Değerli okuyucular bu size ilk “merhaba” yazışım. Sevgili Denge gazetesi yöneticileri bu köşeyi bilişim konusunda yazmam için ayırdılar. Öncelikle hepsine ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Bu köşede daha çok bilgi – iletişim teknolojilerinin özellikle İnternet’in ilginç yönleri ve az bilinen gerçekleri üzerine yazılar paylaşacağım. Son zamanlarda yapılmış araştırmalar, yayınlanmış makaleler ve gündem olmuş mevzulardan yola çıkarak merak ettiğiniz birçok konuya burada değineceğim. Severek okuyacağınızı düşündüğüm yazılarımla ilgili sormak istediğiniz birşey ya da özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa bana e-posta adresimden kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Şimdi Facebook ile ilgili ilk yazımıza geçebiliriz;
FACEBOOK KULLANICILARI POTANSİYEL BİR DENEK Mİ?
Dünya’da en çok kullanıcıya sahip sosyal paylaşım ağlarından biri olan Facebook üzerinde çalışan bilim adamları 600.000 den fazla kullanıcının gördüğü içeriği maniple ederek yaptıkları araştırmanın sonuçlarını Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınladılar. Araştırmanın temel amacı, insanların Facebook sitesinde gördükleri içeriğin duygusal durumlarını etkileyip etkilemediğini tespit etmekti.
Facebook’un veri uzmanları rastgele seçilmiş bireylerin ana sayfalarında görecekleri pozitif ve negatif içerikli paylaşımların sayısıyla oynadılar. Araştırmacılar daha sonrasında bu kişilerin sonraki bir hafta içerisinde paylaşımlarının pozitif ve negatiflik miktarındaki değişimini analiz ettiler. Buradaki asıl amaç duygusal durumların sosyal ağlar boyunca yayılıp yayılmadığını incelemekti. Sonuç: Evet , duygular İnternet üzerinden yayılıyor.
Bu facebook analistleri için iyi bir haber. Çünkü bu araştırmacılar modern psikoloji alanında yeni bir keşif peşindeler. Peki ya duyguları gizlice manipüle edilen insanlar için de iyi bir haber mi?
Facebook’a kayıt olan kullanıcılar Facebook’un “Veri Kullanım Politikası” adlı bir kutucuğu işaretlemek zorundalar. Bunu işaretlediğinizde Facebook’ta paylaşılan bilgilerinize erişim ve kullanım hakkı tanımış oluyorsunuz. Bu metin içerisinde kullanım amaçları ile ilgili birkaç örnekten bahsediliyor ancak bunların çoğu reklam ve çerez (bir tür yazılım) politikaları ile alakalı. Öte yandan metin içersinde test ve araştırma yapılabileceği hakkında da bilgi bulunmakta. Can alıcı nokta ise Facebook kullanmak isteyen tüm üyeler bu politika metnine onay vermek zorundalar. Dolayısıyla bu araştırmanın veri politikasına uygun yapılmış olduğu söyleniyor.
Yapılan pozitif ve negatif paylaşımlar makine aracılığı ile belirlenmiş. Yani şahsi paylaşımlar araştırmacılar tarafından okunmamış. Ayrıca katılımcıların izinlerini almaya da gerek görmemişler zira Facebook ‘un veri kullanım politikaları hali hazırda kabul edilmiş durumda.
Facebook'un veri bilimcisi Adam Kramer, araştırmanın baş yazarı olarak görev almış. Birkaç sene önce verdiği bir röportajda Kramer, Facebook ekibine katılmasıyla birlikte şunu söylemişti: "Facebook verileri, Dünya tarihinin gördüğü en geniş araştırma alanıdır."
Bu durumda Facebook, sadece arkadaşlarınızın kedi fotoğraflarını ya da hükümet karşıtı amcanızın hükümete karşı son tepkilerini takip etmek için kullandığınız bir araç olmasının çok ötesinde, heyecan verici bir laboratuvar. Ve ben ve siz, her biriniz de potansiyel birer deneksiniz...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.