Türkiye’mize asla yakışmamaktadır. Bugün bu 60 madde hala geçerlilikteyse bunun tarih önündeki sorumlusu CHP ve MHP'dir. Bugün itibariyle Avrupa Birliği'nden serbest vize serbestliğinin beklendiği şu günlerde Türkiye’mizdeki siyasi partiler, artık Cumhurbaşkanımıza laf atmayı maharet ve amaç halinden çıkarıp ülkenin önünü açacak temel meseleleri çözmelidirler. Muhalefet partisi olmak demek muhalif olmak anlamına gelmemelidir. Dokunulmazlığı kaldırmak askeri darbecilerin 60 maddesini iptal ederek onun yerine çağdaş anayasalarını koymakta bu ülkeye yapılacak en önemli hizmetler olarak değerlendirilmelidir. Bu ülkede 'İktidar olamadım, dış işleri, maliye, milli eğitim ve benzeri önemli stratejik bakanlıkları yönetemiyorum' diyerek her şeye karşı gelmek, bunda ısrarcı olmak demokrasiyi özümseyememek demektir. Demokrasiyi ruhunuzu sindirememişsiniz demektir. Aziz milletimiz sizi muhalefet olarak tayin etmişse bu muhalefetsizliğin hakkını vermek zorundasınız demektir. Muhalefeti bu vizyonla görmek temennisiyle.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.