Atatürk’ün havacılığa, göklere ve uçaklara olan düşkünlüğünü hepimiz biliriz. Ancak Atatürk hiç uçağa binmemiştir. Gelin hep birlikte neden binmediğini öğrenelim.
Havacılığa verdiği önemi “İstikbal göklerdedir” sözüyle ölümsüz kılan Atatürk'ün emriyle 20 Mayıs 1933’te dünyanın ilk sivil havacılık şirketlerinden biri olan ‘Devlet Hava Yolları’ kurulur. Bu günkü adı “Türk Hava Yolları”olan şirket iki junkers, iki king bird ve bir de at-9 tipi beş uçakla hizmete başlar. Bu beş uçağın toplam koltuk kapasitesi ise yirmi sekizdir. Halkın uçaklara binmeye yanaşmaması üzerine Atatürk, pazar günleri ucuz fiyatlarla Ankara üzerinde gezi turları düzenlenmesini ister. Amacı halkın uçak korkusunu yenmektir.
Uçağı sevdirmek isteyen Atatürk’ün tüm gezilerini deniz ve kara yoluyla yapmış olması nasıl açıklanabilir? Kendisini bir vapurun güvertesinde, otomobilde, tren penceresinde ve hatta traktörün üstünde gösteren fotoğraflar vardır da neden bir uçağın yanında çekilmiş fotoğrafı yoktur?
PARİS'TE BİNECEĞİ UÇAK DÜŞTÜ
Bu soruların yanıtı, Eiffel’in İzmirdeki gümrük deposuyla denize doğru yatay olarak attığı imzasını, kendi adını taşıyan kuleyle dikey olarak gökyüzüne attığı Paristedir.
Mustafa Kemal Atatürk 1910 yılında, Ali Rıza Paşa ile birlikte Picardie manevralarını (tatbikatlarını) izlemek üzere Paris’e gelir. Manevralar sonunda, uçuşa katılan uçaklara yabancı subayların binebileceği ve birkaç tur atılacağı duyurulur. Atatürk hemen öne çıkmıştır ki, Ali Rıza Paşa bileğini tutarak vazgeçmesini ister. O gün Atatürksüz havalanan uçak, nazlı nazlı bir tur atar bulutların arasında. Ama aniden hızla yükseklik kaybetmeye başlayan uçak yere çakılır ve bir tabuta dönüşür. Ali Rıza Paşa Atatürk’e engel olarak bir milletin kaderini de belirlemiş olmuştur.
Atatürk’ün uçağa binmemesinin nedeni gözlerinin önünde yaşanan bu korkunç kaza olsa gerek. Kim bilir kaç kere uçağa binmeye karar verip Ali Rıza Paşa’nın elini bileğinde hissederek vazgeçmiştir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.