Bu aralar kitapçı raflarında Hz.Mevlana, Şems ve Mevlevilik üzerine yazılmış kitaplar arka sıralara itilmiş durumda. Malum bizde bu okuma işleri biraz değişiktir. 'Okuyorum' diyenlerin önemli bir kısmı, gazeteleri son sayfalarından ibaret kabul eder. Bazılarımız manşetlere şöyle bir göz atar geçeriz. Nasılsa haber dediğin şey, internette bolca var. Gerçekten köşe yazılarını ve uzun yorumları okuyup değerlendirenleri tenzih ederim, ama maalesef böyle olur bu işler bizde çelebi.
Kitap okuma işi apayrı bir hikaye, kitaba verilen para bile kimi insanlara batar. Ama son dönem genç nesilde bir hareketlenme yok değil, örneğin geçtiğimiz yaz, sahiller rengarenkti. Grinin 50 tonu ile başladık siyah, miyah derken bastırılmış cinsellik ve fantezi yoksunluğu, dahası merak, bu tip kitapların satışını patlattı.
''BİR KİTABI 3 KEZ OKUYUN''
Neyse konumuzun pek de dışına taşmadan şunu söylemek istiyorum. İki yıl kadar önce Belhli ve Şems üzerine yazılmış onlarca kitap rafları doldururken bu aralar neden görünmüyorlar. Ya da soruyu bir de söyle sorayım; ''Mesnevi'yi okumuş olanlar ya da okumayı düşünenler el kaldırsın'' sözlerine çok itibar ettiğim bilge bir dost, ''Bir kitabı üç kez okumak gerekir Doktor'' demişti. Gençlikte, orta yaşta ve yaşlılık dönemlerinde. Bu, bir heykele gün doğumunda,öğle üzeri ve gün batımında bakmaya benzer ve her biri farklı keyifler verir insana.
Sizler ne yaparsınız bilmiyorum ama 51 yılda tahmini 2.500-3.000 kitabı kurcalamış bir dostunuz olarak yeni kitaplara saldırmaktan ,eskilere dönüp bakacak pek vakit bulamıyorum. Lakin iş Hz Mevlana, hele hele Şems oldu mu akan sular duruyor.
KIRK KURALA DİKKAT
İzninizle Sufi mezheplilerin 40 kuralından alıntılarla devam ediyorum;
* Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız,kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet tanrı dendi mi, öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de çoğunlukla korku ve utanç içindesin. Eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
* Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil.
*Kur'an dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadadır. Sonraki batıni manadır. Üçüncü batının batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalır.
*Kainattaki her zerrede Allah'ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü o camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah'ı görüp yaşayan olmadığı gibi, onu görüp ölen de yoktur. Kim onu bulursa,sonsuza dek onda kalır.
Haydi bakalım, anladınız siz onu, okuyun, okuyun, okuyun. Yorumlayın, tartışın ve gelişin.
Yolunuz açık olsun dostlarım!
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.