Takip Et
  • 16 Ağustos 2015, Pazar

Unutursak kalbimiz kurusun

Çanakkale Savaşı’nda kendisiyle görüşme yapan Ruşen Eşref Ünaydın’a Ulu Önder Atatürk şöyle diyor: “Kendisinden birkaç dakika önce sipere giren arkadaşının öldüğünü görüyor, birkaç dakika sonra kendisinin de öleceğini biliyor. Yine de en ufak bir duraksama geçirmeden siperde yerini alıyor ve sessizce kılı bile kıpırdamadan şehit oluyor. Çünkü onlar egemenliğe giden yolda dönmeyi düşünmediler.’’

Afyon Dumlupınar Başkomutanlık Savaşında Yüzbaşı Reşat Bey, Çiğil Tepe’yi iki saatte alacağına söz verir. Ne var ki tepe çok diktir. Düşman en büyük gücünü bu tepeye yığmıştır. Bu nedenle tepenin alınması sadece iki saat gecikir. Yüzbaşı Reşat Bey, ‘’Tepe’yi söz verdiğim saatte alamadım’’ diyerek intihar eder. Çünkü o egemenliğe giden yolda dönmeyi düşünmez.

Buna benzer bir değil binlerce olayı sayabiliriz. Tarih kitapları her bir Türkün yurt savunmasında ne kadar büyük destan yazdığını anlatır. Bu destanı dinleyenler çelikleşir. Üstelik düşmanları bile kendine hayran bıraktırır. Onun için sizleri unutmadık aziz şehitlerim. Nasıl unuturduk sizleri bu kahpece sıkılmış olan mermileri yüreklere bomba düştüğünü . Bu öyle bir savaş ki dağların doruklarında haince pusu kurarak bekleyen, trenlerin yoluna bomba koyarak masum onlarca kişinin ölmesine, yaralanmasına yol açan; tuvaletlere, terminallere bomba atarak kendini gizlemeye çalışan şerefsizlere karşı veriliyor. Seni nasıl unuturum şehidim.

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan

Koştum ama yetişemedim

Nerelerde gezmiş tozmuş

Öğrenemedim

Besbelli denizden çıkıp

Kıyılar boyunca gitmiştir

Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu

Yüreğini allak bullak etmiştir. Rüzgar – C.Külebi

Evet, onlar birer rüzgârdılar. Memleketimin dağlarından ovalarından, denizlerinden geçtiler, geriye yürekleri allak bullak ederek şehitlik kokusunu bıraktılar. Onun için sizleri nasıl unuturuz nasıl?

O dağ yürekli yiğitlerin gönüllerine selam olsun. Yurdu için şehit olanlara ve onların geride bıraktığı gözü yaşlı ailelere binlerce selam olsun.

Son olarak da sizleri şehitlerimizin ruhlarına Fatiha okumaya davet ediyorum…

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ne mutlu vatanı sevene ! 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.