21. yüzyılın yaşam tarzında, sürekli gelişen teknoloji ile her türlü hizmet ve ürünün parmaklarımızın ucunda olduğu bu çok da hareket etmediğimiz dönemde çocuklar, evde oyun konsolları ve teknolojik ürünlerle günlerini neredeyse hiç hareket etmeden geçiriyorlar. Eskiden sokaklarda oynayıp, keşfeden, sosyalleşerek deneyimleyen ve gezen çocuklar, günümüzde sokaktaki arkadaşlarının yerine teknolojiyi koydukları için hareket ederek ne kadar eğlenebileceklerini unutuyorlar. Ve beraberinde çeşitli davranış bozuklukları, konuşma bozuklukları ortaya çıkıyor. Maalesef çocuklar saatler başında ekranda oturarak sosyalleşemiyor, ince motor becerilerinin, bilişsel ve duygusal becerilerinin gelişimi de desteklenemiyor. İlerleyen yaşlarda da hareketsiz yaşama alışmaktan dolayı obezite ve benzeri sağlık sorunları da yaşanabiliyor.
Çocukları sosyalleştirmenin, sokaklarda, parklarda oynatarak keşfetmelerini sağlamanın ileriki yaşamlarında sağlayacağı pek çok faydası bulunuyor. Okula başlayan bir çocuğun uyum sorunu yaşamaması için okul hayatına başlamadan önce sosyalleşmesi, akranlarıyla sokaklarda, parklarda oyunlar oynaması, keşfetmesi, hareket etmesi gerekiyor. Hayat, zaten çoğu zaman bir hareket ve devinim gerektiriyor. Çünkü yaşamın ve hayatta kalmanın temel kodları hareket üzerine kurgulanmış. Bu nedenle hareketsizlik, hayatı sekteye uğratan bir şey. Dolayısıyla insanlar için verimli ve güzel bir hayatın anahtarı hareket etmekte gizli. Fiziksel hareket sağlığı da en çok etkileyen unsurlardan biri. Fiziksel hareket insanları mental olarak da güçlendiriyor, daha sağlam bir zihin ve düşünce yapısına kavuşturuyor. Daha küçük yaşlarda çocukları saatlerce ekran başında tutmak, eline tablet, telefon vererek hareketsiz bir yaşama alıştırmak sağlık açısından da istemediğimiz sonuçlara neden olabiliyor. Hareket halinde olmak çocuğun gelişimi için bir ihtiyaç. Hem fiziksel hem zihinsel hem de duygusal gelişimin en önemli aracı.
Biraz daha fazla hareket etmenin bize sandığımızdan daha fazla katkısı var. Fiziksel hareket depresyonu ve suç oranını azaltıyor, insanların kendi potansiyellerini gerçekleştirebilmesine katkı sağlıyor. Bu nedenle biz yetişkinler de hareket etmeyi, sosyalleşmeyi, gezmeyi, sohbet etmeyi unutmamalı, yaptıklarımızla çocuklarımıza iyi birer rol model olmalıyız. Çünkü çocuklar taklit etmeyi sever, taklit ederek öğrenir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.