Emir Ayşe teyzenin başı, Aydın’ın yılları tıraşlanıyor

İstanbul’u, Ankara’yı, İzmir’i, diğer şehirleri bilmem.

Bildiğim şu ki, Aydın’da sosyal medya videolarıyla, sokaklarda bağırtılan anons arabalarıyla seçim kazanılmaz.

Reklam ajanslarına, anket firmalarına güvenenler, etraflarındaki dalkavukların gazına gelenler, büyük hayal kırıklığı yaşar.

Çarşıda, pazarda nara ve nutuk atarak Aydınlının oyunu alacağını sananlar da yanılır.

Neyi konuştuğunuzun, nerede konuştuğunuzun da çok bir önemi yok.

Önemli olan, nereye ve kime ulaştığınız, nasıl anlatıldığınız ve anlaşıldığınızdır.

Hepsinden önemlisi kime, nasıl ve neresine dokunduğunuzdur.

Bizim Tuncer Hoca’ya 100’lük rakı da götürseniz, fikrini değiştiremezsiniz.

Onun ihtiyacı olan havanın kararması, bardağın ağarması değil, muhabbettir, samimiyettir.

Ona rakı almak yerine onun fikrini almak, daha faydalı sonuçlar ortaya çıkarır.

Köydeki Emir Ayşe teyzenin başını tıraşlarsanız, 15 yıl Aydın’ın kaynaklarını, yıllarını, geleceğini tıraşlarsınız.

Bu yöntem, sosyal medya videolarına, reklam ajanslarına harcanandan çok daha ucuz, hatta kamunun kaynakları ile yapıldığı için bedava ama yüzde 100’e yakın sonuç alabileceğiniz bir yöntemdir.

Makarna, pirinç ve kömürün önüne geçmiş bu yöntemle başına dokunduğunuz her hacı anne veya hacı amca, yarın sandığa gittiğinde, sizin Aydın’ın kaynaklarını tıraşlayıp tıraşlamayacağınıza değil, kendi başının Kurban Bayramı öncesi de tıraşlanıp tıraşlanmayacağına bakar.

Bu Aydınlının muhtaçlığından değil ama Aydın’da tutmuş bir yöntemdir.

Emir Ayşe teyzenin başı, Aydın’ın yılları göz gör göre tıraşlanmaktadır.

Şimdilerde yine kamunun kaynaklarıyla köy köy dolaşan ekipler, Emir Ayşe teyzeleri tıraşlamakta, iş bitimi kahvesini yudumlarken, “Oyunuzun birini istiyoruz” demekten çekinmemektedir, zaten sırf onu diyebilmek için oralara gitmekte ve o hizmeti sınmaktadır.

Aslında insaflı davranıyor olmaları, aç gözlülük yapmamaları da takdire şayandır.

İki makas oynattık diye, oyların hepsini istemiyorlar.

Muhtarlıkta kime oy verirsen ver, kimi ilçe belediye başkanı, meclis üyesi seçersen seç ama büyükşehirde bizi tek geç.

Emir Ayşe teyze de öyle yapıyor.

Hatta fazlasını da yapıyor.

Körün istediği bir göz, bir anda oluyor iki üç göz.

Sonra da sen otur, elit ajansçılarınla, reklamcılarınla, anketçilerinle bu işin sırrını çözebiliyorsan çöz.

Çözemezsiniz.

Aydın’da bu seçimi de bağıranlar, çağıranlar değil, dokunanlar kazanacak.

Siz de dokunun ama üstenci tavırlarla, samimiyetsiz yaklaşımlarla değil.

Aydın’daki 870 bin seçmenin 280 bini emekli.

Bunlardan 80 bininin elit ve tıraştan etkilenmeyecek emekli olduğunu hesaba kattığımızda, geri kalan 200 bin ve özellikle kırsalda yaşayan 100 bin emekliye dokunamazsanız, 31 Mart akşamı sandıktan çıkacak sonuç size çok fazla dokunur.

Sonra selanız da okunur ve en başta o güne kadar etrafınızda gezdirdikleriniz tarafından belanız da.

Yapmayın, etmeyin.

Aydın’ı yine üç kuruşluk tıraşa kurban, Aydın’ın geleceğini ve kaynaklarını da tıraşcılara teslim etmeyin.

OKUMAK İSTEDİĞİNİZ HABERE TIKLAYIN