E-ticarette alternatif ödeme yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte mobil ticaretin önemi de gün geçtikçe artıyor. Mobil ticaretin önündeki en önemli engellerden biri tüketicinin mobil ödemedeki çekingenliği aslında. Ancak alışveriş yapan kişinin işlem sürecinde kendisi olduğunu fiziksel olarak ispat etmesini sağlayan biyometrik kimlik kontrolü işte bu noktada öne çıkıyor.
PIN ve şifre gibi yöntemlerin günümüzde kırılması gayet mümkün. Ancak çok adımlı biyometrik kimlik doğrulama teknolojileri yüksek güvenliği ile müşteri beklentilerini karşılamakta ve riski azaltan ve kullanım kolaylığı sağlayan bir yaklaşım olarak cazip görünüyor.
Günümüzde akıllı mobil cihazlar hızla yaygınlaşıyor. Çağımızda; mobil bankacılık, e-ticaret ve mobil kurumsal uygulamalarda kullanılan parmak izi, parmak damar izi, ses tanıma, yüz tanıma, kalp atışı ve hatta beyin dalgalarıyla mobil biyometrik kimlik doğrulama çözümleri de hızla popüler hale geliyor. Özellikle mobil ödemede kullanılan bu yöntemler hem pratik hem de güvenli olması sebebiyle çokça tercih ediliyor.
Acuity Market Intelligence’ın yapmış olduğu araştırmaya göre 2020 yılında Mobil Biyometrik Kimlik Doğrulama Pazarı’nın büyüklüğü 34,6 milyar doları bulacak. Bu çok iyi bir rakam ama bununla birlikte pazar hacminin 2020’den sonra daha da hızla büyümesi bekleniyor.
Mobil bankacılık işlemlerinde gözle doğrulama teknolojisi günümüzde en yaygın kullanılan biyometrik yöntem. Bu yöntemde parmak izi gibi kişiye özel göz izi çıkarmak için kişinin gözündeki mikroskobik detaylar kullanılıyor ve böylece Eyeprint ID (Göz izi kimliği) oluşturuyor. Bu ID, 50 karakterlik güçlü bir şifreye eşdeğer güvenlik sağlıyor. Gözle doğrulama teknolojisi %99,998 doğruluk payı ile çalışıyor ve mobil ödeme gibi uygulamalarda şifre yerine geçiyor.
Sıradan bir selfie çekme gibi kolaylığa sahip olan göz retina izi ile kimlik doğrulama sistemini geliştiren EyeVerify’ın EyePrint ID teknolojisi, geçtiğimiz aylarda oldukça zor testleri de geçti ve şifresi kırılamayan yeni nesil güvenlik doğrulama protokollerinden biri olan FIDO sertifikası almaya hak kazandı.
Biyometrik kimlik doğrulama teknolojisi ilk bakışta çok güvenli gözüküyor ve teknik olarak gerçekten de çok güvenli; çünkü Google doğrulama kodu gibi iki adımlı doğrulama mantığıyla çalışıyor ve şifrenizin çalınması halinde sizi koruyor. Sonuçta online müşteri kartın yasal sahibi olduğunu parmak izi, göz izi gibi bir sistemle ispat ediyor.
Öte yandan, Amerika’da özellikle suçluları yakalama gerekçesiyle güvenlik güçleri veya mahkeme tarafından insanları kendi telefonuna parmak basarak telefonunu parmak iziyle açmaya zorlandığı haberlerini okuyoruz. Oysa bu tür zorlamalar hukukta kişinin kendi kendini suçlaması, kendi aleyhine kanıt üretmeye zorlanması anlamına geliyor.
Başka bir örnek olarak bugün Türkiye’deki yasalar kişilerin yetişkinlere yönelik sitelerdeki videoları izlediği için ahlaka aykırı davranıştan suçlanmasına izin veren hükümler içeriyor. Bu da devletin isterse erkek nüfusun yaklaşık yüzde 80’nine dava açabileceği anlamına geliyor. Ancak bunlara rağmen bütün bu gelişmeler e-ticaretin ve mobil ticaretin geleceğinin çok parlak olduğunu gösteriyor demek pek de yanlış olmayacaktır. (kaynak: eticaretmag.com)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.