Adnan Menderes Demokrasi Müzesi, Koçarlı’nın Çakırbeyli Mahallesi’nde, Aydın-Koçarlı Yolu Çine Çayı Köprübaşı Mevkii’nde yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. ve Demokrat Parti iktidarının tek başbakanı olan Adnan Menderes’i anlamak ve anlatmak amacıyla Menderes’in çiftlik evinin yakınlarında ve Çine Çayı’nın kenarında kurulan müzede ailesine ve döneme ait birçok eser de yer almaktadır.
Ali Adnan Menderes, 1899’da Aydın’da çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Annesi Tevfika Hanım’ın ailesi, Eskişehir’den Aydın’a göçen Tataristan muhaciri Hacıalipaşazadeler’dendir; babası İbrahim Ethem Bey ise İzmir’in köklü ailelerinden Katipzadeler’e mensuptur.
İlköğrenimine mahalle mektebinde başlayan Menderes, 1910’da İzmir İttihat ve Terakki İdadisi’nde başladığı lise öğrenimine 1916’ya dek İzmir Kızılçullu’daki Amerikan Koleji’nde devam eder. Son sınıfta Birinci Dünya Savaşı’na katılmak üzere okulu bırakır. Yedek subay eğitimi alsa da yakalandığı sıtma hastalığı nedeniyle cepheye gidemez ancak İstiklal Harbi’nde gösterdiği başarılar ile İstiklal Madalyası almaya hak kazanır. 1929’da İzmir’in köklü ailelerinden Evliyazade Fatma Berin Hanım ile evlenir; Yüksel, Mutlu ve Aydın adında üç çocukları olur. Evlenirken verdiği politikadan uzak durma sözünü tutamaz. 1930’da siyasete başladığı Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kendini feshetmesi üzerine CHP’ye geçer ve 1931 seçimlerinde Aydın milletvekili seçilir. 1932 yılında başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ise 1935’te mezun olur.
1945 yılında Şükrü Saraçoğlu hükumeti tarafından çıkarılan ve Toprak Reformu olarak da bilinen Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu görüşmeleri sırasında muhalif görüş bildirir ve komisyondan istifa eder. Zamanla parti içi muhalefet daha da belirginleşir. Aydın Milletvekili Adnan Menderes, İzmir Milletvekili Celal Bayar, Kars Milletvekili Fuad Köprülü ve İçel Milletvekili Refik Koraltan; 7 Haziran 1945 günü ‘Dörtlü Takrir’i CHP Meclis Grubu Başkanlığı’na sunar. ‘İlk Teşkilat-ı Esasiye kanununda hâkim olan demokratik ruhu bu günkü siyasi hayat ve teşkilatımızda kuvvetle tecelli ettirmek zamanı geldiği kanaati’ ile hazırlanan Dörtlü Takrir 12 Haziran 1945’te mecliste görüşülmeye başlar ve önergede imzası bulunanlar sert eleştiriler ve hakaretlere uğrar. 21 Eylül 1945’te Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan partiden ihraç edilir. Celal Bayar ise önce İzmir milletvekilliğinden ve ardından CHP’den istifa eder.
Bu dört kişi 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’yi kurar. Menderes, 1946’da açık oy gizli tasnif ile yapılan seçimlerde yüzde 85 ile birinci parti olan CHP’nin karşısında ikinci parti olan Demokrat Parti’nin Kütahya milletvekili seçilir. Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 seçimlerine kadar muhalefette kalır. Gizli oy ve açık tasnif sisteminin uygulandığı seçimde ‘Beyaz İhtilal’ ile iktidara gelen Demokrat Parti’nin İzmir Milletvekili Celal Bayar, cumhurbaşkanı seçilir ve hükumet kurma görevini Aydın Milletvekili Adnan Menderes’e verir.
Adnan Menderes’in başbakanlık görevinde bulunduğu 1950-1960 yılları arasındaki süreçte ilk olarak 1950’ de ezanın Türkçe okunması serbest bırakıldı. 1951’de Türkiye, Kore Savaşı’na asker gönderdi ve bunun sonucunda 1952’de NATO’ya tam üye kabul edildi. Halkevleri ve Köy Enstitüleri kapatıldı. 1955 yılında binlerce ev ve iş yeri, ibadethane ve okulun tahrip edildiği, farklı kaynaklara göre 11 ya da 15 kişi de hayatını kaybettiği 6-7 Eylül olayları da yine bu dönemde yaşandı.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulmasını sağlamak üzere görüşmeler yapmak için 17 Şubat 1959’da Londra’ya giden Başbakan Adnan Menderes ve beraberindekiler taşıyan Vickers Viscount 794 tipi ‘TC-SEV’ uçağı, Londra yakınlarında düşer. Aralarında bakan ve milletvekillerinin de bulunduğu 14 kişinin hayatını kaybettiği bu uçak kazasından Başbakan Menderes sağ kurtulur.
27 Mayıs 1960’ta sabah karşı 04.00 sıralarında Kurmay Albay Alparslan Türkeş, radyoda okuduğu bildiri ile TSK’nın yönetime el koyduğunu duyurdu. Aynı gün gözaltına alınan Adnan Menderes, önce Ankara’ya buradan da diğer tutuklu üyeler ile Yassıada’ya götürüldü. Milli Güvenlik Komitesi tarafından Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanan Celal Bayar’ın idam cezası yaş haddi dolayısıyla ömür boyu hapse çevrildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de sabaha karşı, Başvekil Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961’de öğleden sonra idam edildi. Yüksek Adalet Divanı’nın kararları ve idamların meşruluğu uzun yıllar tartışıldı. 11 Nisan 1990’da mezarlarının devlet töreni ile Bakanlar Kurulu’nun uygun göreceği bir yere taşınması mecliste kabul edildi. Bu yasaya istinaden Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun cenazeleri, ölümlerinin 29. yılında, 17 Eylül 1990’da İstanbul’da inşa edilen Adnan Menderes Anıt Mezarı’na nakledildi. Aynı kanun ile itibarları da iade edildi.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.