Söke Kaymakamı ve Yüksel Yalova

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne Dekan olan Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Yüksel Yalova’yı “Herkes yazdı, ben de yazayım” diye yazmayacağım. 
Yalova ile ilgili yazmayı zaten düşünmüyordum da…
Söke’den Nacati Maldar’ın Denge Gazetesi’ne gönderdiği, “Memnun olmaya değil memnun etmeye geldim" başlıklı haberden sonra fikrim değişti. Yalova’yı da yazmaya karar verdim.
Fakat ben önce “Memnun olmaya değil memnun etmeye geldim" diyen Söke’nin yeni Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney’i yazmak istiyorum. Yalova, zaten bizim oğlan…
Kaymakam beyin bu sözü inanın çok manidar. Nasıl yorumlamak isterseniz, öyle yorumlayın. Ben kendimce bunu “Aydın’a atanan her kamu görevlisi, buralara yan gelip yatmaya, gününü gün etmeye, memnun olmaya geliyor” şeklinde yorumladım.
Aslında öyle de…
Söke Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, “Ben çalışmaya geldim” diyor. Sadece kendisi değil, tüm kamu bürokrasisini de, Söke’nin tüm aktörlerini de çalıştırırsa, hem kendisi memnun olur, hem de tüm Sökeliler. 
Kaymakam beyin, zor bir ilçede görev yapacağının bilincinde olduğunu düşünüyorum. Bunun ötesinde, gücünün ve makamının da farkında olduğunu, orada sadece devleti temsil edeceğini, hiç kimsenin kuklası ve oyuncağı olmayacağını da bana göre ilk açıklamasıyla ortaya koymuş oldu. Klasik ifadesiyle; bekleyip göreceğiz…
Gelelim, bizim oğlan Yüksel Yalova’ya;
Karpuzlulu Kamil Amca’nın oğlu, başarılı bir siyasetçi, usta bir tiyatrocu, siyaset sonrası bir kenara çekilmediği için bana göre iyi bir akademisyen, Anayasayı baştan sona yeniden yazabilecek kadar konusuna hakim tecrübeli ve donanımlı bir hukukçu, sosyal ilişkileri güçlü, ulusal ve uluslar arası bağlantıları olan, sadece siyaset değil sanat ve spor dünyasının da yakından tanıdığı önemli bir isim.
“Bakanlık yapmış bir adam dekanlık mı yaparmış” şeklindeki safsatalara ben sadece gülüp geçiyorum. Çünkü, Yüksel Yalova’yı 1990’lı yılların başından beri tanıyorum. İletişim Fakültesi Dekanlığı, Prof. Dr. Yüksel Yalova’ya çok da yakışır. Çünkü bu şehrin en temel sorunu, iletişimdir. Daha doğrusu iletişimsizlik…
Hulisi Akşit’in Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı görevini bırakmak zorunda kalmasından bu yana, Aydın’ın erklerini bir masada görme fırsatımız maalesef olmadı. Sonrasında da Aydın’ın ne hale geldiğini hep birlikte görüyoruz.
Yüksel Yalova’nın belki iletişim alanında bir doktorası, diploması olmayabilir ama Hulisi Akşit ile oturup kalkmışlığının bile hem Adnan Menderes Üniversitesi’nin, hem de Aydın’ın iletişim alanında çağ atlamasına yetecek düzeyde olduğunu düşünüyorum.
Kendisi böyle bir ifade kullanmamış olsa da, Yüksel Yalova’nın da Söke Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney gibi memnun olmaya değil, memnun etmeye geldiğine yürekten inanıyorum.
Gerisi, laf-ü güzaf…
Her ikisi de hoş gelmişler.
Memnun olduk. 
Siz de olasınız…