Geçtiğimiz günlerde, tvDEN ekranlarında yayınlanan; Ege Masası programında, program moderatörü Mehmet Aydın, büyük bir sır açıkladı! "Ege aslında batıda değil, doğu da" diye. İroni olan bu cümleyi bir çok kişi ne demek istedi diye düşünmeden edememiştir. Mehmet Aydın, başka bir programında ise yine devlet yetkililerinden Ege’ye sahip çıkmalarını istedi.
Ben Ege aslında batıda değil, doğuda! cümlesinden ne demek istediğini gayet iyi anlayanlardanım.
Aydınlı olmayıp, Aydın'da yaşamını idame ettiren, onbinlerce kişiden biriyim. Ne demişler: doğduğun yer değil, doyduğun yer. Bir de; Ege'den, Aydın'dan evliysen, her ne kadar arkadaşlar hanım köylü dese de, Ege’nin bu insanı sıcak, havası sıcak ilini seviyorum. Gel gelelim yeteri kadar iyi yönetiliyor mu? Hak ettiği hizmeti alıyor mu? Hizmet için yöneticilere yeterli imkanlar sağlanıyor mu?
Hani dedim ya, Aydın'dan evliyim diye, e durum böyle olunca her ne kadar 4 yıldır burada sürekli ikamet etsem de; 10 yıllık evliliğim suresince çok kez gelip görmüşlüğüm var. Aydın'da görmediğim; bu şehir 10 yıldır aynı ve değişen hiç bir şey yok. Belediyecilik adına hiç bir şey yapılmamış, yapılmamaya da devam ediyor. İlk geldiğimde şöyle bir tam anlamıyla, şu ili bir gezeyim ne var ne yok, bir bakayım dedim; koca bir hiç maalesef!
Tek gördüğüm, halk ister büyük şehir yapar yazıları ve Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu'nun fotoğrafları.
İyi de, duraklardaki ve billboardlardaki reklamlara ve sloganlara bakınca şöyle bir soru sordum kendimce: halk ne istemiş ya da ne istememiş? Aydın halkı; galiba ne çocuğuyla eşiyle ne de bir misafiriyle rahatça vakit geçirebileceği yeşil alanların olduğu, bakımlı oyun gruplarının olduğu veya yürüyüş yapabileceği bir alan istememiş demek ki!? Ya da istemiş istemekle kalmış. Mesela; kaldırımda yürümek istememiş demek ki! Aracıyla bulvara çıktığında, arabasını rahatlıkla park edip alış veriş yapabileceği bir otopark istememiş. Bayramlarda ve özel günlerde Sayın Başkan'dan gelen kutlama mesajı ve tebrik kartı istemiş olmalı ki, Büyükşehir Belediyesi en çok bunu yapmış.
Şehrin göbeğinde kocaman bir meydan ve çocuklarımızı uygun bir yer olmadığı icin beton bir zeminde oynatmak zorunda kaldığımız bir alan! Hele o havuzu bi türlü çözemedim, ne işe yaradığını! Halk ister Büyük Şehir yapar sloganına çokta uymamış. Halkın da, böyle bir şey istediğini sanmıyorum. Meydan tabii ki gerekli, havuz görsel şölen tabii ki etkileyici amma velakin bu kadar büyük bir alanda yeşilliklerle birleşebilirdi. Gördüğüm şu ki, ne halk istemiş, ne de Büyük Şehir yapmış.
Türkiye'nin doğusunda, batısında birçok ilini gezdim gördüm, işte Mehmet Aydın beyin demek istediği de; tam da bu! Ege'yi bir tarafa bırakıyorum, Aydın gerçekten doğu bölgesindeki birçok ilden bile şehir planlaması ve belediyecilik anlamında oldukça geride.
Son dört yılda iki şeye denk geldim kent meydanına çadır açıp burayı ne yapalım deyip halkın fikrini alıp da gündem yaratılan yani sloganlara konu olan halk isterin istekleri ne aşamada olduğunu merak ediyorum.Halk istedi de siz ne yaptınız? Sadece afişlerde kalmış bu ilin büyüklüğü.
Aydın'da yaşayanlar sadece Kızılcaköy, Kalfaköy, Kardeşköy gibi alanlara mecbur bırakılmış, o da arabası varsa yolların dar oluşunu da bir kenara bırakıyorum.
2020 yılını geride bıraktığımız dönemde malumunuz pandemiyle savaşıp durduk sokak kısıtlamaları vs gibi bir çok kısıtlama oldu birçok büyükşehir belediyesi bu kısıtlamaları fırsat bilerek alt yapılarını çevre düzenlemelerini dezenfektan çalışmalarını harıl harıl yaparken malesefki Aydın'da ne bir alt yapı çalışması ne bir yol çalışması göremedim dezenfektanı da dostlar bizi alış verişte görsün misali öylesine yani.Sayın başkan kusura bakma da hazır yaya ve araç trafiği yokken bir göz gezdirseydiniz bari
Şimdi bende bir vatandaş olarak istiyorum hani halk ister büyükşehir yapar ya
-Ailemizle birlikte nefes alabileceğimiz alış veriş merkezine tıkılmadan gezip dolaşabileceğimiz bir alan
-Bizi Kızılcaköy, Kardeşköy'e gitmeye mecbur bırakma
-Çocuklarımız için güvenli ve yaş gurubuna uygun oyun alanları
-Lağım kokusundan kurtulmak
-Özellikle kış mevsiminde rahat bir nefes almak. Hava kirliliğinde zirvedeyiz neredeyse bu hava kirliliğini ve pis kokuyu kimse jeotermale bağlamasın söylemek istediğim gayet açık
İnciriyle zeytiniyle zeytin yağıyla kestane siyle insanıyla havasıyla deniziyle hani gökyüzünün altındaki en güzel yer ya hı işte tam da bu söylediklerimle bağdaşan bir belediyecilik anlayışı istiyorum ne yapsam da yinede seçilirim mantığının bir tarafa bırakılması dileğiyle, kalın sağlıcakla.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.