Sevgili Aydın Denge gazetesi okurları, referandum ile ilgili yazı yazmama kararı verdikten sonra, öyle olaylar yaşıyoruz ki benim bu kararımı tekzip ettiriyor. İnsanlar ve kaderim, benim kararımı uygulamama izin vermiyor.
Bildiğiniz gibi ana muhalefet partisi lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 15 günden beri gaf üstene gaf yapıyor. Bunlardan, öncelikle birincisini dile getireceğim. Bunu da duygusal sebepler öne çıkarak yapıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu bir haftadan beri ‘AK Parti içinde 180 tane ByLock kullanan var’ dedi. Arkasından 5-6 vilayet ismi zikrederek bunların içerisine Aydın şehrimizi de kattı. Sonuç itibariyle şu cümleyi söyledi ‘Aydın milletvekillerinin kardeşleri ByLock’çu ve hapisteler’ bu cümleden yola çıkarak, bu yazımda CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dramatik siyasetçiliğini ortaya koymaya çalışacağım. Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerinden sonra bir Aydınlı olarak bu sözlerin karşısında dikilmek benim için farz oldu. Zira AKP’nin Aydın Milletvekillerini savunmak benim için çok önemlidir, zira bu sözler hukuki ve ahlaki anlamda ideal bir iftira örneğidir. Bu düpedüz bir iftiradır. Bu 3 milletvekillinden Mehmet Erdem’in kastedildiği anlaşılmaktadır. Mehmet Erdem benim siyasette yetiştirdiğim, üzerinde emeğim olan bir politikacıdır. Bu sevgi bağı ile de olay hakkında görüş beyan etme hakkım vardır. Birincisi şunu söyleyebilirim: Mehmet Erdem’in kardeşinin ByLock kullanıcısı olmadığı hukuk zeminlerinde belli olan bir görüntüdür. Kullanıcı olan hepsinin hapiste olduğu bir ortamda Mehmet Erdem’in kardeşinin hapiste olmamasını nasıl izah edecek Sayın Kılıçdaroğlu merak ediyorum.
ByLock kullanıcısı olmadığı ve hapiste yatmadığı ve belli olduğu halde sen nasıl olur da insanları karalama cihetine gidebilirsin Sayın Genel Başkan? Bunun hukuk zeminlerinde hakkını aramak Erdemoğlu ailesine düşer ama siz insanlara iftira atmanın yeryüzünün en büyük ahlaki suçu olduğunu bilmiyorsanız, bunu bu yaşınızda öğrenin. Zira İslam Peygamberi Muhammed Resulullah meşru Akabe Biatlarında Müslümanlara iki tane emir veriyor. Birincisi: Hiçbir insana (Dini ayrım yapmaksızın) iftirada bulunmayacaksınız. İkincisi de mahkemelerde yalan yere yemin ve şahitlik yapmayacaksınız.
Siz Regaip gecelerinde TV’ye çıkıyorsunuz, Müslümanların peygamberin ana rahmine düştüğü gece olan Regaip gecelerini kutluyorsunuz ya, işte o Peygamber bu iftira konusunda Müslümanları uyaran Peygamber. Aydın Milletvekili Mehmet Erdem’in kardeşi, bir kişinin ifadesi üzerine gözaltına alınıp serbest bırakılmıştır ve davası devam eden bir şüpheli konumundadır. Bahse konu olan Ömer Erdem, 17 Aralık sonrasında bu cemaati reddetmiş ve onların vatan haini olduğunu 17 Aralık sonrasında ifade etmiş ve onlarla hiçbir zaman beraber olamamış bir kişi. Üstelik 15 Temmuz darbe teşebbüs gecesi, Aydın Kent Meydanı'nda toplanıp FETÖ terör örgütünü lanetlemiş bir milliyetperver. Bir kişi, bir davasından dolayı mahkum olmadıkça masumdur ilkesini yıllardır haykıran kişi sizsiniz Sayın Kılıçdaroğlu, mahkum olamamış bir kişiyi, sırf AKP Milletvekili kardeşi diye karalama yapmak hangi evrensel vicdan ölçülerine yer alıyor, çok merak ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, Aydın Milletvekili basın toplantısı yaptı, özetle şunu söyledi ‘Sayın Kılıçdaroğlu kardeşimle ilgili söylediklerini ispatlasın, milletvekilliğinden istifa edeceğim.’ Hodri meydan, ispatla istifa gelsin, peki siz bunu ispatlayamazsanız sizin durumunuz ne olacak? Genel Başkan ve milletvekilliğinden istifa edecek misiniz? Ben bunları istemiyorum. İstifa yerine şunu istiyorum; Referandum sonrasında Mehmet Erdem’in ofisine gazetecilerle birlikte gelip basının önünde şahsından özür dilemenizi ve helalleşmenizi istiyorum. Mehmet Erdem de bu özrü kabul eder, aldığı ahlaki terbiyeden dolayı. Hem bunu yaparken bundan sonraki bireysel ve siyasi yaşamınızda insanlara iftirada bulunmazsınız. Bu şekilde görünmenin şahsınız için en güzel bir görüntü olacağını inanıyorum Sayın Kılıçdaroğlu.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.