“Çocuk" deyip geçeriz bazen. Bu ifadeyi kullanırken çoğu kez çocuğu beceriksiz, acemi, aklı ermez, bilmez, anlamaz, hatta hissetmez mesajlarını da içinde barındıran bir çocuk algısı oluştururuz. Oysaki çocuklar kendilerince anlar, anlamlandırır ve büyük bir merakla harekete geçerler. Ben, yıllardır çocuklar için yazıp düşünen bir öğretmen olarak, deneyimleyip öğrendiğim şey, çocuklar gibi büyük düşünebilmek büyük bir marifettir.
Ben çocuklarla çocuk olduğumda, onlar gibi düşünebildiğimde mutlu oluyorum, eğleniyorum. Çocuklar, kendilerine güveni daha fazla, daha cesur ve hayatı eğlenerek yaşama konusunda yetişkinlerden çok daha ileridedirler. Bazen bütün hayatımızı çocukluğumuzda sahip olduğumuz bu özelliklere tekrar kavuşabilmek için yaşarız aslında farkında olmadan. Çocuklar, anda yaşarlar, onların duyguları ve davranışları doğaldır.Çocuklar kim samimi kim değil hemen anlarlar, yaratıcılıklarını kullanmayı bilirler, hayattan keyif alırlar. Başarısızlığı bir sonuç olarak kabul etmezler. Hayata ve onun bütün getirdiklerine kollarını açar ve kucaklarlar. Genelde büyük başarılar elde etmiş insanlara baktığımızda sınırlarının dışına çıkarak risk almış kişileri görürüz. Çocuklar, meraklıdırlar, öğrenmeyi severler, öğrenmek için çaba harcarlar. Birbirlerine küsseler dahi beş dakika içinde unutur yeni bir oyuna başlarlar. Onlar için her yeni gün hayat yeniden başlar. O yüzden çocuk deyip geçmemek gerekir hayatta...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.