Gençliğin sırrı oyunda saklı. Evet yanlış okumadınız, gençliğin sırrı oyunda saklı çünkü oynayarak eğleniriz, mutlu oluruz, neşeleniriz, düşünürüz, öğreniriz, deneyim kazanırız. Çocuklar oynamak isterler hele de yeni birşeyler öğrenince öğrendiklerini oynayarak uygulamak isterler. Çocuklar öğrendikçe bana fırsat sun, öğrendiklerimi uygulayayım der. Oyunla uygular, öğrenir, pekiştirir, tecrübe kazanır. Mesela atmayı öğrenir, birşeyleri atmak ister. Siz yaramazlık yapıyor zannedersiniz o aslında oyunla öğrendiklerini uygulamanın derdindedir. Birşeyleri atması için onunla deniz kenarına gidip deniz kenarındaki taşları denize atabilirsiniz. Ayrıca böyle durumlarda çocuklarınızı yaramaz, söz dinlemez gibi sıfatlarla etiketlemek giysilerdeki etiketler gibi onlarda yıllarca yapışık kalabilir ve çocuğun ruhunu rahatsız eder. Yaramaz değil meraklı, araştırmacı, keşfedici diyebiliriz.
Fırsat buldukça çocuğunuzla onun gelişimi için oyun oynamalısınız. Oyunla hem çocuğunuzla kaliteli vakit geçirmiş olursunuz hem de oyun oynarken iletişim ve etkileşim halinde olursunuz. Oyun onun ince motor ve kaba motor becerilerini, düşünme becerilerini, yaratıcılığını, konuşma becerilerini geliştirir. Ayrıca, çocuklar, oynadıkları oyunlardan keyif alırlar, mutlu olurlar yani oyun ruhsal gelişimleri için de son derece yararlıdır. Arkadaşlarıyla oynadıkları oyunlarla çocuklar sosyalleşirler, paylaşmayı öğrenirler, kuralları ve kurallara uymayı, toplulukla uyumlu hareket etmeyi öğrenirler. Bu yüzden arkadaşlarıyla da okul dışında da biraraya gelmelerini sağlamanız faydalı olacaktır.
Ayrıca, çocuklara süreç odaklı, adım adım ilerleyen bir eğitim vermeliyiz ve çocuğun başarılarının yanında başarısızlıklarını da göz ardı etmemeliyiz. Başarısızlıklardan da tecrübe kazanıldığını, öğrenildiğini ve oyunun tecrübe kazanmak için kullanılacak en iyi yollardan biri olduğunu unutmamalıyız. Çünkü çocukların en önemli işleri oyun oynamaktır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.