Takip Et
  • 8 Nisan 2023, Cumartesi

AYDIN’DAKİ ANTİK KENTLER 3- ALİNDA

Kraliçe Ada’nın Kenti

Günümüzde Karpuzlu ilçesi sınırlarında yer alan kent, önemli Karia kentlerinden biridir. Kentten Hitit imparatorluk metinlerinde Sena Irmağı ülkesine bağlı kent "İalanta" adıyla bahsedilmektedir. Büyük İskender’in Doğu Seferi sırasında bu bölgeyi ele geçirmesi sonrası Alinda, Kraliçe Ada’nın İskender’e bir şükran ifadesi olarak bir süre “Aleksandria” olarak da adlandırılır ve bu dönemde Grek kültürünü benimser. Roma döneminde de önemini sürdüren kent, MS 3. yüzyıla kadar kendi adına para basmış, Bizans Dönemi’nde ise Aphrodisias Metropolitliği’ne bağlı piskoposluk merkezi olmuştur.

*

MÖ 340 yılında, Halikarnassos'da olan Karia yönetiminde iç kargaşalar başlayınca Hekatomnos’un kızı olan Ada, kardeşi Piksodaros tarafından Halikarnassos’tan kovulur ve Alinda’ya sürgüne gönderilir. Ada, bu şehri kendisine başkent yaparak saltanatını kısmen de olsa sürdürmeye devam eder ancak tahtını tekrar ele geçirme fırsatını kollayan kraliçenin bu bekleyişi çok uzun sürmez. MÖ 334 yılında Büyük İskender Karia’ya geldiğinde Kraliçe Ada, Makedonya Kralı Büyük İskender’i huzuruna kabul eder. Sürgünde olduğu kent Alinda’yı İskender’e teslim ederek hakkı olan Karia’nın idaresini kendisine teslim etmesi karşılığında İskender’e yardım edeceğini bildirir. Halikarnassos’un düşmesiyle birlikte Büyük İskender Ada’yı tüm Karia’nın kraliçesi ilan eder. Böylece Ada; kraliçe olarak Karia’da, Büyük İskender’in manevi annesi olarak da tarihte yerini alır.

*

Alinda’nın etrafı sur ile çevrilidir. Sur duvarları yerel granit taşından kesilmiş dikdörtgen bloklardan oluşturulmuştur ve duvar işçiliği, sonraki dönemlerde yapılan onarımlardan kaynaklanan farklılıklar dışında, hemen her yerde aynı özelliği göstermektedir. Kente su sağlayan kemerler de yer yer korunmuş durumdadır. Kentin en önemli yapılarından tiyatro, doğal bir eğime oturtulmuştur ve güneydoğuya bakan cavea bölümü iyi korunmuş durumdadır. Sahne binası tamamen yıkılmış olan tiyatro Helenistik dönem özellikleri taşımaktadır. Araştırmaları yürüten ekip tarafından bulunan karakteristik Karia oda mezarında yer alan yazıt ise bölgede bir ilk. Ayrıca bu lahit, mimari açıdan da yüksek önem taşıyor.

*

Alinda Antik Kenti, yüzyıllar önce Avrupalı gezginlerin dikkatini çeker. 1764-1765 yıllarında İngiliz Dilettanti Cemiyeti (Society of Dilettanti) tarafından İyonia’nın geçmişine ilişkin kalıntıları derlemek üzere Batı Anadolu, Adalar ve Atina’ya gönderilen Richard Chandler, bu seyahatinde Alinda’ya da uğramıştır. Chandler, antik kente geldiği 1765 yılında su kemeri, çarşı binası, tiyatro, kule, sarnıç, nekropol ve kent surlarından oluşan harabelerinin bir listesini yapar (Travels in Asia Minor1764-1765). Bölgenin 19. yüzyıldaki ziyaretçisi İngiliz arkeolog Charles Fellows ile Alinda Antik Kenti, adını duyurmaya başlar. Fellows, kentin tanınmasına yardımcı olsa da diğer Batı Anadolu kentlerini ziyaretlerinde olduğu gibi burada bulduğu eserleri de Britanya’ya taşır. Alinda’da bulunan Karia döneminden kalma bu eserlerin bri bölümü, British Museum’da sergilenmektedir.

*

Alinda’da arkeolojik çalışmalar 18. yüzyılda başlamış, buradaki kalıntıların Alinda’ya ait olduğu kent civarında bulunan sikkeler ile doğrulanmıştır. 19. yüzyılda kentte yapılan kazı çalışmaları sonrası, genel tanıtım ve agora içerikli araştırmaların yanı sıra, detay içeren araştırmalar da yapılmıştır. Kentte yapılan kazı çalışmaları sonucunda geç klasik dönemden Bizans dönemi başlangıcına kadar olan yayılım alanı belirlenmiş; stadyum ve antik yollar, yapılar ve diğer mimari kalıntılar belgelendirilmiştir. Kraliçe Ada’nın Karia kraliçesi olduğu dönemde Alinda kentinde Adonis’e ithaf edilen bir kutsal tapınak olduğu ve bu tapınakta ünlü heykeltıraş Praxiteles tarafından yapılmış bir Aphrodite heykelinin yer aldığı biliniyor. Fazla kazı yapılmadığından kente ve surlarının hangi dönemde yapıldığına ilişkin bilgiler kesin değil. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.