Sadece terörle mücadele için değil bir ülkenin varlığını sürdürebilmesi için güçlü bir savunma sanayine ihtiyacı olduğu çok net ortada.
Bu ülkede uzun süre bakanlık yapmış ve devletin sıkıntılarını yakından nüfuz etmiş bir ismin çıkıp adı her ne olursa olsun bir savunma şirketini hedefe koyması oldukça sarsıcı ve düşündürücü.
Kimden bahsettiğimi sizlerde anlamışsınızdır. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan bahsediyorum. Aslında eğitimi, bilgisi, kültürü ve tecrübesi ile daha iyi bir siyaset üretme imkanıvarken, polemikler prensi olma yolunda emin adımlarla yürüyor.
Siyaseten bir faydasını görme ihtimali var mı? Bana kalırsa asla yok. Anayasa ile ilgili yaptığı açıklamaları da bir kenara bırakıyorum. Aslında ekonomi uzmanlık alanı olması nedeniyle orada elde ettiği sempatiyi siyasetin diğer alanlarında kaybetmek için elinden geleni yapıyor.
Toplumun hassasiyetlerini göz önüne almadan tipik bir muhalefet ağzıyla ağzına geleni söyleyip geçiyor ama söz ağızdan çıktıktan sonra kontrol etmesi o kadar kolay olmuyor İşin matematiği yok çünkü.
Babacan, aslında yeni bir siyaset üretmek ya da mesela 22 eylem planını anlatmak yerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak, kendi oluşturduğu o siyasi argümanların hepsini kendisi çöpe atıyor. Öyle ya siyaset adına projen, söyleyeceklerin ve yapacakların varken polemiği tercih etmek, bu benim elimdeki kitapların bir kıymeti yok demekten öteye bir şey değil.
İHA, SİHA ve Kızılelma’yı Baykar üretiyor. Ama tek üretici Baykar değil. Anka, Aksungur’u Tusaş üretiyor örneğin. Teknolojide birbirleriyle savunma sanayimize güç katıyorlar. Birbirlerine destek olup, ülkenin geleceğine ışık tutuyorlar adeta.
Baykar, inşaat yapmıyor, ya da ithalat yapmıyor ki, imkan tanındı diye rahatsız olasın.
Dahası firma açıklama yapıyor tek kuruş kredi almadık fon kullanmadık diye. Alsalar kullansalar ne olur? Abuk sabuk inşaat firmaları kullanırken, koca savunma sanayi şirketi kullanmış çok mu? Üstelik onlar yapmasa bugün yapan ülkelerin kapısında bize verin diye nöbet bekliyor olurduk. Bir siyasi lider kendi ülkesinin savunma sanayinin gelişmesinden neden sıkıntı duyar? Neden rahatsız olur anlamak mümkün değil. Oysa daha geliştirmedikleri daha çok yapmadıkları için eleştiri yapması gerekmez mi?
Çünkü asıl olan Recep Tayyip Erdoğan.Gitsin de nasıl giderse gitsin mantığı.Erdoğan’ı hedef almanın dayanılmaz kolaylığı. Babacan, 70 yıldır bu ülkeyi montaj sanayi cennetine çevirenlere iki satır söz söylemezken, yerli ve milli olarak üretilen ve bir milletin gururu olarak iftihar ettiği İHA, SİHA’lara gelince bu sözleri edebiliyor ayıp ki ne ayıp.
Bir adım öteye gidemiyorlar daha önce de deneyenler oldu hepsi hüsranla son buldu.
Babacan tepki görünce çevir kazı yanmasın yoluna gitti ama söylediği sözleri şöyle bir hatırlayalım;
"Devletin imkanları aşağı yukarı tek bir şirkete aktarılıyor. Örtülü işleri yoksa korkmasınlar ama muhtemelen rekabetten korkuyorlar. Güzel güzel para kazanıyorduk, iktidar değişirse rekabet olacak’ diye korkuyor olabilirler. Kusura bakmasınlar ama onlara dokunacağız" Bunun izahata ihtiyacı yok.
Çıkıp özür dilemekten başka çaresi de!
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan güzel özetlemiş, “Terörle mücadele konusunda bu ülkenin İHA’lara SİHA’lara senden daha çok ihtiyacı var. Sen bu İHA’lara SİHA’lara dokunacağım derken Terör örgütlerine karşı kullanmayacağına dair HDP-PKK’ya akşamdan verilmiş sözün mü var?”
Bundan sonrası Babacan’ın keyfiyeti
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.