Toplum sağlığı politikalarını kimler oluşturuyor? Eğer sizde benim gibi sağlıkçılar gıda mühendisleri, diyetisyenler diyorsanız yanılıyorsunuz. Yurt dışında yapılan araştırmalar Örneğin; diş sağlığı konusunda dünya şeker endüstrisinin çok ciddi politika ürettiğini ortaya koyuyor. Abur cubur gıda üreten firmalar dişlerdeki çürümeye karşı flor öneren araştırmalar için milyon dolarlar harcıyorlar. Tabi flor un sağlık üzerine olumsuz etkilerini araştıranlara delikli kuruş yok.
Diş kavitelerini flor eksikliği yönünden suçlamakla, obezleri egzersiz yapmıyor diye suçlamak arasında pek bir fark yok. Bilimsel yönden her ikisinin de dayanağı yok. Birgün bir yerlerde diş sağlığında esas meselenin flor eksikliği değil, kötü ve aşırı şekerli beslenme olduğunu bağırdıklarında iş işten geçmiş olacak.
Şeker endüstrisi yıllar önce sigaracıların yaptığını yapıyor ve zararlı etkiler için 3 maymunu oynuyor. Yüksek karlar yüzünden sigara ve akciğer kanseri ilişkisi nasıl görmezden gelinmiş biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü günlük şeker alımızı hemen yarıya düşürmemizi istiyor. Ancak bu yolla diş hastalıkları ve obeziteyi önlemek mümkün. Ancak içecek endüstrisi bile light, diet, zero, max gibi ürünlerle sağlığı tehdit eden reklamlarla piyasaya saldırırken bu pek te kolay görünmüyor. Gerçekte günlük kalorimizin sadece yüzde 5 bilemedim 10 u şeker den gelmeli. Hele diabet hastaları günde 15 gramdan fazla fruktoz almamalılar.
Meyve suları da bu anlamda çok masum değil. Pek çoğuna şeker ekleniyor.
Flor hepten başka bir hikaye. Siyaset yaparken içme sularına flor ekleyip sağlıklı nesillere ulaşmak benim projelerimden biriydi. Ama son araştırmalar yüksek florlu çocuklarda hiperaktivite bozukluğuna yoğun olarak rastlandığımız yönünde.
Uzun lafın kısası çayı kahveyi şekersiz için, tatlı reçel işlerinden uzak durun, meyvenin kendisini hatta kabuğuyla yiyin ama suyundan uzak durun. Benden söylemesi...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.