İzmir'in Konak ilçesinin Namazgah Mahallesi Kemeraltı Mevkii’nde bulunmaktadır. Smyrna Antik Kenti’nin şehir merkezidir. Miletli şehir plancısı Hippodamos tarafından üç katlı olarak inşa edilen agora, İyonya bölgesindekiler arasında en iyi korunmuş olanıdır. Agora, Yunanca bir kelime olup “toplanılan yer, kent meydanı, çarşı, pazar yeri” anlamlarına gelir. Antik Yunan’da vatandaşların resmi, ticari, kültürel, dini ve siyasi amaçlarla bir arada toplandıkları, kamu binalarının bulunduğu, şenlik ve gösterilerin yapıldığı yerlerdir. Günümüzdeki karşılığı şehir merkezidir.
Kazı çalışmaları ile bazilika ve batı stoanın büyük bir bölümüne ek olarak “Faustina Kapısı” da ayağa kaldırılmıştır. Dikdörtgen formdaki Smyrna Agorası, etrafı sütunlu galerilerle çevrili geniş bir avluya sahiptir. Bilinen Roma Dönemi bazilikaları için en büyüğüdür. Bazilika’nın bodrum katı duvar ve kemer ayaklarında yer alan sıvalar üzerine yapılan Roma Dönemi’ne ait Grekçe graffitiler, günlük sosyal hayata ilişkin izler taşır.
Kalıntıların büyük çoğunluğu MS 2. yüzyıla tarihlenen Agora’da ilk arkeolojik kazılar 1932-1941 yılları arasında R. Naumann ve S. Kantar tarafından yürütülmüştür. Türk Tarih Kurumu ve İzmir Müzesi’nin ortaklaşa çalışması olan bu kazılar aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin de ilk kazı faaliyetlerindendir. 1996-1998 yıllarında ise İzmir Müzesi aralıklarla çalışmalara devam etmiştir. 2002 itibarıyla Müze Müdürü M. Taşlıalan’ın projesi kapsamında yeniden başlanan kazıları Temmuz 2007'den sonra Doç. Dr. Akın Ersoy ve ekibi yürütmüştür.
SMYRNA TİYAROSU
‘Asya’da bulunan en güzel mermer tiyatrolardan biri’ olarak anılan Smyrna Tiyatrosu, Eski İzmir’de agora ile akropol arasında kalan yamaçta MÖ 2. yüzyılda inşa edilmiştir.
İmparatorlar Trajan ve Hadrianus dönemlerinde inşa edildiği bilinmektedir. 2014’te üzerine inşa edilmiş konutların yıkılması ile antik tiyatro tekrar gün yüzüne çıkmıştır. Bu çalışmalar dahilinde bir yazıta da ulaşılmıştır. MS 2. yüzyıla tarihlenen ve on iki satırdan oluşan bu yazıta göre; Smyrna İmparatorluk Tapınakları Başrahibi olan Marcus Claudius Proklos, şehir adına tanrılar ve imparatorlara adak olarak bir çeşme tamir ettirmiş ve bu çeşmenin suyundan da tiyatro oluşmuştur.
Tiyatronun sahne binasında yürütülen kazılarda heykel ve kabartmalara da ulaşılmıştır. Bu kabartmalardan en dikkat çeken ‘Satyros’ kabartmasıdır. Bu kabartma İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Antik Smyrna Tiyarosu’nun öne çıkan özelliklerinden biri de sahne binasının duvarlarındaki taş bloklar üzerinde graffiti’ye rastlanmasıdır. Ayrıca MS 5. yüzyıl ve sonrasında tiyatro işlevini yitirdiği, bir üretim merkezine dönüştüğü bilinmektedir. Kazıda ele geçirilen kandil parçaları da bunu kanıtlamaktadır.
Bir süre sonra Kadifekale eteklerinden gelen heyelan ile tiyatro gözden kaybolmuştur. Bizans ve Osmanlı Dönemleri’nde ise bu bölge taş ve kireç ocağı olarak kullanılmıştır. Ayrıca, kazılarda Osmanlı padişahı I. Bayezid ve Aydınoğlu Umur Bey’e ait sikkelere ulaşılmıştır.
Bölgede kazı çalışmaları sürüyor.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.