Çanakkale’yi anlamak

Hakiki bir vatan savunmasıdır, bir milletin yeniden doğuşundaki ilk büyük sancıdır.

19 Şubat 1915’te düşman gemilerinin bombardımanıyla Çanakkale Savaşı başladı.

18 Mart, savaşın en yoğun ve en kanlı günüdür. Sabah saatlerinde düşman donanmasının bombardımanıyla başladı. Sadece İngiliz gemileri Çanakkale sırtlarına kısa bir zaman diliminde 3340 top mermisi yağdırdılar. Büyük Akif’in dediği gibi:

Bomba şimşekleri beyninden inip her siparin

Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin

Kolay değil; aç karınla güne uyanıp gün boyu aç kalmak, kadın olmak, ana olmak

ama evlatlarını gözü kapalı feda etmek

Kolay değil; Daha 15 inde toy bir delikanlıyken dünyaya göğsünü siper eden koca bir adam olmak-

57.alay olmak

İnanırsan 275kg lık top mermisini de kaldırırsın inanırsan; cephanesizde savaşırsın inanırsan; el ele verip gönül gönüle verip vatana sahip çıkarsın

Onlar inandı el ele verip bugünün temellerini attı canları pahasına,vatana nefes olmak için

Türklerin hayatını değiştiren, Kurtuluş Savaşı’na damgasını vuran, dünya tarihinin en önemli savaşlarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi, Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir” dediği zaferdir.Böylece Arıburnu muharebelerinde Albay Mustafa Kemal; ve son askerine kadar şehit olan emrindeki 57. Alay, karada kazanılan zaferin sembolü oldular.Çanakkale, Türk ulusunun bağımsızlık ve hürriyetinin simgesi olmuştur. Her siperde ayrı destan yazan askerlerimiz, bu zaferin sonunda ‘Çanakkale Geçilmez!’ sözünü tarihe yazdırmıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasındaki Türk ordusu, canı pahasına savaşmış ve destan yazmıştır.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onunla birlikte mücadele eden tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum…