Fazla kiloların ve şişmanlığın sağlığa zararlı olduğunu sağır sultan bile duydu, biliyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de milyonları ilgilendiren bu sorun, şeker hastalığı, damar sertliği, eklem hastalıkları ve bazı kanserler başta olmak üzere birçok illetin altında yatan ana neden. Buna rağmen, şişmanlığın önü bir türlü alınamıyor. Fazla kilolu olmanın, şişmanlığın ve bunların yarattığı hastalıkların araştırılması için çok büyük paralar harcanıyor.
Sadece egzersiz yetmez!
“Zayıflamak için çok sıkı spor yapıyorum, ne istersem yerim” demenin kendini kandırmak olduğunu bilmeyen yoktur. Fazla kilolu veya şişman olan kadınlarda, egzersizin süresi ve şiddeti ile alınan kilolar arasında bir ilişki yoktu. Bu da gösteriyor ki yediğimize, içtiğimize dikkat etmeden, günde 1 saat spor yapsak bile zayıflamak pek mümkün değil. Vücudumuz, otomobil gibi yakıt alıp, faaliyeti sırasında yakıtı enerji olarak kullanıyor. Fazlasını da yağ olarak depoluyor. Enerji kullanımında insanlar arasında bazı farklılıklar olsa da aldığımız kalori ile yaktığımız kalori başa baş olmadığı zaman, biriken yağ giderek artıyor. Görünen o ki biriken yağı azaltabilmek için enerji tüketimini artırmak tek başına yeterli değil. Yeni enerji alımını, başka bir deyişle besinlerle aldığımız kalori miktarını azaltmamız gerekli.
Her gün egzersiz yapsak da, kaloriden zengin yemeklerden uzak durmazsak zayıflayamayız...
Zayıflamanın yolu, egzersizin yanı sıra aldığımız kalori miktarını azaltmaktan geçiyor...
Kilo vermekle iş bitmiyor
Hemen her gün gazetelerde, televizyon programlarında yeni bir zayıflama yöntemi duyuyoruz. Milyarlarca dolarlık zayıflatma endüstrisi çok kârlı bir iş alanı, çünkü müşterisi hiç tükenmiyor. Bitmeyen müşterilerin sırrı, belli bir ürünü veya diyeti uygulayıp zayıflayanların birkaç ay sonra yeniden eski kilolarına dönmeleri. Kilo verdikten sonra ideal kiloyu korumak, zayıflamaktan çok daha zor. Ağırlığımız, boyumuza göre fazlaysa, her gün yapacağımız yürüyüşlere ek olarak, günlük kalori tüketimini azaltmamız gerek. Bu değişikliklerin uzun vadede sürdürülebilir olması için kısa süreli bir diyet yeterli değil. Yeme, içme ve günlük spor alışkanlıklarımızda kalıcı reformlar yapmamız gerekiyor.
Önce irade sonra kendine güven… hadi bakalım kolay gelsin…
Sporsuz kalmayın… sporsuz yaşlanmayın… Allaha emanet olun…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.