Geçtiğimiz hafta Lübnan’da yaşanan çağrı cihazı ve telsiz kaynaklı patlamalar, iletişim araçları kaynaklı olası saldırı tartışmalarını da beraberinde getirdi. Ülkede eş zamanlı olarak MOSSAD tarafından gerçekleştirilen bu patlamaların bir siber saldırının ötesinde, aylar öncesinden planlandığı, Hizbullah’ın ithal edeceği cihazlara yerleştirilen pillerin uzaktan kontrolünden kaynaklandığı iddia ediliyor. Ayrıca, patlamada kullanılan ithal cihazlar; teknoloji, güvenlik ve savunmada yerli cihazların önemini de bir kez daha tartışma konusu oldu.
Öte yandan, cep telefonu ile haberleşmede gerekli olan baz istasyonlarının günümüz ihtiyaçlarını yeterince karşılayamaması; yangın, sel, deprem ve benzeri acil durumlarda kapasitenin üzerinde kullanımlarda yaşanan sorunlar; koronavirüs pandemisinde sokağa çıkma yasağı sürecinde geçen bayramlarda artan aramalar kaynaklı şebeke sorunları, 2019’da İstanbul açıklarındaki depremle başlayan ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde yinelenen şebeke ve altyapı sorunları da göz önünde bulundurulduğunda baz istasyonuna bağlı olmaksızın çalışan radyo ve telsiz kullanımı haberleşmede ön plana çıkıyor.
Türkiye’de kamu, kurum ve kuruluş çalışanlarının yanı sıra belirli şartları sağlayan vatandaşlar da telsiz kullanabiliyor. Amatör telsizciler, afet durumlarında haberleşmede önemli rol oynuyor. Amatör telsizci olmak için Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen sınavlara katılarak belge almak gerekiyor. Amatör telsizcilikle ilgili detaylara KEGM’nin internet sitesinde Telsiz İşletme Müdürlüğü başlığı altında ulaşılabiliyor.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.