Evet Aydınımızda zeytin parası ile geçimini temin eden,çocuk okutan,ev geçindiren, ağaç sahibi, zeytin silkicisi, devşiricisi, herkesin sezonu hayırlı olsun.Ülkemiz, bu yıl 1 milyon 525 bin ton zeytin üretmeyi hedefliyor. Bunun 177 bin 365 tonunun zeytinyağı olması bekleniyor. Geçen yıldan da tahmini 40 bin ton stokta yağ olduğunu varsayarsak toplam 217 bin ton civarı yağımız olacak.
Şaka değil, dünyada zeytin ağacı varlığı yönünden, İspanya'dan sonra 2. sıradayız. Lakin İspanya, 315 milyon zeytin ağacından 1 milyon ton zeytinyağı üretirken, İtalya 159 milyon zeytin ağacından 300 bin ton zeytinyağı üretirken,Türkiye olarak biz 171 milyon zeytin ağacından topu topu 177 bin ton zeytinyağı üretebiliyoruz. Zeytinin kilo maliyeti, yaptığınız işçiliğe göre 2-3 lira arası değişirken, zeytinyağı litre maliyeti 10 liralar civarında gezer.
KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARDILAR
Geçtiğimiz sezon fiyatlar tüketici alım gücünün çok üzerinde seyredince ,ambalajlı ürün tüketimi % 25-30 civarında düşüş gösterdi. Burada verdiğim rakamların maalesef hiçbiri net rakamlar değil, çünkü uzaydan yeryüzünde gezen karıncanın ayak izlerinin görülebildiği bir dönemde, biz hala bu rakamlara uzmanların tecrübe ve gözlemleri gibi göreceli verilerden ulaşabiliyoruz. Oysa uzaktan algılama sistemleri kullanılarak coğrafi bilgi sistemleri ve veri tabanı oluşturmak pekala mümkün.
Ama ne yazık ki bırakınız bilgi sistemi oluşturmayı , sorumlu pozisyonlardaki arkadaşlarımız bile açıkladıkları yüksek fiyat beklentileri ile kaş yapayım derken göz çıkarttılar. Sezon başında yemeklik zeytin üreticisi iş adamlarının feryatları dün gibi kulağımda. Zeytinyağı 30 lira olacak diye bekleyen üreticilerimiz ellerindeki mahsulü dane olarak satmayıp yağa dönüştürünce, hem yemeklik zeytinci dış talebe cevap veremedi hem de stoklarda bir sürü yağ kaldı. Bugün zeytinyağı fiyatının nerelerde olduğunu bilmek bile istemiyorum.
AVRUPA ÜRETİMİNDE DÜŞÜŞ
Ama kutsal kitapların tamamında bahsi geçen bu özel meyve ile ilgili müjdeli bir haberim var. Bu sezon Avrupa genelinde zeytin üretiminde düşüş bekleniyor. İtalya'da % 40lar civarında düşüşten bahsediliyor.Son bir haftada extra- virgin zeytinyağı fiyatları yüzde 14 artış göstermiş.Yunanistan'da rekolte düşüşü % 20 gibi beklenirken İspanya'da da benzer bir rakamdan bahsediliyor. Tüm dünyada toplam düşüş yüzde 9'lar civarında olacakmış.
Şimdi geldik, Vehbi'nin kerrakesine, bilin bakalım tüm dünyada bu düşüşün tek istisnası hangi ülke... Evet yanılmadınız Türkiye. Şahsen bizim aile zeytinliklerimizin bu artıştan pek haberi olmasa da Akhisar bölgesi son yıllarda bilinçli olarak diktikleri 13 milyon ağaç sayesinde bir bolluk yaşıyormuş.Tabi bu bolluk, beraberinde düşük fiyatları da getiriyor olmalı. Kerameti kendinden menkul Kuzey Ege zeytinyağları, 18-20 lira arasında fiyatlarla piyasaya sunuluyor. Geçen yıl 30 liralarda gezen fiyatlar, bu yıl tüketiciden yana gerçekleşecek gibi görünüyor.
Ben şahsen, geçen yıl Zeytindostu Derneği'nin organik yarışmasında altın madalya alan yağımızın siparişlerine yetişebilmek için, organik, erken hasat ve soğuk sıkımın uzmanı, sevgili Melih Dalgar'ı fabrikayı açması için sıkıştırmaya başladım bile. Ancak bana göre Türk zeytinyağı tarihinde doğru uygulamaları ve etik yaklaşımıyla bir efsane olmayı hak eden Yatağan'lı Eczacı Atilla Totoş ağabeyim, geçen hafta yaptığı deneme sıkımlarında 20 kg zeytinden 1 lt zeytinyağı elde edebildi.
PRİM DANE ZEYTİNE VERİLSİN
Henüz markamızla raflarda yer almadık. Ancak sevgili Melih, 'Biz bu yağın kralını üretiriz' diye bir iddia ortaya koydu. Biz de o yağı şişelere doldurup yarışmaya gönderdik. Üstelik yarışmaya organik kategorisinde katıldık ve Burhaniye'de, Kuzey Ege'nin kalbinde altın madalyayı havaya kaldırdık. Bizimki de bir şey mi, aynı dönemde Atilla ağabey Japonya'da dünya birinciliğini kucaklarken, sevgili Osman Aydın'ın yağı, Amerika'da göndere birincilik bayrağını çektirerek Güney Ege'nin göğsünü kabarttılar.
Özetle dostlarım çalışıp uğraşınca oluyor bu işler. Ha bir de zeytin üreticilerini mutlu edecek öneriler var.Yukarıdaki pek çok rakamı değerli konuşmasından alıntıladığım, Ümmühan Tibet Hanımefendi der ki; zeytinyağına değil dane zeytine pirim verilsin. Ağaç sayılarımız güncelleştirilsin. Yeni dikim alanları oluşturulsun. Ve en önemlisi zeytincilik yasasının 20. maddesine dokunulmasın. Daha önce mecliste 6 kez reddedilen yasa değişikliği, 7. kez gündemde. Özetle zeytin ağaçlarımızı kesenler 200 tl para ödeyip bu işten kurtulmak istiyorlar ama yemezler.
Zeytin, nam-ı diğer ölmez ağacı, bu tarz saldırılara geçmişte göğüs gerdiği gibi gelecekte de direnmeye devam edecektir.
Bölgemizin değerli vekilleri top sizde; ''Değindi gari bir araya geliverin de huncaazı gurtarıverin biyol bakem!''
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.