- 19 Ağustos 2013, Pazartesi
Mısır ve Makûs Talihi
Mısır kaynakları itibariyle eski dönemlerde zengin bir ülke olarak kabul edilirdi. Günümüzde de Nil Vadisi ve Süveyş Kanalı Mısır’ın yegâne hayat ve faaliyet alanlarıdır. Fiziki yapı olarak ikiye ayrılır. Akdeniz’e doğru Nil’in döküldüğü kısım Aşağı Mısır, Nil’in doğduğu alan ise Yukarı Mısır olarak ifade edilir. Nüfus olarak 80 milyonun üzerinde bir kalabalığı barındırır ve bu nüfusun yaklaşık % 10’u Hristiyan’dır. Hristiyanlar içinde en kalabalık grubu ise Kıptiler teşkil eder. Bunlar yanında Ermeni, Rum, İtalyan, İngiliz, Fransız gibi milletler de vardır. Ancak genel nüfus içinde bir ekseriyet teşkil etmezler. Arap nüfusun da bir kısmı yerleşik bir kısmı da bedevidir. Bedeviler Sina Yarımadası ve Mısır’ın diğer çöl kısımlarında görülürler. Araplar içinde de Suriye, Filistin ve Libya mıntıkalarından gelenler ile güneyde zencilerin zaman içinde yerli Araplar ile karışmasından bir araya gelen bir nüfus vardır. Yine bunun yanında Abbasiler, Eyyübîler, Memlûkler ve Osmanlılar döneminden kalma ancak zamanla Araplaşmış Türk, Kafkas ve Arnavut gruplar da bu nüfus içinde gösterilebilir.
Coğrafi konumu ve stratejik durumu Mısır’ın en önemli avantajlarıdır. Asya ve Afrika arasında köprü konumundadır. Bunun yanında Süveyş Kanalı gibi önemli bir suyolu Akdeniz ve Kızıldeniz’i birbirine bağlamaktadır. Bu iki denizin bağlanması aynı zamanda Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu’nun bağlanmasıdır. Tabi bunun yanında Avrupa, Güney Asya ve Doğu Afrika ve buralardaki birçok ülke ve onların kaynaklarının yer değiştirme kolaylığı bakımından önemlidir. Rakamlarla ifade etmek gerekirse Mısır’ın stratejik konumu daha net ortaya çıkacaktır. Örneğin Londra’dan kalkıp Kalküta’ya gitmek isteyen bir gemi Süveyş üzerinden geçerse 7.920 mil; Panama üzerinden geçerse 17.280 mil yol alır. New York’tan Kalküta’ya gitmek isteyen bir gemi ise Süveyş üzerinden 9.800; Panama üzerinde 14.340 mil yol alır.
Yukarıdaki rakamlar Mısır’ın ulaşım ve ticaret açısından ne derece önemli olduğunu ortaya koyar. Dünyadaki en önemli su yollarından biri Panama Kanalı’dır. Ancak sunduğu avantajlar Süveyş Kanalı ile kıyaslandığında bir gömlek altta kalır. Mısır’ın bir diğer önemi ise Müslüman ve Arap dünyasındaki yeridir. Avrupalılar'ın kendi kimlikleri ile Ortadoğu'da işgal amaçlı girdikleri en önemli yerlerden ilkidir. Arap milliyetçiliğinin ortaya çıktığı bir yerdir. Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın torunu Said ve İsmail Paşa zamanlarında yükselen bu milliyetçilik dalgası Ahmed Arabî Paşa’yı ortaya çıkarmıştır. Kendisi Napoleon Bonapart’ın Mısır’ı işgali sırasında (1798-1801) ortaya attığı “Mısır Mısırlılarındır” söylemini halka yayandır. Ancak gayretleri sonuç vermemiş ve 1882 yılında kargaşa ortamı yerini İngiliz işgaline bırakmıştır. Mısır’ın İslam dünyasında öncü bir rolü de vardır. Ortadoğu coğrafyasındaki modernleşme girişimlerinin ilk başladığı yerdir. Batı ile temasları çok eskilere gider ve başkent Kahire’de bugün kullanılan veya metruk durumda olan birçok bina bu temaslara delildir. Zaman içinde Arap Birliği kurmak noktasında veya İslam ülkelerinin birleşmesi gayretlerinde en başta gelen ülkedir. Günümüzde de halen deva etmekte olan ve 22 üyesi bulunan Arap Ligi’nin 1945’te kurulduğundan beri merkezi yine Kahire’dedir. Mısır’ın önemini ortaya koyan daha birçok istatistikî bilgi ve bakış açısı mevcuttur. İfade ettiğim birkaç örnek dahi bu ülkenin değerini göstermeye kâfi gelecektir.
Gelelim günümüzdeki gelişmeler paralelinde daha önce yaşanan benzer gelişmelere. İki örnek vermek istiyorum. Birincisi Mısır’a daha önce dışarıdan yapılan bir müdahale, ikincisi de Mısır’ın kendi içinden doğan bir darbe. İlkinde tarih 1882’dir. Bu olay İngilizlerin yıllardır gözledikleri Mısır’da şartları oluşturmaları ve ardından yaptıkları müdahaledir. Dışarıdan gelen bu müdahale için şartların oluşması oldukça zaman almıştır. İngilizler 1854 yılından itibaren Fransızların artan nüfusundan rahatsız olmuşlardır. Fransızların kanal projesine karşı demiryolu projesini gündeme taşımışlardır. Ayrıca telgraf hatlarının güzergâhlarının belirlenmesinde kavga yine devam etmiştir. Bunun yanında kendilerine yakın bir paşanın Mısır’ın başında olması için yaptıkları çekişme de aralıksız sürmüştür. İki ülkenin bu rekabeti sırasında birçok faili meçhul cinayet yaşanmıştır. Mısır’ı yöneten Abbas Paşa’nın bir hizmetlisi tarafından öldürülmesi, İbrahim Paşa’nın çocuklarının ve en başta yönetime aday Prens Ahmed’in şüpheli bir tren kazasıyla hayatını kaybetmesi, İsmail Sadık Paşa’nın öldürülmesi gibi olaylar bu faili meçhuller arasında gösterilebilir. Ancak tüm bunlar müdahale için yeterli değildir. Avrupa devletlerinin kendi kamuoylarını da ikna etmesi gerekmektedir. Bunun için de en inandırıcı yol Hristiyanların katledilmesi dedikodusudur. Bu sayede rahatça müdahale için gerekli zemin oluşturulacaktır. Çünkü bu senaryo daha önce Cidde’de (1857) Lübnan’da (1845) işe yaramıştır. Müdahale için en uygun yer İskenderiye’dir çünkü Avrupa güçleri rahatça deniz güçleri ile buraya gelip şehri topa tutabileceklerdir. Gerçekten de öyle olmuştur. Hamallık yapan bir Arap ve bir Avrupalı arasında çıkan kavga kısa sürede tüm İskenderiye’ye yayılmış ve çıkan tantanada birçok kişi hayatını kaybetmiştir. Ancak bu olay Avrupa’ya Hristiyanların katledildiği şeklinde aks etmiş ve hemen ardından İngiliz ve Fransız gemileri İskenderiye’ye gelerek şehri topa tutmuşlardır. Ancak bu işte Fransızlar tereddütlü davranınca avantaj İngilizlere geçmiş ve İngilizler yaptıkları müdahale ile 1952’ye kadar Mısır’da söz sahibi olmuşlardır.
İkinci örnek ise Mısır Kralı Faruk’un devrilmesi hadisesidir. Bu hadise günümüzdeki olaylara daha çok benzemektedir. Kral Faruk 1920’de Kahire’de doğmuştur anne ve babası da Türk’tür. 1922’de veliaht tayin edilmiş ve İngiltere’ye eğitim için gittiği sırada babasının ölümüyle genç yaşta Kral olmuştur. Kral Faruk’un tahta geçtiği ilk yıllar darbe için şartların oluşmaya başladığı bir zaman dilimidir. Mısır’da bu dönem İngilizlere karşı artan bir öfke ve kızgınlık söz konusudur. Halkın büyük bir çoğunluğu ülkelerini bir sömürge gibi görmekte ve bu durumun suçlusu olarak İngilizleri hedef almaktadır. Sonuçta İsmailiye ve diğer birçok şehirde gösteriler artınca ordu duruma el koymak için istediği fırsatı yakalamıştır. Ardından da Cemal Abdül Nasır ismi giderek gün yüzüne çıkmaya başlamıştır.
Ne var ki Cemal Abdül Nasır iktidarı eline almadan önce Orgeneral Muhammed Necip devlet başkanı olmuştur (Temmuz 1952). Fakat onun yönetimi Mısır’daki karışıklığı gidermeye yetmemiştir. Bir süre sonra da Cemal Abdül Nasır’ın kontrolündeki Devrimci Komite Konseyi yönetimi eline almıştır. Çok geçmeden Cemal Abdül Nasır tüm ülkede kontrolü kendi eline almış ve kontrol etmekte zorlanacağı Müslüman Kardeşler’e karşı çok ciddi ve yoğun bir sindirme hareketine geçmiş, akabinde de etkinliklerini kırmıştır. 1956 yılında da Mısır’da tek ve en etkili isim olmuştur. Onca yoğun muhalefetle karşılaşmasına rağmen garip bir şekilde elde ettiği oylar %99,95 olmuştur.
2013’ün bu sıcak Ağustos ayında da televizyonlardan izlediğimiz aslında geçmişte yaşanan bu iki örneğin günümüzde tek bir senaryoda icra edilmesi gibidir. Batı dünyasının suskunluğu ve Mısır siyasetindeki keskin ayırım bunu göstermektedir. Çıkarları açısından bakıldığında Batının oynadığı rolü anlamak zor olmayacaktır. Ordunun tüm yetkiyi elinde bulundurma isteği her zaman olduğu gibi günümüzde de devam etmektedir. Müslüman Kardeşler'in görmüş oldukları baskı ve sindirme operasyonları geçmişteki örneklerin benzeridir. Tüm Mısır halkının gösterdiği dik duruşun sürekli toplumsal zemini olmayan güçler tarafından gölgelenmesi ise son derece üzücüdür. Kral Faruk’un devrilmesinden itibaren Mısır’ı idare eden devlet başkanları hep asker olmuştur. Muhammed Necib (1952-1954), Cemal Abdül Nasır (1956-1970), Enver Sedat (1970-1981) ve Hüsnü Mübarek (1981-2011) en önemli isimlerdir ve hepsi de askerdir.
Gelelim bu güne. 2011 yılında Tunus’ta başlayan gösteriler, 25 Ocak 2011’de Tahrir Meydanı’nda büyük kalabalıkların yarattığı dalga ile Hüsnü Mübarek yönetimini zor durumda bırakmış ve onu 10 Şubat 2011’de görevinden etmiştir. Yerine yardımcısı Ömer Süleyman geçmiştir. Çok geçmeden de Hüsnü Mübarek tutuklanarak yargılanmaya başlanmıştır. Bu gösteriler sırasında Mısır Ordusu ortada bir görüntü sergilemeye çalışmıştır. Mısır ordusunun başındaki Muhammed Hüseyin Tantavi bu süreçte en dikkat çeken isim olmuştur. Mısır, içinden bulunduğu karışıklık ortamından kurtulmak ve siyasi istikrara kavuşmak için seçimlere gitmiş ve bu seçimler 30 Haziran 2012’de Muhammed Mursi’nin devlet başkanlığı ile sonuçlanmıştır. Ancak ülke içinde hoşnutsuzluk dalgası tekrar alevlenmiş/alevlendirilmiş ve 3 Temmuz 2013’te Mısır’ın seçimle iktidara gelen ilk cumhurbaşkanı görevden alınmış ve tutuklanmıştır. Geriye de mevcut kargaşa ortamı bırakılmış ve Mısır tarihine dramatik yeni sayfalar eklenmiştir.
Bunca cümleyi 1883’te İngiltere’nin Mısır’daki Konsül-Generali olan Lord Cromer’in bir ifadesiyle tamamlamak isterim. “Biz Mısır’ı yönetmiyoruz, biz sadece Mısır’ı yönetenleri yönetiyoruz”.
Her şey ortadır fazla laf kalabalığına gerek yoktur!
- I.Dünya Savaşı’nın 100. Yıldönümü ve Bölgemizde Ortadan Kalkan Sınırlar 13 Ağustos 2014, Çarşamba 28 Haziran 1914’te Gavrilo Princip isminde bir genç tabancasını Avusturya-Macaristan tahtının varisi ve otomobiliyle Saraybosna sokaklarından
- Geleceğimiz tehdit altında 22 Temmuz 2014, Salı Sıcak gündem hepimizi etkisi altına aldı gidiyor. İçerde cumhurbaşkanlığı seçimi, iktidar muhalefet atışmaları; dışarda ise Ukrayna’daki
- Savaş mı yoksa barış mı? 2 Temmuz 2014, Çarşamba Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da adı çok geçmese de bölünme tehlikesi ile karşı karşıya olan Libya’da, Yemen’de
- Sıcak topraklarda sıcak gelişmeler 17 Haziran 2014, Salı Yakın coğrafyamızda birçok gelişme oluyor ve olan bitene ise pek bir anlam veremiyoruz. Anlam veremememiz her ne kadar ilgi ve bilgi eksikliği ile
- Güney Sudan’da bitmeyen gerginlik 29 Nisan 2014, Salı Güney Sudan’da daha önce üzerinde durduğumuz gerginlik en üst düzeye ulaştı. Ülkede çok sayıda insanın hayatını
- Mezarlıklarımızda neden servi ağaçları var? 22 Nisan 2014, Salı Anadolu’nun hemen her yerinde tesadüf edersiniz. Mezarlıklarımız genellikle servi ağaçları ile donatılmıştır. Belki bilenlerimiz vardır
- İnsan merkezli bakmak 8 Nisan 2014, Salı Yenileşme tarihimizin her dönemine damgasını vurmuş bir soru vardır. Ne olacak bu devletin hali? Bu soru Osmanlı Devleti’nin gerilemesi boyunca
- Türkiye’nin Seçimi 31 Mart 2014, Pazartesi Öncelikle özelde Aydın ve ilçelerinde genelde de tüm Türkiye’de seçimlerden başarıyla çıkan adayların hepsini,
- Uluslararası siyasette tıkanmışlık 10 Mart 2014, Pazartesi Son zamanlarda hem bölgemizde hem dünya genelinde çok mühim hadiseler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Yaşanan gelişmelerin kimini
- Rus Siyaseti ve Ukrayna’daki Gerilim 3 Mart 2014, Pazartesi Son zamanlarda birçok uluslararası ve bölgesel gelişmede en fazla yer alan ve tavrı tüm dünya tarafından dikkatle takip edilen ülkelerin
- Bölgemizde yeni gelişmeler 17 Şubat 2014, Pazartesi Çevremizde yakın zamanda önemli gelişmelere gebe bazı adımlar atılmaya başlandı. Henüz gelişme süreçlerini ve sonuçlarını
- Yayılan hoşnutsuzluk 10 Şubat 2014, Pazartesi Son zamanlarda hem Ortadoğu’da hem de Adriyatik’in doğusundaki birçok ülkede yayılan gösteriler televizyonların dikkatini çekiyor.
- Mısır’da Gelinen Son Durum ve Bölge Huzuru 3 Şubat 2014, Pazartesi Arap Baharı sonrasında ortaya çıkan tablo Mısır’da son derece hareketli bir sürecin yaşanmasına neden oldu. Hüsnü Mübarek’in
- Cenevre-2 Konferansı 20 Ocak 2014, Pazartesi Önümüzdeki hafta İsviçre’nin Cenevre kentinde Cenevre-2 olarak tarif edilen ve Suriye’nin görüşüleceği
- Savrulma 13 Ocak 2014, Pazartesi Türkiye hızlı ve yoğun gündemi ile zorlu bir süreçten geçiyor. Muhtemelen bu zorlu süreç önümüzdeki
- Güney Sudan’da darbe teşebbüsü 6 Ocak 2014, Pazartesi Güney Sudan 2013 yılı bitmek üzereyken dünyanın en fazla dikkatini çeken devletlerden biri oldu. 9 Ocak 2011 yılında kurulan bu yeni
- Kervan yolda düzülür 30 Aralık 2013, Pazartesi İlginç bir coğrafyadır Ortadoğu. Olaylar ve aktörler o kadar hızlı değişir ki dışarıdan bakıldığında anlaşılması güç bir karmaşa
- Göksu Fırkateyni ve Aden Körfezi’ndeki korsanlar 23 Aralık 2013, Pazartesi Geçtiğimiz günlerde Aden Körfezi’nde korsanlara karşı uzun süredir görev yapmakta olan Göksu Fırkateyni’nin
- Ortadoğu’da Amerikan varlığı ve önümüzdeki Amerikan seçimleri 16 Aralık 2013, Pazartesi İster kabul edelim ister etmeyelim dünya siyasetindeki günümüzdeki en etkin aktörlerden biri Amerika’dır. Üstelik söz
- Fransa’nın Orta Afrika’da Askeri Operasyonu 9 Aralık 2013, Pazartesi Afrika kıtası uzun yıllar kendi dengelerinde bir yaşam sürdürürken Avrupa’nın coğrafi keşifler ve sömürgecilik serüvenlerinden
- İran İle Yürütülen Görüşmeler ve Cenevre’den Çıkan Anlaşma 2 Aralık 2013, Pazartesi Geçtiğimiz günlerde Cenevre’de Birleşmiş Milletlerin beş daimi üyesiyle (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin) Almanya’nın
- Hollande’ın İsrail ziyareti 25 Kasım 2013, Pazartesi Türkiye’de gündem çok hızlı değişiyor. Birbirinden önemli konular tam olarak tartışılmaya fırsat olmadan akıyor ve yerine yeni
- Dış politikada ince ayar ve Irak 18 Kasım 2013, Pazartesi Dış politikada son günlerde önemli gelişmeler oldu ve olmaya devam ediyor. Bu gelişmeler içinde en dikkat çekici olan hadiselerden
- Libya’da Arap Sonbaharı 11 Kasım 2013, Pazartesi Muhtemelen herkes çok iyi hatırlıyordur. Arap Baharı denen olay patlak verdiğinde ve Libya devlet başkanı Kaddafi’yi deviren askeri operasyon
- Sudan’daki Gelişmeler ve Abyei Referandumu 4 Kasım 2013, Pazartesi Sudan bölünmeden önce Afrika’nın doğusunda Mısır, Libya, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Uganda,
- Gaye vasıtayı meşru kılar mı? 28 Ekim 2013, Pazartesi İnsan olmanın belirli özellikleri ve zaafları vardır. İstemek, elde etmek ya da sahip olmak da bunlardan bazılarıdır. Her şeyi isteriz. İsteminin sınırı
- İyi Bayramlar 14 Ekim 2013, Pazartesi Bayramlar bir kalabalığı bir millet yapan en güzel anlardır. Ortak sevinçlerin ve ortak hüzünlerin bir paylaşım etrafında toplandığı
- Dünyanın Petrole Olan İlgisi ve Günümüz Petrol Şirketlerinin Doğuşu 7 Ekim 2013, Pazartesi Petrol, dünyanın geç keşfettiği ancak keşfinden sonra paylaşamadığı bir yer altı zenginliğidir. Bu zenginlik öylesine dikkat çekicidir
- İdare-i Maslahatçılık 30 Eylül 2013, Pazartesi Bu haftaki yazıda çok uzun süredir üzerimize yapışmış olan toplumsal bir hastalığımızdan bahsetmek istiyorum. Hastalığın adı İdare-i Maslahatçılık.
- Nereden Çıktı Bu Silahlı Radikal Örgütler? 23 Eylül 2013, Pazartesi Hepimizin dikkatini çekiyordur sanırım. Televizyonlarda haber bültenlerinde sık sık duyarız. Filancı ülkede bilmem ne isimli örgüt
- Büyük Güçlerin Suriye’deki Çıkarlarının Tarihi Serüveni 16 Eylül 2013, Pazartesi Büyük Güçler tabiri kendi tarihimizde ve çevremizdeki ülkelerin siyasi geçmişlerinde sıklıkla geçmektedir.
- Suriye Dosyası: Suriye’nin Hikâyesi 9 Eylül 2013, Pazartesi Suriye, Doğu Akdeniz’de birçok eski medeniyet üzerinde kurulmuş ancak bugünkü devlet mekanizması çok eskilere gitmeyen
- Türkiye’nin Hatıra Defterinde Avrupa Notları 2 Eylül 2013, Pazartesi Avrupa Birliği günümüzde dünyanın en etkili uluslararası organizasyonlarından biridir. Dünya siyasetinde ve ekonomisinde önemli
- Ortadoğu’da iki kere iki dört eder mi? 26 Ağustos 2013, Pazartesi Ortadoğu bir günün yani yirmi dört saatin dünyanın diğer yerleri ile kıyaslandığında çok daha uzun geçtiği bir yerdir.
- Mısır ve Makûs Talihi 19 Ağustos 2013, Pazartesi Mısır’da yaşanan gelişmeler gerçekten yürek burkan ve can acıtan cinstendir ve hiçbir insanın kabullenebileceği şeyler değildir. Ölen, yaralanan ve acı
- Hayvancılık ölmeseydi, ormanlarımız yanar mıydı? Mehmet AYDIN
- DOKTOR’DAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR Tuncer ALTINTAŞ
- Nedret Dönemi Emin Aydın
- Kola Meselesi Selma Kara
- YİYİN EFENDİLER YİYİN... Aydın KIROBALI
- AYDIN’IN YENİ İMAR YÖNETMELİĞİ, KENTİMİZ NASIL ŞEKİLLENİYOR? - 2 Cemre ŞAHİN KAZICI / Yüksek Mimar
- KURBAN NEDEN VAR? KAVURMA VE SUCUK İÇİN Mİ? Mehmet Yaylıoğlu
- Sakın tıklamayın! Selime Aydemir
- Kabına Sığamayanlar Nilüfer KABALI BULUT
- Jeotermal Safiye AYDIN
- AYDIN İLİ SOSYO-EKONOMİK ANALİZİ Hatice Tosun
- İsrail güç zehirlenmesine mi girdi? Prof. Dr. Ata ATUN
- Satürn 18 Kasım itibariyle Retro dan çıkarak düz seyrine başladı İlkay Karatepe_Astrolog
- KUMARBAZ Perihan YILDIRIM
- ÇOCUKLARA ÖDÜL VERMENİN FAYDALARI VE ZARARLARI Dilek SUBAŞI
- AYDIN TURİZMİ VE SORULAR İBRAHİM AYVAZOĞLU
- ÇİNLİ KOMUTAN VE SEÇİMLER Atilla Dağıstanlı
- NE MUTLU BUĞDAY EKEBİLENLERE... Önder Eyvaz - Vaiz
- Yapay Zeka İle Gelen 3 Trilyon Dolar! / Bu İşte Bir Terslik Yok Mu? Dr. Müh. Kürşat KAZANKAYA
- Çerçioğlu'nu Kurtaran Paralar... SERHAN SEYHAN
- RTÜK VE MEDYAYA TATLI SERT BİR ELEŞTİRİ Av. Zeki Aktuğ
- Etiketleme Çabası Uzman Klinik Psikolog Ece URHAN
- Bir bayram günü Duygu Özer KAÇAK
- KENDİNİ KUCAKLAYABİLME: ÖZ ŞEFKAT İlkay Bedir
- 1.100 TL oldu Fuat TÜTÜNCÜOĞLU
- DEDE KORKUT Kenan ÜŞENMEZ
- Çocuklarda tuvalet eğitimine ne zaman ve nasıl başlamalıyız Eda Demir
- Sağlıklı Yaşama Giden Yol: Mikrobiyota Dr. Banu Öztürk Ceyhan
- Ramazan’ın Bizlere Kazandırdıkları Mehmet SABANCILAR
- ADÜ ÖNEMLİ KONFERANSLARA İMZA ATMAYA DEVAM EDİYOR Doç. Dr. Emine Çakmak Kılıçarslan
- Zeytin hasadı; bereketli olsun.. omuz ağrıları; geçmiş olsun Prof. Dr. Ömer Faruk ŞENDUR
- KONFOR ALANINDAN ÇIK, EYLEM ALANINA GEÇ, FARKINDALIK DÜZEYİNİ ARTTIR Prof. Dr. Mesut KIRMACI
- Ölümü hatırlamak Veysel İLAN
- RUHSATSIZ SİLAH BULUNDURMA/TAŞIMA SUÇU Av. Elif UÇAN AYDIN
- Akşam oldu hüzünlendim ben yine Afif SIDDIKİ
- Kürk Hayvanları Veteriner Hekim Altuğ Özer
- I.Dünya Savaşı’nın 100. Yıldönümü ve Bölgemizde Ortadan Kalkan Sınırlar Yrd. Doç. Dr. Durmuş AKALIN
- Gestasyonel diyabet (Gebelik şekeri) Dr. İsmet BESEN
- Sağlıklı Saçlar İçin En İyi Besinler Uzman Diyetisyen Hilal ÜRETMEN
- Çocuklarda Özgüven Oluşturma Uzman Klinik Psikolog Halil Utku ALTIN
- BEKLENENSİN RAMAZAN! Sabri SAĞLAM
- Eskrim Sporu Nedir? Yunus Turupçu
- KEŞKE HEP KEŞKE DESEK AV. GÜLÇİN KARABULUT
- Mastaura Antik Kenti Emrah KARAÇAYIR
- İftar sofrası mı, israf sofrası mı? Volkan SAYIN
- MASAL BU YA, YA DA YİĞİDE NEYLER ZULÜM Dr. Altuğ KARAKÖSE
- TARIMDA SÖZLEŞMELİ ÜRETİM Naim ÖZDAMAR
- ZAMANE Bayram İnan Özcan
- Polise kurşun sıkan kalleşler üzerine... Mehmet Ali ACAR
- Çine arkeoloji müzesi Arif Ali UYGUÇ
- İl Sağlık Müdürlüğüne alkışlar! Şinasi KULA
- CEVİZ VE KOLESTEROL İLİŞKİSİ Diyetisyen İlayda Kaya
- BEYAZ KOD YETMİYOR, BİZE KIPKIRMIZI KOD LAZIM! Büşra Şahiner - Hemşire
- CHP'NİN AĞAÇLA İMTİHANI Mevlüt GÜNAY
- Kavgalarımıza Ay-Yıldız Molası Mehmet Cihad Işık
- Aydın’a yazık etmeyin Sercan ÖRÜN
- ON YIL SONRA İLK Ünsal ÜNAL
- Yaşlılık ve sağlıklı yaşam Prof. Dr. Nefati KIYLIOĞLU
- Yeme Bozuklukları Psikiyatrist Dr. Muhammet Gökhan AKSU
- EGZERSİZİN SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARINA ETKİSİ Dr. Öğretim Üyesi Ali GÜREŞ
- Pedagog, Psikolog ve Çocuk Psikiyatristi ne iş yapar Uzm. Dr. Ahmet ŞENSES
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.