Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Şimdi tüm aileler bir hevesle, heyecanla, telaşla ve akıllarında birçok soru ile okulların açılmasını bekliyorlar. Okulların açılmasıyla çocuklar arasında maalesef kıyaslamalar da başlayabiliyor. Bu kıyaslamalar, bazen çocuğumuzda bir sorun bulunduğu ya da ebeveyn olarak uygulamalarımızda bazı yanlışların olabileceği gibi kaygılar taşıyabiliyor.
Her çocuk farklıdır. Çocuklar farklı şekillerde gelişir, farklı kişiliklere ve değişik güçlere sahiptirler ve bireysel gereksinimlerinin karşılanabilmesi için farklı türlerde desteğe ihtiyaç duyarlar. Tüm çocuklar kendi hızlarında ve özelliklerine göre gelişir. Çocuklar gelişim süreci içinde çesitli alanlarda ataklar ve yavaşlamalarla ilgili deneyimler geçirebilirler. Bunlar aslında normaldir ve gelişim sürecinin bir parçasıdır. Belirli bir yasta çocuğunuzun biraz önde ya da geride olması da normaldir. Çoğu kez, doğru eğitim ve rehberlik ile tüm çocuklar sonunda gereken düzeye erişeceklerdir.
Tüm çocukların güçlü ya da zayıf oldukları yanları birbirinden farklıdır. Bazıları spor, diğerleri ise müzik alanında iyidirler. Bazıları çok akademiktir ve diğerleri ise öyle değildir. Bazıları aşırı heyecanlı diğerleri ise daha rahattır. Çocukların bazıları ilgiyi çok sever bazıları ise fazla ilgiden bunalır. Yani her çocuk kendine özgüdür ve ihtiyaçları, ilgileri farklı farklıdır. Dolayısıyla gelişimleri de farklı olabilir. Bu durum aslında bütün canlılar için de geçerlidir. Örneğin bitkiler; bazı bitkiler suyu çok sever, bazıları sevmez. Bazıları hemen büyür bazıları ise hemen büyümez yavaş yavaş büyür.
Birçok ebeveyn, kendilerini ‘ebeveynlik görevini doğru yapma’ konusunda artan bir baskı altında hissetmektedirler ve bazen ebeveynliğin kendileri için doğal olmadığı duygusunu taşımaktadırlar. Kendilerini eleştirip daha iyisini yapma konusunda panikleyip araştırmalar yaparlar, uzmanlara sorarlar. Aslında bu duygular da normaldir ve bu duyguları taşımanız çocuğunuz için daha iyisini yapma, onu sevme, destekleme, koruma isteklerinizden kaynaklanır. Her zaman olduğu gibi bu davranışların da fazlası zarardır. Çok fazla telaş yapmanız, paniklemeniz çocuğunuzu da olumsuz etkileyebilir. Çocuklar iyi birer gözlemcidir ve aynı zamanda iyi birer de taklitçidir. Sizi telaşlı, panik halinde gördükçe o da telaşlanacak, panikleyecek ve belki de kafasında türlü senaryolar da kuracaktır. Kendinize güvenin ve panik yapmayın. Panik yapmak hata yapmanıza da neden olabilir. Çocuk yetiştirmek güzel, keyifli ama bir o kadar da dikkatli olunması gereken bir süreçtir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.