Cumamız mübarek olsun kıymetli okurlar!
Geçen hafta itibariyle sosyal mesafeye dikkat ederek Cuma namazlarını cami içinde kılmaya başladık. İlk Cuma namazımızı da 29 Mayıs’ta açık alanlarda eda etmiştik. Görünen o ki bir süre daha mesafeli şekilde namazlarımızı kılacağız. İnşallah en kısa sürede virüsten kurtuluruz ve normal hayata döneriz. Gereken tedbirlerimizi aldıktan sonra dua etmek de gerekir.
Mart ayından beri ülkemizde çok şey değişti. Virüs Çin’de çıkınca biz rahattık. İlk vaka görüldüğünde de rahatımız bozuldu. Birçok kaygılar yaşadık sağlığımızla ilgili. Şimdilerde ise epey bir rahatlama var. Fazla da rehavete kapılmadan ve kurallara uyarak hareket edelim. Zira mümin, elinden geleni yaptıktan sonra geri kalan kısmında Rabbine tevekkül eder.
Virüs bizlere çok şey anlattı. Hani bir atasözümüz vardır; “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” diye. Anlamak isteyen kişi her şeyden bir ders çıkarabilir. Rabbimiz bir ayetinde sivrisineği misal veriyor; “Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, "Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?" derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fâsıkları saptırır. (Bakara Sûresi 2/26)
Şanı yüce Allah münafıklara: "Onların misali bir ateş yakanın hali gibidir" (Bakara Sûresi 2/17) ile: "yahut boşanan yağmur gibidir" (Bakara Sûresi 2/19) buyruklarında münafıklara ait bu iki misali verince münafıklar, “Allah böyle misaller vermekten daha yüce ve daha üstündür” dediler. Bunun üzerine yüce Allah da; "Gerçekten Allah bir sivrisineği... misal vermekten çekinmez... " buyruklarını indirdi.
İnsanların imana gelmesi, iman edenlerin de imanlarının sağlamlaşması için çeşitli misaller getirilmiştir. Başka ayetlerde Allah Teâlâ çok daha büyük şeyleri misal vermiştir. Göklerin ve yerin hükümranlığının kendisine ait olduğunu ve bu ikisinin yaratılışında ibretler olduğunu haber vermektedir ( Âl-i İmrân Sûresi 3/189-190). Göklerin ve yerin yaratılması insanın yaratılışına göre daha zordur (Yâsîn Sûresi 36/81). Rabbimiz gözümüzün gördüğü en büyük iki şeyi örnek verdi. Bir de daha küçük olan örümceğin yuvasını (Ankebût Sûresi 29/41), bal arısını (Nahl Sûresi 16/68) örnek verdi. Konumuz olan ayette de sivrisineği örnek verdi.
Aralarında ne kadar büyüklük farkı da olsa, hepsi Allah’ın yarattığı muazzam varlıklardır. Teknoloji ve bilimin gelişmesiyle birlikte Rabbimizin ne kadar kudretli olduğu daha iyi anlaşılmıştır. Zira büyük olsun küçük olsun hepsi Rabbimizin kudretine ve birliğine delildir. Sivrisinekten ötesi yani daha küçük olan varlıklar da vardır. Ayet indiği zaman gözle görülebilen en küçük varlık sivrisinekti. Zamanımızda ise asla çıplak gözle görülemeyecek varlıklar, teknolojik imkânlarla görülebilir.
Kovid-19 denen bir virüs bütün dünyayı etkisi altına aldı. Kaç gün bizleri evlere kilitledi. Hala daha imanı zayıf olup Allah Teâlâ’nın gücünü görmeyene şaşarım. Bu virüsün ağırlığı gramdan çok daha küçük birimlerle ifade ediliyor. Demek ki Kur’an- Kerim zamanımızda olduğu gibi kıyamete kadar da güncelliğini koruyacak bir kitaptır. İçerisindeki ilkelere sadece biz inananlar değil bütün insanlık muhtaçtır.
Sadece bir ayette geçen sivrisinekten yola çıkarak bu kısacık ifadelere vardıysak, bir de diğer ayetlerin göstereceği aydınlık yola bakmak gerek. Kur’an’ı hayatına uygulayarak bize öğreten Efendimiz (s.a.s.)’dir. Sahabe-i kiram ve onlardan sonra gelen âlimlerimiz bizlere Efendimiz (s.a.s.)’in hayatı hakkında bilgileri taşımış, anlaşılmayacak yerleri açıklamışlar ve hayata ışık tutan birçok bilgi ortaya çıkarmışlardır. Bize düşen sağlam yolda emin adımlarla kurallara uyarak ilerlemektir.
Kur’an ve sünnete uyan doğru yolda ilerler, bu ikisine uymayan da yoldan sapar fasıklardan olur. Yazımızı şu ayetle bitirelim; “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler. (Âl-i İmrân Sûresi 3/191) Âmin!
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.