Uzunca bir aradan sonra Aydınspor’u izlemek için bir fırsat buldum. Pek çok Aydınlı gibi bende oğlumu yanıma alıp o gün o saatte farklı bir amaç için harcayabileceğim parayı ,bilete yatırıp, maç başlamadan 1 saat önce tribün de yerimi aldım. Sezon başında bu takım "düşmez inşallah “yorumum nedeniyle beni utandırmış, play-off kapısının içinde duruyor, camia bir kaç galibiyetle şampiyonluk türküleri bestelemeğe hazırlanıyordu.
Maç öncesi Akif hoca taa futbolculuk yıllarından bildiğimiz gibi kibar bir jestle Başkanımız Özlem Çerçioğlu hanımefendi ye Dünya Kadınlar Günü buketini takdim ederek hoş bir hareket yaptı. Futbolcular da tribünlere attıkları çiçeklerle bu jeste eşlik ettiler. Tribün her zamanki gibi muhteşemdi. Ve biz bu lige fazlayız mesajı veriyordu.
Ancak maç başlayınca bu mesaj bolluğunun takımın oyununa pek sirayet etmediğini gördük. Hocanın nezaketi saha içine yansımış, Futbolcular annesi tarafından sokağa uğurlanırken "üstünü başını kirletme bana kirli çamaşır çıkartma " diye tembihlenmiş gibi kibar ve suya sabuna dokunmadan oynadılar. Öyle ki; maç boyu 6 pastan dışarı vurulmuş bir kafa ve direkten dönen bir top dışında tehlike bile yaratamadılar.
Aydınspor 1923 3.ligten 2 ye çıktığı sezon ben de yöneticiydim. Birlikte deplasmana gittiğimiz taraftar, oyuncu ve yönetici arkadaşlarım gittiğimiz her şehirde nasıl saygı gördüğümüz ü hatırlarlar. Geçmişte 4 büyüklere karşı kazanılmış zaferler bugün de hatırlanmaktadır. Hiçbir takım ilk yarım saatte Aydın sporun üzerine gelemez kontrollü oynamaya çalışır.
Sezon başında geçmişte soyunma odası terini teneffüs ettiğimiz pek çok dostum bu un ve bu şekerden çok üst düzey helva olmayacağını belirttiler. Ama takım bizleri şaşırtacak kadar çok puan topladı. Fakat 2 galibiyetle liderliğe uzanabilecek oyuncular adeta lig bitse de gitsek havasındalar. Teknik analiz benim işim değil. O yüzden tribünden yükselen yanlış kadro, stoperler santrfor u tutamıyor, sonradan giren oyuncular ilk onbir de olmalıydı mevzularına yorum yapmam. Ama gördüğüm ve beni üzen şey şu, sanki herkes önümüzdeki sezonla ilgili şahsi planlamasını yapmış bu sezonu sakatlık yaşamadan tamamlama derdine düşmüş gibiydi.
Bir çift sözüm de yönetim kuruluna. Mukan Perinçek ağabeyimizin meşhur bir tespiti vardır. İyi bir takım yapmak istiyorsanız öncelikle yönetim kurulu kendi içinde uyumlu bir takım olmalıdır der. Ben maalesef bu uyumu pazar günü göremedim. Maça gelmeyen ya da ilk yarı 0 - 2 geri düşünce stadı terk edenler iyi bir mesaj vermediler. Uzun lafın kısası ben bu tünelin ucunda ışık görmüyorum. İnşallah sezon başında olduğu gibi beni yine utandırırlar.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.