Boşluk hissinin tanımını yapmak bazen zor olabilir. Doğru kelimeyi bulamayabilirsiniz veya kendinizi anlatmaya çalıştığınızda karşıdaki kişi tam olarak ne demek istediğinizi anlamayabilir.Boşluk aslında hiçbir şeydir. Hiçbir şey hissetmemek anlamına gelir. Boşluk hissi yaşayan kişiler hayatını etkin bir şekilde yaşayamazlar. Kişi, yaşamı ve hayattaki varlığını anlamsız olarak algılamaya başlar. İlk önce içinizde bir huzursuzlukla başlar. Herkesin boşluk hissi kendine has desek de herkes hemen hemen benzer şeyleri tarif eder. Etrafınızda olup bitenleri algılamakta güçlük çekmek, amaçsızlık, yalnızlık, kopukluk ve aidiyet hissedememe, bir türlü hayata uyum sağlayamama, hiçbir şekilde mutlu olamama, hiçbir şeye bir tepki verememe ve duyarsızlık hissi eşlik eder. Kendinize yabancılaşırsınız, ne istediğinizi bilemezsiniz, bedensel duyumlarınızı ve duygularınızı hissedememeye başlarsınız.
Herkes zaman zaman boşluk hissini yaşayabilir. Boşluk hissi birkaç gün sürebilir ve sonra kendiliğinden düzelir. Boşluk hissinin şiddeti ve sıklığı arttıkça daha uzun süre kalır. Böyle bir durumda, bir uzmandan destek almak yardımcı olacaktır. Her durumda olmamasına rağmen , boşlukta hissetmek depresyon, bipolar bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu gibi bazı ruh sağlığı durumlarının işareti olabilir.
Bazen boşlukta hissetmek, henüz keşfetmediğiniz veya sağlıklı tamamlayamadığınız yas sürecinizle de ilgili olabilir. Çocukluğunuzda çözülmemiş acı verici bir travma, ebeveynlerinizden biri tarafından terk edilme hissi, sevilmemişlik, ilgisizlik, geçmişte sosyal çevreden değer görememe, dışlanma gibi nedenlerden kaynaklı olabilir. Bu nedenle çocukluk, ergenlik deneyimleri, okuldaki akran ilişkileri, çocuğun öğretmeniyle iletişimi çok önemlidir. Annenin ve babanın ilgisi eşit ve dengeli olmalıdır. Öğretmeninin öğrencisini iyi tanıması önemlidir. Farkında olmadan bile ebeveynlerden birinin sıklıkla diğerinin rolünü üstlenmesi bile boşluk hissine neden olabilir. Çocuğun ailede, okulda onaylanması, takdir edilmesi, fark edilmesi çok mühimdir. Onaylanmamak, farkedilmemek çocukta mutsuzluğa,başarısızlığa neden olabilir. Bu durumda çocuğun hevesi kırılır, içinden çalışmak isteği gelmez, sosyal ilişkileri olumsuz etkilenir. Bu durum ileride de türlü sorunlara neden olabilir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.