Takip Et

TÜRKİYE İÇİN "BİLİŞİM” STRATEJİK SEKTÖR!

Şu bir gerçek ki, kabul etsekte etmesekte dünya yeni bir çağa girmiş bulunmakta. Bilgi ya da bilişim çağı diye adlandırdığımız bu yeni çağ beraberinde birçok fırsat ve tehditi de birlikte getirmiştir. Ülke olarak bu yeni çağı yakalama konusunda oldukça şanslıyız. Genç ve dinamik nüfusumuz sayesinde bilişim çağının kapılarını sonuna kadar zorluyoruz. Telekominikasyon alt yapımızın gelişmesi ve özellikle bilişim ağının köylere kadar yaygınlaştırılması ile oldukça yol aldık. Hemen her okulda açılan bilişim sınıfları ve neredeyse her sokakta yer alan İnternet kafeler bizi birçok ülkeden önce bilişim çağı ile tanıştırdı. Ancak asıl mesele, bilişim çağında, bilgisayar okur yazarlığına sahip bir toplum olmaktan öte, yazılım geliştiren bir toplum olabilmekte yatıyor. Yeni bilgisayar parkları, bilişim dersleri, akıllı tahtalar, elektronik kitaplar veya tabletler, bizi teknoloji üreten bir toplum yapmaktan ziyade teknolojiyi kullanabilen bir toplum yapmaktan öteye götürmüyor.

 

Türkiye Bilişim Derneği'nin 33. Ulusal Bilişim Kurultayı'nda Başbakan Binali Yıldırım'ın 2017 yılını "Bilişimde Gelişim Yılı' ilan etmesi ve yerli yazılıma dikkat çekmesiyle birlikte gözler bu alana çevrilmişti. Peki 2017 yılı beklendiği gibi geçti mi? Orası tartışmalı. Ancak net birşey var ki, yazılım ürünlerinin katma değeri fazla ürünler olması sebebiyle, Türkiye’nin cari açığını kapatma konusunda çok etkili olacağı hep gündemimizde. Bu nedenle yerli yazılım yapan insan gücümüze ve şirketlerimize destek vermek de çok önemli. Bu desteklerin başında ise kamunun yerli yazılım kullanması geliyor. Alanında çok yetenekli uzmanlarımız ve şirketlerimiz bulunmakta. Verilecek desteklerle bir adım daha öne geçmek işten bile değil. Dolayısıyla katma değeri bu denli yüksek bir sektörün, Türkiye için stratejik öneme sahip bir sektör olduğu aşikar. Kendi üretimimiz olan yazılımları ihraç ederek ciddi kazançlar sağlayabileceğimiz herkesçe kabul görüyor.

 

ÇOCUKLAR BİLGİSAYAR PROGRAMLAMAYI ÖĞRENMELİ

Türkiye'nin gelecekteki başarısı için çocukların bilgisayar programlamayı öğrenmesi de çok önemli. Bu eğitimin yaygınlaştırılması kritik bir öneme sahip. Dördüncü sanayi devriminin bireyleri olarak yetişecek çocuklarımızı bu çağın dinamiklerine göre yetiştirmeliyiz. Toplumu da her açıdan bu yeni döneme hazırlamalıyız. Şuan dünyada dijital bir bölünme yaşanmakta ve bilişim çağını yakalayamayan toplumlar, adeta köle olarak hayatlarına devam etmek zorunda kalabilirler. Bilişim ve iletişim araçları sadece ekonomik anlamda teminat değil, toplumsal etkileri açısından demokrasinin bekası anlamında da bir teminattır. Ayrıca birçok disiplin açısından bilişim sektörü, Türkiye için stratejik bir sektördür ve buna göre yatırımların yapılması geleceğimiz açısından çok önemlidir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.