Bir İngiliz Vakfı’nın ortaya çıkardığı muazzam gerçek

Sevgili Aydın Denge gazetesi okurları,

On gün önce, İngiltere kaynaklı bir vakıf araştırması yayınlandı. Televizyonlarda yayınlanan bu haberi dikkatlice izledim. İsmini bilemediğim, vakıf araştırması şu şekilde yayınlandı:

“2016 yılında Birleşmiş Milletler’e bağlı ülkelerin açlık ve sefalet çeken ülkelere yaptıkları yardımlar, zikredilerek şu söyleniyordu: ABD, 2016 yılında açlık ve sefalet üzerindeki ülkelere 6.3 milyar dolar yardım yapmış. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise, 2016 yılında 6 milyar dolar yardım yapmış.

Yani bu vakıf raporunu pratiğe dönüştürecek olursak, Afrika Kıtası’nda açlık ve sefalet ülkelerine yapılan yardımlar anlatılıyor. Afrika Kıtası’nda 40 civarında ülke var. Libya, Cezayir, Fas, Tunus ülkelerinin altından başlayıp kıtanın en sonundaki ve ortasındaki açlık ve sefaletin kol gezdiği 40 ülke.”

İşte bu haberi televizyondan duyduğum zaman şahsım olarak birden durdum, düşünmeye başladım. Türkiye Cumhuriyeti’nin, bundan 20 yıl önce İMF’den 100-200 milyon dolarlık kredi alabilmek için verdiği tavizler aklıma geldi. 20 yıl sonrasında AKP iktidarında ise, 6 milyar dolar Afrikalı garibanlara yardım yapabilen bir ülke haline gelebilmişiz.

Ayrıca şunu da belirteyim ki, bu 6 milyar dolar yardımının içinde Suriye ve Irak halkına yapılan yardımlar hariçtir. Suriyeli milyonlarca insana 25 milyar dolar yardım yapıldığını Sayın Cumhurbaşkanımız anlatmaktadır.

İşte, 20 yıl önce 70 cente muhtaç olan bir Türkiye ve 20 yıl sonrasında ise garibanlara, mazlumlara, muhacirlere 30 milyar dolar yardım yapabilen bir Türkiye...

İşte Türkiye’deki siyasi iktidarın halkımız tarafından 15 yıl boyunca iktidarda tutulmasının gerçek sebebi ortaya net olarak çıkmaktadır.

Düşünebiliyor musunuz? ABD ve benzeri Avrupa ülkelerinde fert başına düşen milli gelir, 40 bin dolar civarındadır. Türkiye’de fert başına düşen milli gelir ise ortalama 10 bin dolar civarındadır.

İşte bu tarihi gerçeği yayınlayan ise İngiliz toplumundan bir vakıf olmuştur. Yani Hristiyan dünyasından bir vakıf tarafından açıklandığı için hiçbir kişinin itirazı ile karşılaşmamaktadır.

Bu tarihi hadise, yüz yıllık cumhuriyet tarihimizde ilk defa AKP iktidarında ortaya çıkmıştır. Bu şeref, AK Parti’ye yeter de artar.

Bu 15 yıl boyunca ülkenin ekonomisini olağanüstü şekilde büyüttü siyasi iktidar. Bunların sonucunda Türkiye, 2016 yılında Afrika, asırlardır köle ticaretiyle İngilizler, İspanyollar, Portekizliler tarafından sömürülen ve kanı emilen bir topluluk idi.

Asırlardır, köle ticaretiyle Afrikalılar, saydığımız ülkelere satılmış ve asırlarca medeniyet merkezi addedilen bu ülkelerde köle olarak yaşam sürmüşler ve ölmüşlerdir, köle ticareti 1870’li yıllarda Afrika kıtasından ancak silinebilmiştir.

Halbuki Allah’ın İslam ve Kur’an-ı, köleliği ortadan kaldırmak amacıyla Peygamber Efendimizi vazifelendirmiş ve kölelik, İslam düşünce ve nizamında reddedilmiştir.

Bize yüz yıldan beri, Avrupa’yı medeniyet merkezi olarak lanse edenler bugün nerede hayat sürmektedirler?

Bugün Külliye’de bulunan zat-ı devlet, gece yatağa yattığı zaman ülkesindeki garibanları ve Afrika Kıtası’ndaki açlıkla boğuşan insanları düşünüyor mu dahi diyemem. Çünkü İngiliz Vakfı’nın raporu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın gece yatağa girdiği zaman, bu insanları düşündüğünü açıklıyor.

İşte ben de şunu rahatlıkla söylüyorum ki, bizler bu vatanının fertleri olarak, AK Parti’yi destekleyip uzun yıllar ülkemizin başında kalmasını istememizin temel sebebi şudur:

Bizleri AK Parti’li yapan ideolojik şartlar, sosyal şartlar, tarihi ve siyasi konjonktürdür.

Yani daha açıkçası, bu şartlar yeryüzünde olduğu müddetçe AK Parti’yi desteklememizde hiçbir vebal yoktur.