Son yıllarda artan benzin ve mazot fiyatlarının yanı sıra çevreci yönleriyle hybrid ve elektrikli otomobiller diğer araçlara göre ön plana çıkıyor. Hibrit araçlar, sessiz kullanım imkanı, yakıt tasarrufu, düşük egzoz salınımı ile hava kirliliğini önlemeye yardımcı olması ve en önemlisi elektrikli araçlar gibi harici şarj gerektirmediğinden daha çok tercih ediliyor. Seyir halindeyken her frenlemede araç kendini şarj ediyor bu yönüyle elektrikli araçlara kıyasla daha kolay bir kullanım sunuyor.
Hibrit otomobiller paralel hibrit, seri hibrit, hafif hibrit ve plug-in hibrit olmak üzere kendi içinde dörde ayrılıyor. Plug-in hibrit araçlar elektrikli araçlar gibi harici bir kaynaktan şarj ihtiyacı duyuyor. Öte yandan, benzinli araçlara göre daha yüksek maliyetli olması, bu tarz araçların olumsuz yönlerinden. Ayrıca bataryasında elektrik bağlantısını bulunduğundan kısa devre ve aşırı ısınma kaynaklı patlamalara neden olabiliyor. Özelikle kaza anlarında ve sonrasında bu patlama ve elektrik kaçakları hem yaralılar hem de kurtarma ekipleri için durumu zorlaştırıyor.
Elektrikli araçlara gelindiğinde sessiz çalışması ve yakıttan tasarrufun yanında bakım maliyetlerinin düşük olması da tercih sebepleri arasında. Tümüyle elektrikle çalışan bu araçlar bir şarj istasyonuna ihtiyaç duyuyor. Şarj maliyeti otomobilin marka ve modeline, batarya kapasitesine göre değişmektedir. Yine de benzin ve mazot gibi yakıtlara göre daha az maliyetlidir. Ancak, bu istasyonlar henüz tam olarak yaygınlaşmadığından özellikle uzun yolda bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Neredeyse her köşe başında bir benzin istasyonu bulunurken elektrikli araç şarj istasyonu her şehirde yalnızca belirli noktalarda yer alıyor ve küçük şehirlerde bu sayı daha da kısıtlı. Bunların giderek yaygınlaşması beklense de şu aşamada yola çıkmadan önce gerekli planlamaların yapılması büyük önem arz ediyor.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.